Şiirlerin Konuşan Dili
Şiir edebiyat öykü deneme güncel edebiyat aşk şiirleri,hayat,evet,röportaj,gönülden şiirler,...
9 Kasım 2018 Cuma
29 Eylül 2018 Cumartesi
Kahramanlar-1
Kahramanlar yalnız yaşar derler bu yanlış, kahramanlar halkla halkın içinde yaşar ve bir gün gerekli olduğunda ortaya çıkar ve kahramanlığını göstererek kahraman nasıl olurmuş herkese gösterir ve köşesine çekilir, ömrü yeterse tekrar ihtiyaç duyulduğunda ortaya çıkar. Halka olan düşkünlüğünü anlatmaya kelimeler yetmez kifayetsiz kalır. Soğuk gecelerde yaprakların üzerine düşen bir "çiğ tanesi" gibi berrak suya hasret kalan, yaprakları sulayan bir damla, dünyaya sevgi diye ekilen yeşeren bir tohum sevgi bahçesi, ilkbaharın habercisi olan erken açan menekşe gibi baharın sevinci, kimi insanların yapabilecekleri sınırlı derken, sınırları aşan bir insan sevgi yumağı… İnsanların üstüne sinmiş karanlığı sıyırarak alan, aydınlık elbisesini giydirendir kahraman.
Günlerden bir gün, Serkan on yaşında dışarıda oyun oynayan arkadaşlarına bakarken, arkadaşı Bülent mahzun bir şekilde içini çekerek top oynayan arkadaşlarına bakıyordu. Bu hüzünlü bakışa dayanmayan Serkan yanına gitti.
-Arkadaşım Bülent neden üzgün ve hüzünlüsün?
Bülent ayağında yırtık ayakkabısını bin bir sıkıntı içinde saklamanın gayreti içinde iken sorusuna geç cevap verirken, Serkan durumun farkına vardı. Hemen eve koştu babasının dün aldığı yeni spor ayakkabısını alarak, Bülent’in yanına geldi.
-Babam bana bunu yeni aldı ayaklarımı sıkıyor, senin ayağın benden büyük al giyin sen belki açılır o zaman ben giyerim.
Bülent yepyeni spor ayakkabısını görünce, gözleri fal taşı gibi açıldı dili tutuldu. Aslında Serkan ona verecekti, belki almak istemez hor görüldüğünü anlamasın diye böyle söylemişti. Bülent ayağındaki yırtık ayakkabıları çıkararak, arkasındaki akan dereye fırlattı, gülümseyerek ayakkabıyı giydi.
-Bak ayaklarıma tam geldi, demek senin ayağın benimkinden küçük.
-Evet küçük.
-Ben onu büyütürüm mmerak etme.
Serkan top oynayan arkadaşlarının yanına giderek, oyunu durdurdu.
-Arkadaşlar, arkadaşımız Bülent’i neden aranıza almıyorsunuz?
Rıza hemen söze girdi
-Onun ayakkabısı yırtıktı.
-Kaleci yapsaydınız olmaz mıydı? Ben size topumu hediye ederken ayakkabılarınıza baktı mı?
Çocuklar başlarını öne eğdi.
-Siz arkadaşlarım hiç Bülent arkadaşımızın evine giden oldu mu?
Yine ses yok başlar önlerinde.
-Evleri çok mu kirliydi?
Rüstem
-Şey temizdi de fakirler o yüzden…
-Fakirlik suç mu arkadaşlar? Sizi kim kışkırtıyor biliyorum ve şimdilik susuyorum, şimdi arkadaşımız Bülent oyuna dâhil olacak ve bende hakemlik yapacağım.
Bülent şaşırmıştı kulaklarına inanmıyordu. İnsanın kusurlarını yüzlerine çekinmeden söylüyordu, üzgün gönülleri okuyarak yanına vararak çözüm üretiyordu. İnsanları ön yargılarıyla yüzleştirmek herkesin harcı değildi, yaşı küçük ama aklı büyüktü. Zıplayarak sevinç içinde Bülent oyuna dâhil oldu.
Serkan burada ölçünün, insanlın renk ırki içine düştüğü trajedi dert keder fakirlikle ölçmenin değil, gönülden severek yanına varmak için bir adım atmakla sevmekle ölçüsüz olan ölçüleri yıkarak, olacağını arkadaşlarına anlatmıştı.
Devam edecek inşallah
Mehmet Aluç
4 Eylül 2018 Salı
Düşlemek Duayla İstemek Beklenti İçinde Olmak Var Oluşumuzun Gereğidir.
Sonbahara girince havalar serinleyecek derken, odalarda hala sıcaklık devam ediyor. Balkon odaya göre daha serin, sıcakta çok ter döken ben-herkes sıcaklığı hissederken ben sıcaklıkla döktüğüm avuç avuç terleri hissediyorum- gecenin saat üçünde balkonda az serinleyerek bu yazımı yazarken bir demlikte ada yeşil ve siyah çayı karıştırarak demli demli yudumluyorum. Diyeceksiniz ki ne alaka üç adet çayı karıştırıyorsun. Ada çayı terlemeyi önler yeşil çay bir antioksidan siyah çayı da çok seviyorum üçünü bir arada demleyerek yudumluyorum. İşte ben böyle serin havanın içeride esmesini beklerken-Vantilatörde çalışıyor fayda etmiyor- balkonda yazıyorum. Yarın aklıma koydum bir klima yapacağım kendi ellerimle inşallah, başarılı olursam yazacağım nasıl yaptığımı.
Düşlemek en güzeli, kulunu bu hal üzerine düşündüren Yüce
Allah elbet bir çaresini olurunu vermiş nasip etmiştir ki düşündürür, bilirim
diyerek düşleyerek serinlemenin yollarını arıyorum. Ne demişler bekleyen değil,
yola çıkan arayan bulur. Böylesine tutarsız değildir bu aşırı terlememin vardır
bir hikmeti… Mevla’nın izni yardımıyla, beklentilerimizi dualarımızla isterken
yüce Mevla verendir. Farkındaysanız
düşlemek beklentilerimizle istemek tüm olumsuz tutarsız sandıklarımız bir dua
ile yok olurken, bizi çok seven Mevla’nın büyüklüğünü ve bizi çok sevdiğini güç
ve kudretini saymakla bitirilmeyecek yüceliğini keremini ihsanını… Karşılığı oluyor,
binlerce kez şükürler olsun Yüce Mevla’ya, serinleyeceğimin düşüncesi bile
şimdiden beni üşütmeye başladı desem yeridir.
Kimileri vicdansızlığıyla var oluşumuzun bir sonu yokmuş gibi,
bizim doğumla ölüm arasında yol alan olduğumuzu unutarak, insanların temel
beklenti ve umutlarını yok etmek sömürmek için savaş kaos darbe, kur baskısı ekonomik
çöküntü içinde oyunlar oynarken, en acısı da içimizde beraber yaşadığımız
insanları da kandırarak, safına almasını görmek, onların bu var oluşumuzun
ölümle sonlanacağı ve hesaba çekileceğimizin gerçeğinden uzak olmaları acı ve
ıstırap veriyor. Gerçi asırlardır “Hak ile Batılın” savaşı devam ediyor ve
kazanan hep hak oluyor ve bu gerçek hiç değişmiyor. Farkındaysanız yine bu savaş içinde düşlerimiz beklentilerimizi
istediklerimizi yok etmeye çalışanlar dua’nın gücünden habersiz yol alırken,
bizler gönlümüzde dilimizde dua ile birbirimize dua ederken onlar kaybeden oluyor,
buradaki sırra vakıf olabildiniz mi acaba?
Onlar var oluşumuzun
anlamsız olduğunu ispatlamak için ha bire saldırırken yok etmeye çalışırken
kendileri kaybederek, bizim var oluşumuzun anlamalı, kendilerinin cehennem
çukuruna giderek anlamsız olduğunu bize Yüce Allah yenilgileriyle gösteriyor.
Açın bakın tarihe hep kaybeden batıl olmuştur. Bizde kaybetmedik değil lakin
tekrar dirilişle imanla kalkarak kazanan biz olduk Mevla’nın yardımıyla keremi
ihsanı lütfü ile. Onlar nefretleriyle yeri göğü doldurmaya çalışırken bizler
merhametle yeri göğü hep dolduranlar olduk çok şükür…
Konu nereden nereye
geldi Mevla’nın hikmeti keremi ihsanıyla, son bardak çayımı yudumlarken yazıma
son noktayı koyarken sizleri cümlesiyle Mevla’ya emanet ediyorum, selamlarımla.
26 Ağustos 2018 Pazar
Boş Oturma İslam’ı Et İnsanlara Deklare

Gelecek olacak İslam’ın budur çare
Arabi olmana gerek yok gezme avare
Ol Faris İslam senden bunu bil ki ister
Boş oturma oku İslam’ı et insanlara deklare
İslam ayırmaz insanı demez ki ol Arabi
Âlemlere Rahmet değil mi o nur kutlu Nebi
Oku durma İslam değil mi bir hayat mektebi
Seçme sakın şeytanla nefis denilen akrebi
İslam’dan başka yol yok biz insanlığa mutlak
Baksana diğer izimler yollarda kesiyor gırtlak
İslam nurdur böylelerini yola getirir dikilir patlak
Boş oturma oku İslam’ı et insanlara deklare
İslam ayırmaz insanı demez ki ol Arabi
Âlemlere Rahmet değil mi o nur kutlu Nebi
Oku durma İslam değil mi bir hayat mektebi
Seçme sakın şeytanla nefis denilen akrebi
Zalimlerde nefret var arma onlarda sadelik
İslam izin vermez demez ki olsun azade’lik
Mutluluk İslam’la mümkün olur gelir asudelik
Boş oturma oku İslam’ı et insanlara deklare
İslam ayırmaz insanı demez ki ol Arabi
Âlemlere Rahmet değil mi o nur kutlu Nebi
Oku durma İslam değil mi bir hayat mektebi
Seçme sakın şeytanla nefis denilen akrebi
İslam der düzgün mutlu olsun insanın hali
Fazla değer verme insandan başka geçici dünya malı
Nefis bu önüne ne versen utanmadan yer her yalı
Boş oturma oku İslam’ı et insanlara deklare
İslam ayırmaz insanı demez ki ol Arabi
Âlemlere Rahmet değil mi o nur kutlu Nebi
Oku durma İslam değil mi bir hayat mektebi
Seçme sakın şeytanla nefis denilen akrebi
İslam nurdur hem de bin bir güzellik dolu manadır
Az rızık sahibi olmak haram yemekten evladır
Bak bakalım gidenler gitti ne götürdü ne kalandır
Boş oturma oku İslam’ı et insanlara deklare
İslam ayırmaz insanı demez ki ol Arabi
Âlemlere Rahmet değil mi o nur kutlu Nebi
Oku durma İslam değil mi bir hayat mektebi
Seçme sakın şeytanla nefis denilen akrebi
Gülveren’im İslam’la olan yaşayan olmaz ham
İslam’dan başka yollar verir inanın gam
Nefis şeytan izimler devirir bin bir doğru çam
Boş oturma oku İslam’ı et insanlara deklare
İslam ayırmaz insanı demez ki ol Arabi
Âlemlere Rahmet değil mi o nur kutlu Nebi
Oku durma İslam değil mi bir hayat mektebi
Seçme sakın şeytanla nefis denilen akrebi
Mehmet Aluç –Âşık Gülveren
Faris: Anlayışlı
Deklare: Bildirme ilan etme
Azade: Başıboş
Asude: Sakinlik Rahatlık
Evla: Daha iyi yeğ
Var İçinde Bir Hayat Bir Güneş
Var İçinde Bir Hayat Bir Güneş

Ey gönlüm şiir yazmaya edeceksen heves
Şiiri hor görme sakın deme ona abes
Okuyunca anlayacaksın her şey şeffaf
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir nefes
Sanma içine girince esir edecek bir kafes
İçinde bulunur sevinç içinde bin bir heves
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir güneş
Olunur mu gönlü hoş etmekten güzeli inan ki enfes
Onunla kaybolmazsın bulunur içinde bin bir adres
Okuyunca yazınca anlayacaksın var bin bir mana
Şiir dokunur heceleriyle gönül teliyle tüm cana
Yaz oku durma yazacaksan oku haydi kana kana
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir nefes
Sanma içine girince esir edecek bir kafes
İçinde bulunur sevinç içinde bin bir heves
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir güneş
Olunur mu gönlü hoş etmekten güzeli inan ki enfes
Onunla kaybolmazsın bulunur içinde bin bir adres
Okudun onca üstattan divanı mesneviyi öteyi beriyi
Okuyunca şaştı kaldı şiir bilmez alay eden onca enayi
Bilirim anlatmak aynı benzer deveye atlatmak gibi hendeği
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir nefes
Sanma içine girince esir edecek bir kafes
İçinde bulunur sevinç içinde bin bir heves
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir güneş
Olunur mu gönlü hoş etmekten güzeli inan ki enfes
Onunla kaybolmazsın bulunur içinde bin bir adres
Yazan bunu Gülveren mahlaslı kul Mehmet
Heceler dizilsin gönüllere isterim demet demet
Gayemiz bir parça üzgünü gülümsetmek budur hizmet
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir nefes
Sanma içine girince esir edecek bir kafes
İçinde bulunur sevinç içinde bin bir heves
Okuyunca anlayacaksın var içinde bir hayat bir güneş
Olunur mu gönlü hoş etmekten güzeli inan ki enfes
Onunla kaybolmazsın bulunur içinde bin bir adres
Mehmet Aluç –Âşık Gülveren
Abes: Akla ve gerçeğe aykırı.
NOT: Üstat Nabi’nin eserlerini okuduktan sonra yazdığım şiirdir.
20 Aralık 2017 Çarşamba
Susayanlara Bir Pınar Olan Bendim
Olmasa da beni
kendinde arayan
Rahatla huzurla
çoktur yatmayan
Beklerim bir
köşemde layık olanı
Gecenin karanlığında
benim ışıyan
Bir sırrım
ben varılınca çözülmeyen
Bazen ağlasam
da sonrasında güldüren
Ben terk
etsem de benim terk edilmeyen
Girdiğim gönülde
cenneti benim yaşatan
Tüm neşeler
benim dilimle gülüştü
Benden ayrı
kalmak bilene ölümdü
Geride kalan
korumdu sönmez külümdü
Bendim yaşanmayan
anlara koşturan
Güller benden
aldı benimle açtı
Beni bilmeyenler
benden kaçtı
Cennetten geldim
âşıklar benimle yattı
Bendim gülmeyenleri
güldüren
Bana yaklaşamadı
dünyanın zalimi
Kapladım gönlünü
onca âlim’i
Verdim esirgemedim
tüm sevgimi
Ağlayanların
gözyaşını silen bendim
Bazen aradılar
çölde sahrada vahada
Bazen başların
kaldırdılar aradılar havada
Ben zaten
her yerdeydim bu dünyada
Hasretle bekleyenlerin
beklentisi bendim
Bazen bir gülümsemenin
içine saklandım
Bazen bir
gamzenin çukuruna gizlendim
Beni o an
görenleri cennete vardırdım
Cenneti arayanların
kapısı bendim
Sözlerin hecelerin
içinde yattım
Zalim olanları
aldım uçuruma attım
Bir bakışla
insanları anlayan yaptım
Zalimi yıkanların
adımları bendim
Bazen bir
pınarın çeşmenin başında durdum
Bir avcı
gibi kalbi boş olanları anında vurdum
Bir yudum su
isteyenleri güzellerin eliyle sundum
Susayanlara bir
pınar olan bendim
Bazen karanlıklar
içinde saklandım
Karanlıkları
yardım ışık oldum vardım
Yolunu kaybedenlerin
yolu oldum sardım
Yolda kalanların
yoldaşı olan bendim
Tanıdınız şimdi
beni sanırım
Bir cümle
ile ben bazen anılırım
Aşk derler
adıma söyleyene sarılırım
Bir damla
mutluluğa hasret kalana koşan benim
Herkes beni
yazdı yazdıkça bitmedim
Hiçbir gönlü
terk edip ben gitmedim
Beni terk
ettiğini sananları gözyaşı döktürdüm
Geri dönenlere
kapımı açan yine benim
Nasıl anlarsanız
anlayın ben akan bir pınarım
Güzel ceylan
gözlü kadınların bakışında yaşarım
Sonra gönlüne
girer bir volkan gibi kaynarım
Benimle yanmak
isteyenleri yakan canlı tutan benim
Benimle yananları
tatlı gülüşlerle huzura erdirdim
Kemale eriştirdiklerimi
gönüllerde gezdirdim
Bir kuru
soğanla iki aşığı bir ömür boyu güldürdüm
Kanaatkâr olmayanı
kanaatkâr eden benim
Bendeki bu
güzellikleri gücü veren Mevla’dır
Kullarına layık
gördü beni gönderdi ondandır
İçine Mevla
kendinden bir nurunu ekledi sırla doludur
Mevla
sevdiği kulunu aşkla sınadı sonra aldı kucakladı
Âşık
Gülveren’im anlatmayla aşk anlatılmaz yaşanır
Ceylan gözlü
yârin aşk dolu gönlüne gönül bağlanılır
Anlaşılmayan
ne var ise bil ki aşkla anında anlaşılır
Var sende
ara bul aşkı yârin gönlünde yoksa kapısı kapatılır
Mehmet Aluç
/ Âşık Gülveren
29 Ağustos 2017 Salı
Otuz Ağustosu Biz Tarihe Böyle Yazdık
Otuz Ağustosu Biz Tarihe Böyle
Yazdık
Zaferleri şanla biz tarihe böyle
yazdık
Silah yoktu bu elde o alnı karışladık
İman tokadı ile suratına biz
vurduk
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Görmedi mi o düşman gözü şanlı
akını
Al bayrağa akıttı şehidim o
kanını
Geride düşündü o kalanını
vatanı
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Terk eder miyiz bizler bu
özgür hürriyeti
Sildik süpürdük gelen o kini o
nefreti
Gördük imanı ile şahadete gideni
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Takılmıştı imanlar mermisiz
süngülere
Varmak istiyordu ya özgür
istiklaline
Dalgalanırken bayrak vatanın
cennetine
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Karanlık o geceye binlerce
yıldız doğdu
Düşmanın nefretini iman o gece
boğdu
İşte o şafak vakti hilal
yeniden doğdu
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Şimdi geleceği biz bu vakit’e
kuralım
O şehitlerimize selama biz
duralım
Anlamayanlar varsa yeniden
yaşatalım
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Âşık Gülveren’im der biz
hepimiz neferiz
Bu vatan bayrak için ölüme biz
gideriz
Bir ölürsek biz eğer binlerce
diriliriz
Otuz Ağustosu biz tarihe böyle
yazdık
Mehmet Aluç / Aşık Gülveren
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
Terki diyar ettin insanlığı ey zalim Nefreti sığdırdın ömrüne ey zalim Keşmekeşliği yaşadın yanacaksın ey zalim Şafağın cehenn...
-
Nefret kin ile s/olma S/olma kötülüğe yol olma Yol olma kötü isimle anılma Anılma yolunu sakın doğruluktan ayırma Sözle...
-
Lakin çok geç oldu deme sakın çık gel Gözyaşları aktı kurudu unutmuştur deme sakın Hicran taşları gönlümde yük gel yık ol yakın...
