Bu Blogda Ara

8 Ekim 2016 Cumartesi

Zalimin Yön Duygusunu Zulmünü Başına Yıkarız


vatan nöbeti ile ilgili görsel sonucu

Ayağımızda prangalar var sanılmasın mahkûmuz
Karanlık hapishanelerde bizler dururmuyuz
Yıkarız enginleri imanımızla zalimle olur muyuz?
Zalimin yön duygusunu zulmünü başına yıkarız
Sillemizdeki gayreti saklayan yüce Allah'ın kudretiyle vururuz

Zincirleri ayaklarımıza boynumuza takanın
Zincirleri boyunlarına imanımızla birliğimizle takarız
Vatanımızı yarınımız yakmaya çalışanı yakarız
Zalimin yön duygusunu zulmünü başına yıkarız
Sillemizdeki gayreti saklayan yüce Allah'ın kudretiyle vururuz

Obamız gönül hanemizdir yıktırtmayız
Vatan toprağını zalime haine bıraktırmayız
Şehadete koşarız vatanın toprağını adım attırtmayız
Zalimin yön duygusunu zulmünü başına yıkarız
Sillemizdeki gayreti saklayan yüce Allah'ın kudretiyle vururuz

Ruhumuz sürgünü kabul etmez
Ecdadımıza yakışmadı bize de yakışmaz
Milletime esaret kölelik asla yaklaşmaz
Yaklaşırsa yıkarız dersini alır neye uğradığını anlamaz
Zalimin yön duygusunu zulmünü başına yıkarız
Sillemizdeki gayreti saklayan yüce Allah'ın kudretiyle vururuz

Mehmet Aluç-Kul Mehmet





Kerbela da Yüreğimizden Vurdular


kerbela ile ilgili görsel sonucu 
Kerbela da İmam Hüseyin’i değil İslam âlemini vurdular
Biranda vurdular yüreğimizden kolumuzu kökten kırdılar
Kırdılar ah kırdılar kolumuzu kanadımızı kökten kırdılar
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

İmam Hüseyin Hz Peygamberin çiçeği torunu canımız ciğerimiz
Onunla gülerdi nur Resul Hz Ali Hz Fatıma’nın biricik oğlu ciğerimiz
Hasan ve Hüseyin benim dünyada kokladığım iki reyhanımdır
 Diyerek buyurarak onları her gün kokluyordu Nur Resul
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

Nur Peygamber şöyle derdi:
Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim
Allah’ı seven Hüseyin’i sever
Hüseyin, torunlardan bir torundur buyurdu
Ciğerimize zulmün oku saplandı kanı akıttı durdu
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

Bir yudum suyu çok gördüler
Onları zalimce öldürdüler
Bir daha gün yüzü görmediler
Kendi zulümleriyle zalimler geberdiler
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

Gül bahçemizin gülü soldu al kana boyandı
Bunu yapan yezit ile adamları cehenneme uzandı
Toprak o an kan ile doldu çöller yandı
Yüreğimize sancı doldu o zalime o melunlar nasıl yaptı
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

Kerbela’nın yıkıldı dağı taşı akar gözyaşı
Hüseyin’imin yoktur başı
Yıkılsın yezit ile melunların başına dünyanın taşı
Yıkıldılar bir bir azap ile ah ile kalmadı onların başı
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

Gün birlik kardeşlik günüdür
Kerbela’yı bir daha yaşamamak için imanın günüdür
Zalimleri kardeşlikle yıkma günüdür
Zulüm ancak böyle def edilir ancak bununla mümkündür
Müslümanlar kardeşlikle imanlarıyla her daim üstündür
Bir an gaflete daldı o an Müslümanlar
Zulüm vahşet ile al kana âlemi boyadı

Mehmet Aluç-Kul Mehmet







Mübarek Muharrem Aşure ayı

Mübarek Muharrem Aşure ayı
 
       muharrem ayı nedir ile ilgili görsel sonucu
    muharrem ayı nedir ile ilgili görsel sonucu
   Mübarek Muharrem ayı bize sancılarımızı hatırlatsa da, bizler kalamayız birbirimize yabancı, bizleri bölmek yutmak isteyenlere her çeşit aşlarımızı birbirine katarak tatlı bir yiyecek yaptığımız aşuremiz gibi, acılarımızı sancılarımızı kardeşliğimize imanımıza katarak birlik ve beraberliğimizi tatlı gülüşlerimizle tatlandırarak sürdürmek imanımızın gereğidir. Muharrem ayımız biz Müslümanların İslam tarihinde bir takvim başlangıcı olması, Hz. Ömer'in halifeliği döneminde yapıldığı tespit edilmiş, o tarihten bu yana da pek çok İslam ülkesince kutlanmaktadır.  Muharrem ayının Hicrî yılbaşı olması, Noel kutlaması gibi bir geleneği çağrıştırmamaktadır, bununla beraber, yılın ilk günü olması açısından biz Müslümanlar için bir önemi de bulunmaktadır. Yüce Kur’an’da ise Muharrem'in ayının farklı bir özelliğinden söz edilir.
  Tövbe Süresinde "Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı gün Allah'ın yazdığı şekilde, on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır, dosdoğru hesap işte budur" şeklinde bildirildiği gibi, bu dört aydan biri de şu anda kavuştuğumuz mübarek Muharrem ayıdır.
  Hz. Âdem olmak üzere, Hz. Nuh, HZ. İbrahim Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz. Eyyub, Hz Yunus ve Hz. İsa gibi peygamberler bu mübarek ayda ve Aşure günü, özel olarak bazı nimetlere ermişler, bazı sıkıntılardan kurtulmuşlardır.
Muharrem ayı sıkıntılardan kurtulma ayı
Gönüllerde hüzün takviminde kurulsa da yayı
Hz Hüseyin canımız ciğerimizin akıtıldı hunharca kanı
Ağla gönlüm gözlerim unutulur mu böylesi acı
 
Hazreti Âdem babamızın bolca hikmeti onda
Nuh’un gemisinin karaya varınca kalan nimeti burada
Yüce Efendimiz Âlemlere Rahmet ’in sünneti onda
Muharrem ayına kavuştuk cümlemizle beraber şükür bu aya
 
Âlemlere Rahmet ‘in biricik gülü soldu
İnsanlık bu zulümle o anda soldu bu yolu neden buldu
O an o vakit zaman dünya bu zulümle durdu
Hak edenler cezasını elbet aradı buldu
Muharrem ayına kavuştuk cümlemizle beraber şükür bu aya
 
 Bu yönüyle mübarek Muharrem ayımız bir yıl dönümü kabul edilmektedir. Hz. Hüseyin (r.a) ve evlatlarının zalimce hunharca şehit edilmesi meselesine gelince, burada ölen şehitleriz mükâfatını almış, en yüce mertebelere ulaşmıştır, Âlemlerin Rabbi Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden hiçbir kimsenin de şüphesi yoktur. Bu Vesile ile Kaderi hükme boyun eğen her mümin olarak hepimiz bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmeyiz diyorum. Bu acı duygular hisler bazılarının vücuduna verdiği işkenceyi kabul etmeyiz ve bu acı his ve duyguları bizi taşkınlıklara götürmemesini dilerim
 
Bugün varız yarın yokuz bunu neden acep sanki hiç bilen yok
Dost arayan dost kapısını bir muhabbetle neden çalan hiç yok
Bir selam ile bu âlemde yanımıza gülümsemeyle neden gelen yok
Gam yükünü yüklenmeye bu dünyada ey kul hiç gerek yok
Muharrem ayına hürmetle aşlarımızı birleştirelim
Birleştirdiğimiz aşlar ı paylaşalım gülelim güldürelim
On iki ayımızı aşure ayı Mübarek Muharrem ayı bilelim
 
   Burada meydana gelen bütün bu acı olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bizler bunu bir "yas töreni" haline dönüştürmek gayreti ile sünnetin ruhuna ters düşmemeye çalışmamız imanımızın gereğidir düşüncesindeyim. Bu vesile ile mübarek muharrem ayımız İslam âlemine mübarek olsun yeniden dirilişle kardeşliğimiz daim olsun kardeşlerim. Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet 

Sözler Aşkla Dökülsün Dilinde

aşk dilleriyle konuşalım ile ilgili görsel sonucu

Bana geleceksen aşk diliyle gel
Aşksız dilde olur diken eser kara yel
Sözler diken gibi batar gönül sevmez
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Aşktan başka ne varsa gönlünde boşla
Sev insanları candan gülümseten bir hoşla
Nefsi şeytanı durma sen hemen taşla
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Gel insanları tatlı dil sözlerle karşıla
Sana kim dedi söyle gönülleri haşla
Hayat devam etmeli kaos’suz barışla
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Haydi, durma güzel aşk sözleriyle başla
Sende görsün insanlar varsınlar aşka
Sen başka güzel âlem başka güzel olsun bu bakışla
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Aşksız dil derdini anlatamaz yıkılır kalır
Aşk ile seven sevdiğini aşk diliyle alır
Aşksız olan gönül her dem yanılır
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Aşksız dil ne halden anlar ne halleri sorar
Aşksız dil hem gönlü hem insanları yorar
Aşk ile olmayan insan insanları kapısından kovar
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Aşksız gönlün nehri pınarı bulanık akar
Dilinde çıkan sözler hep gönülleri yakar
Kâinatı anlamadan insanı anlamadan bakar
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Arıda aşk olmazsa çiçek aşksız açarsa bal olmaz
Dünyada huzur barış olmazsa yaşanacak diyar kalmaz
Hak bizleri barış için gönderdi neden kimse anlamaz
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Dikmeyelim gönüllere hasret dağlarını
Yıkmayalım gönülde aşk bağlarını
Aşk olmazsa kuramayız güzellikle yarınları
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Muhannete muhtaç olmayalım birlik olalım
Zalimin zulmünde inlemeyelim kardeş olalım
Nefis şeytandan çekmeyelim hakka nura varalım
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Kul Mehmet’im aşksız dillere yanarım
Aşksız ağlayan gönül varsa ona koşarım
Dertli gönülleri aşk iline götürür aşka bağlarım
Sözler aşkla dökülsün dilinde tel tel

Mehmet Aluç-Kul Mehmet 

7 Ekim 2016 Cuma

Yüreğimi Nara Attım Yanmadı



 
Var mı benim gibi yârden ayrı kalan
Gece gündüz hasret ateşiyle ağlayan
Ben mi canım mı benden bıktı anlamadım
Gurbet ilde yol aradım yolumu bulamadım

Yüreğimi nara attım yanmadı
Bende dayanacak artık hal kalmadı
Derdimi söyledim tabipler anlamadı
Gurbet ilde yol aradım yolumu bulamadım

Bu hasretlik haktan gelmiştir
Bu gönlüm haktan geldiyse çekerim demiştir
Hak bir gün dermanın verir diye gülmüştür
Gurbet ilde yol aradım yolumu bulamadım

İşte budur yârin bendeki eseri
Giderken üstümde bıraktı kederi
Vuslat aradım bulamadım kaldım bir kemik deri
Gurbet ilde yol aradım yolumu bulamadım

Bu hasretlikle fazla yaşamam
Ayaklarım sanki kırılmış yâre koşamam
Arasam da nazlı yâri kaybettim bulamam
Gurbet ilde yol aradım yolumu bulamadım

Kul Mehmet’im sen yaşa bu hüzün ile
Aşkın her gün gelsin yar ismiyle dile
Derdini söyle açan güle bülbüle
Gurbet ilde yol aradım yolumu bulamadım
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Beni Kül Etme


Başına bağlamış oyalı yazma
Kurban olam güzel karşımda suskun durma
Halim nedir diye sen sorma
Mevla’yı seversen gel gönlüme gir
Bu sevda ateşiyle yakıp beni kül etme

Beni sevmezsen bu gönlüm yanar
Yüreğim ağlar derinden kanar
Gurbet illere salma gönlüm sensiz ağlar
Mevla’yı seversen gel gönlüme gir
Bu sevda ateşiyle yakıp beni kül etme

Aşkın yakaladı yakar sinemi
Gel gir gönlüme yakma sinemi
Uzatırım sana tut ellerimi
Mevla’yı seversen gel gönlüme gir
Bu sevda ateşiyle yakıp beni kül etme

Bir buse versen dudaklarından
Güller açıyor taze taze yanaklarından
Yaklaş yanıma uzaklaşma kollarımdan
Mevla’yı seversen gel gönlüme gir
Bu sevda ateşiyle yakıp beni kül etme

Aşkla seven gönüller ağrımaz
Aşkla seven gönül gece gündüz ağlamaz
Aşkla seven sevdiğinden kaçmaz uzaklaşmaz
Mevla’yı seversen gel gönlüme gir
Bu sevda ateşiyle yakıp beni kül etme
Mehmet Aluç-Kul Mehmet












6 Ekim 2016 Perşembe

Dostsuz Gönlün Virane Olur


 
dostsuz kalmak ile ilgili görsel sonucu
 
Herkesin omzundadır hayatı ömrü dostu sırdaşı yaşı
Taşırken omzunda sakın ola eğmeyesin sen o kaşı
 Ömür yaş dediğin bir gün kesilir başı
Geride gönül kalır sakın içini boş bırakma doldur
Hakka varınca eli gönlü boş gitme, bu ne kötü andır
 
Dostu ömrü hayatı kulun bu dünyada yanında olan sırdaşı
Dostunla ömrünü al var muhabbetle otur durma kur bağdaşı
Bu dünyada Müslümanız çok şükür herkes birbirinin kardeşi
Hakka varınca eli gönlü boş gitme, bu ne kötü andır
 
Dönme hak yolunda kalma dostsuz akıtırsın kahırla gözyaşı
Seni gören kendisini hakkı anımsasın geniş olsun gönül anlayışı
Tekâmül ile gez gönülleri başkalarında değil kendinden bil yanlışı
Hakka varınca eli gönlü boş gitme, bu ne kötü andır
 
Sevinç keder gözyaşı dostsuz sabırsız inan bu dünyada geçmez
Sen paylaştıkça sevdikçe kederlerin gözyaşın o an anında biter
Birde hayırda şer şerde hayır var diyen Rahman’a varınca yükün iner
Hakka varınca eli gönlü boş gitme bu ne kötü andır
 
Döküldükçe ömrün yaprakları dostların toplar ardın sıra
Dost ile varılır hak yoluna derdi kederi paylaşarak nura
Bu ömrümüzü Rabbim dost anına göre bir saat gibi kura
Hakka varınca eli gönlü boş gitme bu ne kötü yoldur
 
Kul Mehmet’im dostsuz gönlün virane olur bunu sen unutma
Dostun gülüşü cennet gülüşüdür sakın ola onu yolda bırakma
O sana varıp gelmez ise sen durma hemen var yanına sen durma
Hakka varınca eli gönlü boş gitme bu ne kötü yoldur
 
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Birazcık Azıcık


biraz ve az ile ilgili görsel sonucu
Rabbim gönderdi dünyaya bizi gezin dedi birazcık
İçinde güzelliklerim var alırsınız dedi azıcık
Heder olmayın dünya malına kapılarak olmayın hoyrat
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Kapıldık dünya malın yalan gösterişine yazık
Bağlandık dünyaya sanki dünyaya çakacaktık kazık
Rabbim dedi güzelliklerimi alın gezin azıcık
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Arzularımız meledi koyun sandık peşinde yürüdük
Gönlümüzde dünya tüm iyilikleri aldık süpürdük
Birde hakkı söyleyen kula kızdık bağırdık köpürdük
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Rabbim yapma sakın dedi insanlara sakın alçaklık
Biz nefsimize şeytana zalime bol bol yaptık yalakalık
Kalabalıklara kandık peşinde gittik yalnızlığa kapıldık
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Üzgün kalmak çileyle kalmak buymuş baş başa
Elimiz güle değil hep uzandı yerdeki duran taşa
Bakmadık hakkın doğrularındaki doğruların duruşuna
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Rahmanın dünyadaki güzelliğinden ne aldık
Ne gündeki güzelliği batışı gördük ders aldık
Zevk sefa eğlence peşinde koştuk yolda kaldık
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Küskün kaldık derbeder gezdik çukurlara düştük
Biz bu yanlışlığı yapanlardan daha öncede görmüştük
Ders almadık bizde aynı akıbetin peşinde düştük
Ne Rahmanı dinledik ne gönlümüze uyduk yanıldık

Kul Mehmet’im yetmez mi kendine yaptığın zulüm
Bu dünyanın sonu var elbet gelecek sana da ölüm
İçi boş kefeni dikme kendine doldur içini iki gözüm
Şimdi Rahmanı dinle gönlünü dinle kendine etme yazık
Mehmet Aluç-Kul Mehmet






Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç