Hiç düşündük mü bilmem
bir yerde üç beş yıl kaldıktan sonra, terk etmek zorunda kalınca arkamızda
bıraktığımız izlerimiz, gülüşlerimiz mi yüreğimiz midir? O kaldığımız yere
kendimizden bir şeyler katsak o güzelliği arkamızda bıraksak ta galiba geride
bıraktığımız yüreğimizin bir parçası galiba... Geride bıraktığımız düşünceye
mutluluk huzur kattığımızla beraber, terk edip giderken bizsiz bir sokağın
başında bizsiz kalan yüreğimizin bir parçasıdır arkamızda bizden ayrı kalan, bizden ayrı kalan yüreğimizin bir parçası,
bir daha ne zaman kavuşacağını bilmeden sessizce ağlayan ve ardımızda kalan...
Ne gariptir şimdiye
kadar hiç böyle düşüneniniz oldu mu bilmem? Kaldığımız o beldede kendimizden o
kadar şey kattık ki, oradaki insanlardan o kadar çok güzellikler aldık ki, en
sonunda yolcu yolunda gerek diyerek, başka bir şehre gitmek gerekir, ayrılığın
şafağında bizden ayrı kalan bir parçamız gözyaşı dökmeye başlar ama biz
görmeyiz hissetmeyiz, ta ki yola çıkıp yol alıncaya kadar...
Doldurduğun
pınarlardaki bidonların suyunun boşaldığında, seni dolmak için beklediğini
hayal ederken, geride bıraktığın o bir yanın gülümser, sokaklar adımlarınla
adım atarken çocuklara gülümsediğini o anlarına hasret kaldığını düşünürken
kaldırım taşlarına oturan çocuklarla beraber sana gülümser, kopmaz bir
parçandır geride bıraktığın, yüreğinden kopan ve seninle arasında binlerce
kilometre mesafede olsa kopmayan, gecenin karanlığını aydınlatan geride kalan
yüreğinin parçasındaki umudun ışığıdır sokakları aydınlatan, sen terk edip
gitsen bir daha dönmesen de seni hala orada temsil eden, gülümseyişinle orada
yaşadığın insanlara hatırlatan, giderken senden kopan yüreğinin bir
parçasıdır...
Ah İnsanın, kendi
elinde olmadan birden bire yaşadığı yörenin halkı ile gülümseyerek çok güzel
deneyimleriyle elde ettiği mutluluk dolu anları, olguların geride ötesinde
hiçbir zaman orada geride kalanların yaşamları hakkında varlığını
bilemeyeceğini düşündüğü anda, unuttuğu bir şey var orada kalan yüreğimizin bir
parçasıdır, her zaman bizimle irtibat halindedir, biz bir parça geride kalanları
düşündüğümüzde esen ılgıt rüzgârlarla bize haber gönderen, gülümseyen
insanların beyinde geçen algılar düşüncelerin huzurunu hissettirir geride
yüreğim, bizde koparak kalan o parçamız...
Kimileri şimdi buna anlamsızlık diye
bilir, saçmalıkta diye bilir, şöyle sakin bir kafa ile bir düşünün bakalım,
anlamsızlık mı, anlam mı dolu bu söylediklerim? Bu insanın toplumda yerleştiği
yerdeki değerlerden kopamama duygusudur. Kendi gerçeği ve birlikte olmanın
gerçek güzelliğini bilmek ve görmektir. Selam ve dua ile
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-