Bu Blogda Ara

7 Şubat 2015 Cumartesi

Kendi Halimde



Vakit gece miydi yüreğim mi gece gibi karanlıktı
Karanlık geceye mi doğmuştu yoksa benim hayatıma mı?
Bilemiyorum ben hiç ışığı görmedim ki yüreğimde
Yüreğim dağların kıyılarında çırpındı durdu
Düşsüzlük ülkesinde hep yaşadım
Düş hiç görmedim
Düş hiç kurmadım
Yüreğimi hicran yangınları alev alev hep yandı
Söndürecek bir su bulamadım
Hep yandım
Hiç sevinemedim
Sevinmek neydi
Kokusu rengi var mıydı?
Bilemedim
Göremedim
Sevinmek beni çağırsa gidemem
Nasıl bir şey bilemem
Onu da mahzun edemem
Göremediğiniz bir yerde ben yaşıyorum
Kendi halimde

Mehmet Aluç

Hızlı ve öfkeli -7-

Beni Şefkatli Yüreğinle Sar














Bu dünyada garip bir yolcuyuz dedim yanına geldim ey endamı güzel, aç gönül kapını al beni içeriye.
Sar beni, ıssız yalnızlık kokan yollardan geldim…
Şimdiye kadar rahmandan başka, saranım olmadı…
Yıllardır sarılmayı özledim, sımsıcak seven gözlerle bana bakılmasının hasretini yaşadım, sar beni karanlık yüreğim aydınlansın, sar yüreğimdeki acıların sesi kesilsin ey güzel.
Yüreğimde her zaman yağmurlar yağdı, sel oldu aldı götürdü annemden duyduğum şefkati…
Beni şefkatli yüreğinle sar, bitir hasretimi özlemlerimi sustur çığlıklarımı ey güzel…
Yıkık viran gönül hanemi, gülüşlerinle yeniden inşa et geliyorum sana doğru aç bana kollarını…
Aç gülümseyen gönül kapını bana, gözlerimde hasretle akan gözyaşlarımı, samimiyetim olarak kabul et.
Aydınlık gönlünle, karanlıkta kalmış gönlümü aydınlat ey güzel.

Mehmet Aluç

Halo Dayı




Vay halo dayı anlatıyorsun yine çocuklara masalları
Kalmadı çocuklarda sıkıntı denilen yarın tasaları
Yemek yerken düşürmezsin elinde tahta kaşıkları
Senden başka eski gönlü şen kalmadı halo dayı

Evinde gaz lambası var elektrik yok sordurmazsın nasılları
Elinde eski bir radyo sadece dinlersin gece gündüz ajansları
Evin çocuk yuvası seversin çocukları açıktır evin kapıları
Senden başka eski gönlü  şen adam kalmadı halo dayı

Televizyon olan eve girmezsin girsen de hal hatır sorar çıkarsın
Mahallenin tüm dertlerine ihtiyar halinle koşarsın yorulmazsın
Yarınlar için çocuklara edeple ders verirsin sorumluluktan kaçmazsın
Senden başka eski gönlü şen komşu kalmadı halo dayı

Minareler gibi sağlam imanınla dağları delersin
Hiç usanmadan kimi görsen sen erinmeden gülersin
Fısıldarsın bazen çocukların kulağına nurdan ilahî nağmeler söylersin
Senden başka eski gönlü şen insan kalmadı halo dayı

Şehadet olmak için gitmişsin tüm savaşlara
Şehadeti tatmadan gazi olarak dönmüşsün memlekete
Namazda secdede gözyaşlarınla yıkarsın seccadeyi
Senden başka eski gönlü şen Allah dostu kalmadı halo dayı

İmanlı gönül güzelliğini karşıdan gelen her insan anında sezer
Zamanında sende aşk ile sevmişsin güzel bir dilber
Bellidir gönlünde hala o sevdiğin dilber rahmete kavuşsa ’da gezer
Senden başka eski gönlü şen aşk ile seven kalmadı halo dayı

Dersin sen hepimize dünya malın peşinde gitmeyin hepimiz Allah kuluyuz
Gönlümüzde dilimizde Kuran Resul ile imanlı olan yolda olmalıyız
İnsanları severek onların dertlerine koşarak yaşayanlar olmalıyız
Senden başka eski nasihat vererek seven kalmadı halo dayı

Kul Mehmet’im bir sabah gidişinle Rahmana yürüyüşünle dondu hayat
Sen gittikten sonra mahallemiz sensiz kaldı yaşantımız oldu bayat
Ah bilmem bundan sonra hayatımıza katan olur mu bir tat
Senden başka eski gönlü şen dostumuz kalmadı halo dayı

Mehmet Aluç

Kuran İle Ömür Neşedir -Hece-















Nice beyanlar var nurdan Kuran’da cümle kullara
Hem cahil olup gezen kula yolsuz olan yollara
İçinde var nurdan dolu hikmetler cümle kullara
Gönlü ömrü ahireti doldurun ey cümle kullar
Kuran ile ömür neşedir onsuz ömür virandır


Aç oku içindeki hikmeti ibreti ne olur
Bilinmez kime ne nerede ne zaman nasip olur
Derde düşen bir gün şifa ile bir gün neşelenir
Kuran ile ömür neşedir onsuz ömür virandır


Ecel gelince ayırmaz bu dünyada hiç bir adam
İmansız gidersen sende dersin o zaman vay aman
Kuran’ı taşı sen gönülden ey kul her an her zaman
Kullar zahmet çekmesin elinden sahip çık sen aman
Kuran ile ömür neşedir onsuz ömür virandır


Kuran ile ulaşılır cümle kullara cümle el
Kul Mehmet bildiğiniz saçı olmayan bir kel
Nefret ile yola çıkılmaya esmesin kara yel
Kuran ile ömür neşedir onsuz ömür virandır
Mehmet Aluç

Kuran İle Ömür Neşedir -Serbest şiir-




Nice beyanlar var Kuran’da kullara
Hem de cahil olup gezen kullara yolsuz yollara
İçinde var nurdan dolu hikmetler
Gönlü ömrü ahireti dolduran ziynetler
Kuran ile ömür neşedir Kuran ’sız ömür virandır

Aç oku içindeki hikmeti ibreti
Bilinmez kime ne nerede ne zaman nasip olur
Derde düşen bir gün şifa ile neşelenir
Kuran ile ömür neşedir Kuran ’sız ömür virandır

Ecel gelince ayırmaz hiç adam
İmansız gidersen dersin vay aman
Kuran’ı taşı sen gönülden
Kullar zahmet çekmesin elinden
Kuran ile ömür neşedir Kuran ’sız ömür virandır

Kuran ile ulaşılır cümle kula cümle el
Kul Mehmet bildiğiniz saçı olmayan bir kel
Nefret kin ile yola çıkılmaya esmesin kara yel
Kuran ile ömür neşedir Kuran ’sız ömür virandır

Mehmet Aluç

Yağlarınızı yakacak olan içecek



1-Üzüm Suyu

Üzüm suyu karbonhidrat ve vitamin bakımından oldukça zengin bir içecektir. Şekeri çok az ve kalorisi de oldukça düşük olan üzüm suyu ile bağışıklık sisteminizi de güçlendirebilirsiniz. Diyet programınıza günde en az bir bardak üzüm suyunu ekleyebilirsiniz.

Yağ yakan bir yiyecek


2-Mercimek

Mercimek demir açısından oldukça zengindir ve kan yapıcı özelliği vardır. Mercimek tüketimini artırarak metabolizmanızın hızlı çalışmasını sağlayabilirsiniz. Hızlı çalışan metabolizma ile yağ yakmaya başlayarak daha başarılı bir diyet yapmış olursunuz. Hayatınıza mercimeği dahil etmelisiniz.


Kaynak:http://yazarkafe.hurriyet.com.tr/Detail/644101/yag-yakan-bir-yiyecek-ve-bir-cecek

Hürriyet

Bumerang - Yazarkafe

6 Şubat 2015 Cuma

Zayıflamanızı Hızlandıracak Birkaç Besin
























1-Kırmızı Biber

Bu yiyeceklerin başında şüphesiz kırmızıbiber geliyor. Adamlar boşu boşuna bunun hapını yapıp zayıflama ilacı diye satmadılar değil mi?
Kırmızıbiber içindeki Capsaicin isimli madde sayesinde kilo vermenize yardımcı olur. Aynı zamanda açlığı geciktirmedeki ve verilen kiloların geri alınmasını engelleyici etkileri bilim dünyasında yer etti.

2- Yeşil Çay

Yeşil çayın metabolizmayı hızlandırdığını, antioksidan açısından oldukça zengin olduğunu, her gün mutlaka içilmesi gerektiğini sağır sultan bile duydu.
Yapılan pek çok bilimsel araştırma da yeşil çayın mucizevi yağ yakıcı etkilerini gösteriyor. Bolca tüketmeyi ihmal etmeyin.

3- Yeşil Mercimek

Çocukken sevilmeyen büyüyünce hastası olunan yeşil mercimek muhteşem bir lif kaynağı.
Kalorisi az, lezzeti çok yeşil mercimek, çorbasından salatasına pek çok tüketme seçeneğine sahip. Birini seçin ve yemeye başlayın!

Mehmet Aluç


Kaynak: http://foto.mahmure.com/diyet-fitness/zayiflamanizi-hizlandiracak-5-besin_38936/4#fotograf

Ecelle Biçilen Bir Karış Beze -Hece şiir-



















Bülbül gülün başında niçin figan edersin
Yârin kaybettin ondan mı sen figan eylersin
Kurumuş güllerin gül bağına mı ağlarsın
Ağlama bülbül bahar gelir yeniden açar

Ne bakarsın ey fani kul sende kaşa göze
Baksana sen gönülde dilde çıkan bir söze
Son değil mi ecelle bir karış beyaz beze
Ağlama bülbül bahar gelir yeniden açar

Kul Mehmet Var koş yetiş imana sen acele
Zaman biter gidersin sende gelen ecelle
Gidersin sen imanla sen bekleyen Rahmana
Ağlama bülbül bahar gelir yeniden açar

Mehmet Aluç

Ecelle Biçilen Bir Karış Beze



Bülbül gülün başında niçin figan edersin
Yârin kaybettin ondan mı figan eylersin
Kurumuş güller gül bağına mı ağlarsın
Ağlama bülbül bahar gelir güllerin yeniden açar

Ne bakarsın ey fani kul kaşa göze
Baksana gönülde dilde çıkan söze
Sonumuz değil mi ecelle biçilen bir karış beze
Ağlama bülbül bahar gelir güllerin yeniden açar

Kul Mehmet Var koş yetiş imana eyle acele
Zaman biter koşar gidersin gelen ecelle
Gönlünde imanla seni bekleyen Rahmana
Ağlama bülbül bahar gelir güllerin yeniden açar

Mehmet Aluç

Güzelliğinizin ihtiyacı su



Kusursuz olsun der cildimiz kadınlar
Rüyaları kaçar kadınların ah kadınlar
Alın size altın öğüt güzel kadınlar
Cildine uygula nemlendirici
İç bol bol suyu, su teni birleştirici

Bu kadar kolay ve basit
Güzellik fışkırsın şakaklarınızda
İç bol bol suyu çok basit
Hem de verirsin az kilo
İç bol bol suyu, su tene güzelliği yerleştirici

Susuz cilt kırışır çatlaklar oluşturur
Cilt dokusu susuz kalınca yaşlanır
Temel ihtiyaç su su su
Güzelliğinizin ihtiyacı su
Haydi, şimdi başlasın güzellik
Su ciltteki bedendeki tümsekleri düzeltir
İç bol bol suyu, su teni güzelleştirici

Mehmet Aluç

Ten Denen Kafeste Kin Çiçekleri Açmasın




Ten Denen Kafeste Kin Çiçekleri AçmasınTen Denen Kafeste Kin Çiçekleri Açmasın

Ağlar bu gönlüm senin kor alev hasretinle gurbet ilde yârim
Şafak sökülür gibi sökülürsün hicranınla yar yüreğimde
Benim inan hatalarım ile olan yüreğimi yakan mücrim
Ten denen kafeste kin çiçekleri açmasın yürüdüğümüzde

Geçmez gönülde keder matem sen tebessümünle gülmezsen canda
Aşk narında mutlulukla yan ey gönlüm sende neşeyle bir anda
Gezsin aşkın nar-ı neşeyle damarlarında akan bu asil kanda
Ten denen kafeste kin çiçekleri açmasında yüreğimizde

Gönüller aşk ile bu dünyada merhametle haydi sakinleşsin
Haydi, ey kullar zaman bitiyor el uzatın gönül yakınlaşsın
Nefret tohumları ekenlere aman ha can gönüller kanmasın
Ten denen kafeste kin çiçekleri açmasın sakın ömrümüzde

Yar gelir beklentisi ile gönüller umutsuzca ağlamasın
Aşk yolunda gönüllere diken batırılarak hiç dağlanmasın
İmanla aşk yürünmeyen bu yollara ümit hiç bağlanmasın
Ten denen kafeste kin çiçekleri açmasın ha gülüşümüzde

Gönülleri aldatanlar haberimiz yok bundan hiç sanılmasın
Yollarda nefretinizle çekilin ortalık birden kızışmasın
Kör gözlerle yol gösterenler edepsizler çekilsin de yanmasın
Ten denen kafeste kin çiçekleri açmasın gönül bahçemizde



Kul Mehmet’im der ki ayrılık yolunda gözlerde yaşlar akmasın
Kalbinde aşk olanlar vefasızlıkla sakın ola hiç solmasın
Nefis şeytan aşk ağacın meyvesi sevgiyi kandırıp yolmasın
Ten denen kafeste kin çiçekleri açmasın sakın yönümüzde
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Sensizliğinle Demleniyorum

   

Yârim bana geldiğinde seslen, ben şu anda sensizliğinle demleniyorum, baştan aşağıya senim seslenmezsen beni bulmazsın.

İster bana sen deli de ister sana tutku ile bağlı bir serseri, ama her an seninle olan bir aşığım…
Parçalı bulutlar gibi gönlümde gezinirsin bazen yağmur yüklü bulutlarla gelirsin işte o zaman seni gönlümde gözyaşlarımla sularım sen gülümsersin bana, işte ben böylesine âşık bir serseriyim ya da ne bileyim dediğin gibi deli yok yok deli değilim ama delicesine seni seven bir aşığım işte.

Bazen sen efkârlı gönlüme öpücüklerini yanaklarıma küçücük sımsıcak buselerinle kondurursun, bazen ben neşesiz gönlüne mutluluğu eklerim, dudaklarımla, dudaklarına yüreğimde senin için açan lalelerin kokusu ile.

Aç aşkın kitabını hatta gönül kitabını ilk sayfasında gülümseyerek sana bakan beni bulacaksın, aşkınla beni şair, yazar yaptın sevgilim… Her satırını, her hecesini seni düşünerek hatta sen diye yazdım oku kendini bulacaksın. Lakin öyle efkârlı değil, üzüntülü hiç değil hep gülümseyen mutluluğu her an yaşayan seni bulacaksın.

Sildim gönlünde gönlüne zarar veren üzüntüleri, efkârı, neşesizliği, bunu da peşin peşin söyleyim sonra şaşırma sen, çünkü sen benim gönlümde öylesin bunu da böyle bil sevgilim…

Kıvranan edepsiz yüzüyle sevgisizliği
Hasret kokan nefesiyle sensizliği
Hayalsiz gözlerle bakan ümitsizliği
Beraber gülümsettik ümitle bakan aşkın gözleriyle



Mehmet Aluç

5 Şubat 2015 Perşembe

Nurdan Can Ahmet




Nurdan Can Ahmet
Gül Kokulu Resul âlemlere sensin Rahmet
Konuşunca kâinatı Rahmet o an kaplar
Sensin gönüllere Nurla akan Nurdan Ahmet
Gönüller nur gönlüne akar Nurdan can Ahmet

Gül Resul Medine’den bize canla seslenir
Mekke’de olanlarda sesi ile beslenir
İman iledir onun insanlara hesabı
Semada indi nur nur Nurdan Kuran kitabı
Gönüller nur gönlüne akar Nurdan can Ahmet

Gül kokan Resulle olan muradına ersin
Ona tabi olmayan mizanda hesap versin
Müminler gönlündeki gönlü ortaya sersin
Gönüller nur gönlüne akar Nurdan can Ahmet

Gül Kokan Resul ile ol sende bil yerini
İmanla tövbe ile çıkar günah kirini
İmanla aksın helal kazanç sil nurdan terin
Sakın gönüller kırma yıka sen elin kirin
Gönüller nur gönlüne akar Nurdan can Ahmet


Kul Mehmet der zalimdir her zaman hayırsız
Odur eli halkın cebinde onlardır hırsız
Utanma edep yok zalimde onlardır arsız
Müminin damarında akan imandır harsız
Gönüller nur gönlüne akar Nurdan can Ahmet
Mehmet Aluç©

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Görüntüleme:63, Cevaplar:0

Eyleme Mülkün Canın Viran



Eyleme Mülkün Canın Viran


Ey gönlüm gaflet uykusundan uyan geçer bak boşuna tüm zaman
Gaflet uykusu pişmanlıktır geçerse geriye gelmez o zaman
Ey ömrüm nefis şeytan peşinden koşma çaresi yoktur sen sanma
Eyleme mülkün canın viran, imanla ol ölüm yok sanma kanma

Duan Rahman’a ulaşır az sabırla bekle isyana gerek yok
Rahman beni terk etti diye günaha girme bu iftiradan ok
Cefa gelse cana sabırdan vaz geçme sen Rahmandan başka dost yok
Eyleme mülkün canın viran, imanla ol ölüm yok sanma kanma

Cefayla gönül Rahmanın büyüklüğün anlar sanma zulüm sana
Bülbül gibi feryat etme Rahman gönlündedir sen yalnızsın sanma
Feryat eden mazlumla ol, uzaklaşma gaflet uykusuyla yanma
Eyleme mülkün canın viran, imanla ol ölüm yok sanma kanma

Kul Mehmet sen gönüldeki ateşlere su ol nar-ı ateş söndür
Yön kayarsa nefis şeytana, sen Rahmanın yoluna yönün döndür
Son ana kadar Rahman yolu yöndür diye haykır bu doğru sözdür
Eyleme mülkün canın viran, imanla ol ölüm yok sanma kanma
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Kurtardım




















Bir gün olsun aşksız göz kirpiğim kırpmadım
Doğru söz var iken yalan peşinde koşmadım
Sevmek var iken şefkatsiz ‘lige boyun eğmedim
Aşkın peşine düştüm gönlümü çamurlarda gezdirmedim

Fecir vakti gönlümü Rahmanla beraber eyledim
Karanlık gecelerde secde ile şeytanı rezil eyledim
Nefsim kızdı onu Rahmanı zikirle hayırlara biledim
Aşkın peşine düştüm gönlümü çamurlarda gezdirmedim

 Kul Mehmet der ki gönlümü aşkın nağmeleri ile büyüttüm
Rahmanı anarak yolumdaki rezilleri uçuruma düşürttüm
Tövbe kapısına varınca günahlarımla Rahmanın affını bekledim
Rahmanın yoluna girdim ömrümü rezillikler içinde kurtardım
Mehmet Aluç


4 Şubat 2015 Çarşamba

Mutluluğun Hasretle Zamansız Anı



Mutluluğun Hasretle Zamansız Anı

Yüreğindeki hasretin acısı ile yorganın içinde kıvranıyordu. Kim bilir kaç gündür titreyen yalnızlığın zemheri soğukluğunda kurtulmak için yorgan altında yatıyordu. Çığlık çığlığa feryat eden yüreğinin sesini kısmak için tüm çabaları boşunaydı. Kalktı, yorganı attı üzerinde, kalkmaya çalıştı hareketsiz kalan bacaklarının dermansızlığında kalkamadı. Yerde duran sehpaya tutunarak kalmaya çalıştı, başı döndü az ilerideki kanepeye kendini zor bıraktı. Sanki alnında boşanıyordu hasretin özlemi, ucunda tutunamadığı mutluluğun kaçırılan zamansız anı kıvranarak beyninde tebessümsüzlükle geziniyordu.

Zamanı tanıklık için mazinin o korkunç hasret ile aralanan kapısından içeriye davet etti. Daha dün gibiydi. Her zamanki kendine gülümseyen Türkan, Fuat’a.

-Hayatım, seninle önemli bir şey konuşacağım, ama sonuna kadar beni dinlemeni istiyorum.

Heyecanlanan Fuat

-Seni dinliyorum hayatım.

Türkan, ruhu titreyerek

-Seninle çok mutlu günleri yaşadık hayatım, diyorum ki seninle vedalaşalım, az hasret ateşiyle yüreğimiz yansın, hasret nasıl bir duygu onu yaşayalım.
Şaşırdı, şimdi bu neden diyen gözlerle
-Se… Sen ne dediğinin farkında mısın? Neden buna gerek duyuyorsun hayatım?

-Çok kucaklaştık sarmaş dolaş hayatı yaşadık, değişiklik olsun, şükretmeyi sabır etmeyi öğrenelim. Yolcusu olmayan yollarda ayrı ayrı bir süre yürüyelim, ben sürekli vedalaşalım demiyorum şöyle kısa bir süreliğine, biliyorum sen şu an şaşkınlık içinde bocalıyorsun. Şimdi beni anlamaya çalış ve az düşün hayatım bu bizim için tecrübe olacak inan, bana inan hayatım. Hasret sessizlik yüreğimize az dokunsun bu duyguyu tadalım diyorum.

Söylenmesi gereken sözler şu an aklında firara etmiş gitmişti. Türkan’ı ikna etmenin veya edememenin sancısı ile kıvranıyordu. Kelimeler bir araya gelmemek için titreyerek kaçıyordu dilinde sanki!

-Sen şimdi bana hasretin soğuk yüzü ile soğuk ayazında baş başa yaşamamızı istiyorsun, ama neden? Bilirsin seni şimdiye kadar hiç kırmadım, elinde tutmadan nefesini kokunu hissetmeden nasıl… Belki de haklısın hayatım…

-Haydi, o zaman hasretin bulutları altında yaşayalım, hasretin kınalarını gönlümüze yakalım, ama üzülme ben her zaman seninleyim, belki birkaç ay sonra yine beraber olacağız.

İşte o ana, zamanın tanık olması için o güne o maziye döndü. Hala titriyordu. Hasretin gözlerine anlamsız baktı, hala yüreği yanıyordu. Şimdi kim bilir Türkan ne yapıyordu düşüncesi ile yola çıktı. Türkan giderken arkasında gizlice takip etmişti, beraberce yaptırdıkları bağ evine gitmişti.
Sessizce pencerenin önüne geçti, Türkan içeride kanepede oturuyordu. Odaya sanki sığamıyordu. Acı çektiği her halinden belliydi, ama belirli etmemek için çok uğraşıyordu. İçinden"Ah hasrete kınalar yakarak koşan hayatım, elleri göğsünde kenetlenmiş sessizce oturuyor. Şimdi sana koşarak gelsem çok kızacaksın biliyorum…"

Derken sessizce bağ evini terk ederek, dağ başı sessizliği ile yankılanan, yalnızlığın ayazında küçük adımlarla adımlar ile evin yolunu tuttu.

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Mukaddes Neşelerin Vadisindeyim



Mukaddes Neşelerin Vadisindeyim

Aylar oldu yılar oldu viran yollardayım
Gözümde hasretin gözyaşları
Yüreğimde vuslatın heyecanı
Kavuşamadan sarp yolların yamacında
Bırakıyorum kendimi
Yanık yüreğimin ne çıkarsa şansına
Kırık yara bere içinde
Yaşarken iki beden yüreğimde
Yine düşüyor yanık yüreğimin şansına
Hasret yolu viran yollar
Silinmez hasretin kederli gamlı yüzü
Seher vaktinde kirpiklerimde uykusuzluk
Ayaklarımda hasretin prangaları
Ellerimde
Yarına hazır olmayan soruların cevapsızlığı
Seni ararken ben kayboluyorum
Kendimi bulurken seni kaybediyorum
Hani derler ya gecenin uzunluğunu ancak hastalar bilir
Sen gel gecenin uzunluğunu nefes almadan yaşayan bana sor
Ruhumu titreten hasreti anlayamayan ben
Gönlümün inşirahı sen yoksun
Beni bulamayan sen önümde yoksun
Şakaklarımda süzülüyor vuslatın özlemi
Damla damla
Damlarken toprağa kızıl alev sıcaklığında
Yanıyor yüreğim adımlarım yorgunlukta
Ayağım takılıyor gönlümün engelli tümseklerine
Düşüyorum yollarda birere birer tümseklerin karanlığına
Ayaklarımın altına ayaklanan yüreğim
Yakıyorum vuslatsız’lığın kor alevinde
Vaveyla vaveyla özlemsiz’lik alevi ile
Alıştım hasret alevi ile yüreğimi yakmaya
Ellerim titremeden
Düşüyorum sabahı olmayan koridorların sessizliğine
Gözyaşlarım yıkarken ruhumu ak pak
Ben hala gözyaşlarımı avucumda tutarak
Seni arıyorum gözyaşlarımı şahit tutarak
San aşkımı anlatmak için
Arayıp bulamıyorum
Atıyorum kendimi karanlıklara
Karanlıklarda kaybolurken her şey siliniyor
Takılıyorum Rahmetin engin merhametli oltasına
Ortalık nurdan bir saray
Yarınlar gülümsemenin coşkun nehrinde
Gönüller merhametin salıncağında sallanırken
Gülümseyerek koşuyorum Rahmetin kucağına
Tövbe kapısında rahmetin ortasında
Gülümsüyorum mukaddes neşelerin vadisinde
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Gözyaşlarınla Yıkayabilecek Misin Ey Gönlüm?

Gözyaşlarınla Yıkayabilecek Misin Ey Gönlüm?

Gözyaşlarınla Yıkayabilecek Misin Ey Gönlüm?

Ey gönlüm aşkı aramak için yola çıksam diyorsun, sen aşkı bilmeden konuşuyorsun, aşkın sınırı yoktur Rahmana ulaştırır seni, yolunda bazen hasret, bazen neşe, gözyaşı bazen ise çöl vardır ey gönlüm dayanabilir misin sen söyle önce?

Sen alışmışsın ey gönül duyarsız olmaya, sen acılara hislere koşmaya kayıtsız kalmışsın, sen rahat yaşamaya, yan gelip yatmaya, kulağını gönül sesine kapatmışsın sen aşkı yaşamaya layık değilsin ey gönlüm.

Aşk gönüllerle birlikte olmaya, aşk dertlere derman olmaya, aşk karşındaki gönlün mutluluğu için mutluluğundan vazgeçirten imanla baş başa olmaktır, iman ile yıkanmak Kuran ve Resul ile haksızlık karşısında susmamaktır… Ey gönül, düşün bakalım bunları yapmak için sende var mı cesaret?

Kavrulur yanar siner dertlere çare olmak için imanın aşkın gereği, yanabilir misin ey gönlüm?

Geceyi biçen, gündüzü örten karanlık gibi karanlıklarda kalsan, gönlündeki iman ile aşk ile karanlığa ışık olabilecek misin gönlündeki merhameti gönüllerle paylaşabilecek misin ey gönlüm?

Ne oldu titremeye başladın? Betin benzin solar gibi oldu? Kıyamda şehadet duygusu ile yol almaya, gözyaşlarınla karanlığı acıları, yetimlerin dilindeki gönlündeki titreyen şefkatsiz’likle bürünmüş hislerini yıkayabilecek misin? Zifiri karanlıkta gönlündeki mutluluk ile karanlığa ışık olmak için çileyle dost olabilecek misin ey gönlüm?

Vefa ömrün hayatın yolun gönlün anahtarı
Göç edilerek vakti Rahmana ulaşmak
Gönüllerin dilini bilmek gönülleri sarmaktır
Ayak basmak dünyaya zamana ötelere

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

İmanla Ömrüm Nura Bürünür
















Deli gönlüm imanla ömrüm nura bürünür
İman olursa gizli güzellikler görünür
Gönül ey sen bil ki bu merhametle yürürsün
İman olmayan gönül ise yerde sürünür

İmanla olmak için deme ha sakın erken
Sağlam adımlarla sen yolda tam yürür iken
Ecel karşılar seni ne oluyor demeden
İman uçar elinde daha sen kavuşmadan

Kul Mehmet’im imanla yol al sen sabah erken
Ecel gelmeden önce imanla gülümserken
Emaneti teslim et heybende imanlıyken
Sonsuz ömre imanla var sana gülümserken

Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç