Mübarek Muharrem Aşure ayı
Mübarek Muharrem ayı bize sancılarımızı hatırlatsa da, bizler kalamayız birbirimize yabancı, bizleri bölmek yutmak isteyenlere her çeşit aşlarımızı birbirine katarak tatlı bir yiyecek yaptığımız aşuremiz gibi, acılarımızı sancılarımızı kardeşliğimize imanımıza katarak birlik ve beraberliğimizi tatlı gülüşlerimizle tatlandırarak sürdürmek imanımızın gereğidir. Muharrem ayımız biz Müslümanların İslam tarihinde bir takvim başlangıcı olması, Hz. Ömer'in halifeliği döneminde yapıldığı tespit edilmiş, o tarihten bu yana da pek çok İslam ülkesince kutlanmaktadır. Muharrem ayının Hicrî yılbaşı olması, Noel kutlaması gibi bir geleneği çağrıştırmamaktadır, bununla beraber, yılın ilk günü olması açısından biz Müslümanlar için bir önemi de bulunmaktadır. Yüce Kur’an’da ise Muharrem'in ayının farklı bir özelliğinden söz edilir.
Tövbe Süresinde "Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı gün Allah'ın yazdığı şekilde, on ikidir. Bunlardan dördü haram aylarıdır, dosdoğru hesap işte budur" şeklinde bildirildiği gibi, bu dört aydan biri de şu anda kavuştuğumuz mübarek Muharrem ayıdır.
Hz. Âdem olmak üzere, Hz. Nuh, HZ. İbrahim Hz. Musa, Hz. Davud, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz. Eyyub, Hz Yunus ve Hz. İsa gibi peygamberler bu mübarek ayda ve Aşure günü, özel olarak bazı nimetlere ermişler, bazı sıkıntılardan kurtulmuşlardır.
Muharrem ayı sıkıntılardan kurtulma ayı
Gönüllerde hüzün takviminde kurulsa da yayı
Hz Hüseyin canımız ciğerimizin akıtıldı hunharca kanı
Ağla gönlüm gözlerim unutulur mu böylesi acı
Hazreti Âdem babamızın bolca hikmeti onda
Nuh’un gemisinin karaya varınca kalan nimeti burada
Yüce Efendimiz Âlemlere Rahmet ’in sünneti onda
Muharrem ayına kavuştuk cümlemizle beraber şükür bu aya
Âlemlere Rahmet ‘in biricik gülü soldu
İnsanlık bu zulümle o anda soldu bu yolu neden buldu
O an o vakit zaman dünya bu zulümle durdu
Hak edenler cezasını elbet aradı buldu
Muharrem ayına kavuştuk cümlemizle beraber şükür bu aya
Bu yönüyle mübarek Muharrem ayımız bir yıl dönümü kabul edilmektedir. Hz. Hüseyin (r.a) ve evlatlarının zalimce hunharca şehit edilmesi meselesine gelince, burada ölen şehitleriz mükâfatını almış, en yüce mertebelere ulaşmıştır, Âlemlerin Rabbi Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden hiçbir kimsenin de şüphesi yoktur. Bu Vesile ile Kaderi hükme boyun eğen her mümin olarak hepimiz bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmeyiz diyorum. Bu acı duygular hisler bazılarının vücuduna verdiği işkenceyi kabul etmeyiz ve bu acı his ve duyguları bizi taşkınlıklara götürmemesini dilerim
Bugün varız yarın yokuz bunu neden acep sanki hiç bilen yok
Dost arayan dost kapısını bir muhabbetle neden çalan hiç yok
Bir selam ile bu âlemde yanımıza gülümsemeyle neden gelen yok
Gam yükünü yüklenmeye bu dünyada ey kul hiç gerek yok
Muharrem ayına hürmetle aşlarımızı birleştirelim
Birleştirdiğimiz aşlar ı paylaşalım gülelim güldürelim
On iki ayımızı aşure ayı Mübarek Muharrem ayı bilelim
Burada meydana gelen bütün bu acı olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bizler bunu bir "yas töreni" haline dönüştürmek gayreti ile sünnetin ruhuna ters düşmemeye çalışmamız imanımızın gereğidir düşüncesindeyim. Bu vesile ile mübarek muharrem ayımız İslam âlemine mübarek olsun yeniden dirilişle kardeşliğimiz daim olsun kardeşlerim. Selam ve dua ile.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder