Bu Blogda Ara

17 Ekim 2015 Cumartesi

Vazgeçmem Senden


Ala gözlüm sen var iken kim sever beni
Ben seni bırakır gider miyim söyle ey deli
Sürmeli gözlerine vuruldum ey gönlümün güzeli
Yüce Mevlam sevmem için yaratmış seni

Bazen bakışın kor alev yakar beni
Bak gözlerime inan severim ben seni
Bir gül ne olur güldür bu seni seveni
Yüce Mevlam sevmem için yaratmış seni

Aradım en sonunda ben seni buldum
Mevlanın en sevilen kulu ben oldum
Ağlarken yanında kendimi cennette buldum
Yüce Mevlam sevmem için yaratmış seni

Kul Mehmet'im ben vazgeçmem senden
Uzat elini gönlüme severim seni ben ezelden
Gün doğsun varalım aşk iline tez elden
Yüce Mevlam sevmem için yaratmış seni
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Mevla’m Diriltmeye De Elbet Kadirdir



Dertlerin içinde dertler yakar bedenim
İnan beni ben seni canımdan fazla çok severim
Belki senden fazla yaşamam senden önce giderim
Ağlama gözlerim Mevla’m dertlerine kerimdir
Bakalım gideceğin yol nasıl olacak bellimidir
Öldüren Mevla’m diriltmeye de elbet kadirdir

Gideceğin yol sanma seçilecek sana göre yoldur
Gideceğin yer dünyada yaşadığın şekilde gideceğin yoldur
Yaratan Rabbim merhametli olan kuluna merhametlidir          
Yaşadığın yaşattığın ne ise yaşayacağın ahrette bellidir
Bu dünyada kuduran varsa gideceği yer cehennemdir bellidir
Öldüren Mevla’m diriltmeye de elbet kadirdir

Aç bu dünyada aklın ile iki kulağını gözünü
Dinle Yüce Allah'ın nurdan sözünü
Nurdan Kıbleye Rahman çevir yüzünü
Kurtar kendini benlikle kibir kirinden
Yaşarsın hayatı sen inan en güzelinden
Öldüren Mevla’m diriltmeye de elbet kadirdir

Kul Mehmet’im bu âlem de nefsin için kimseyle olma küs
Çok kızma insanlara cahildir anlamaz söz
Merhametli olursan Rahmandan alırsın Rahmet payı
Ahreti unutup ta sen fazla sevme yalan dünyayı
Bakalım gideceğin yol nasıl olacak belli midir
Öldüren Mevla’m diriltmeye de elbet kadirdir
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





16 Ekim 2015 Cuma

Kaldık ta Alevde Yandık.



Dünya işine bir daldık
Ahreti unuttuk kaldık
Mezarda sap gibi kaldık
Kaldık ta alevde yandık

Allah’a değiliz teslim
Bozulmuş sanki neslim
Ah uslanmaz nefsim
Kaldık ta alevde yandık

Dünya kör etti gözümüzü
Unuttuk imanlı özümüzü
Yalanla doldurduk sözümüzü
Kaldık ta alevde yandık

Dünya bitmez sandık
Zevkine daldık kaldık
İman yoluna çıkmadık
Kaldıkta alevde yandık

Kazandığımız bizim sandık
Dağıtmadık biz yanıldık
Gitmeden ahirete
Sevap yollamadık
Kaldık ta alevde yandık

Gençlik kuvvet bitmez sandık
Gaflete nasıl  biz ağız üstü daldık
Son süratle nefrete sarıldık
Kaldık ta alevde yandık

Her şey bizim olsun dedik
İnsanlar kazanmasın dedik
Ayakaltına sabun yerleştirdik
Kaldık ta alevde yandık

Gül Resul Kardeşsiniz dedi
Helal var iken haramı kedimi yedi
Güzellikler bilmem nasıl gitti
Kaldık ta alevde yandık

Çağdaşlık adına
Medeniyet adına
 Çıktık nefretin tahtına
Kaldık ta alevde yandık

Nefreti dost ettik
O anda biz bittik
Gülmeden öldük gittik
Kaldık ta alevde yandık

Kul Mehmet’im sen söyle
Her şey gitmez böyle
Güzellik iman gücüyle
İmanla güleriz ziyadesiyle
Nefret yok olur iman kuvvetiyle
İman ile ölünce cümlemiz
Cennette güleriz hepimiz
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Lazım Değil Para Varsa Dayı.



Ağlarsa suç bulma gözünden
Doğruluğu ayırma özünden
Kötü söz çıkarsa dilinden
Diline biber sürt acı yesin acı söylemesin
Gözüne de suç bulma gözdür ağlasın
Bırak ağladığı kadar ağlasın
Yüreğinde biriken acılar silinsin
Merhametle güzellikler bilinsin


Eğri giden yolun çukur başına
Doldur çukuru gitse zoruna
Ayağın takılsa yolun taşına
At taşı yoldan dışarı bakma yapısına
Hayat gitmese de hoşuna
Hoşuna gitmesini sağla
Ya da ağlayan yüreğini ateşle dağla
Ya da otur kendin ağla

Hesabını için yap hesabı
Nimet için ayırdığın payı
Para dediğin üç beş sayı
Lazım değil para varsa dayı
Beklemezsin maaş için ayı
Çekersin her gün halayı
Dön beğen yan beğen
Herkes sana der yeğen
Önünde hazır kurulu leğen
Gir eğlen çık eğlen
Ağada sen paşada sen

Kazandığın sana yetsin
Artan iyiliğe gitsin
Paran biterse bitsin
Kazanırsın üzülme gitsin
Zaten sen gönlü zengin
Bulunmaz alemde dengin

Herkes ne yola giderse gitsin
Mezara girecek hesap verecek bilsin
Kul Mehmet sende çok yazdın bunlar yetsin
Kalemi yerine bırak gitsin
Bu şiirde burada bitsin
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




15 Ekim 2015 Perşembe

Hasreti vuslat ile buluşturan yollar…


   Yollar sizler ne güzelsiniz! Hayalleri olanlar için, hayallerine kavuşmak için onlara yol olan sizler ne kutlusunuz, sevinçle türkü olursunuz insanlara, nota nota gönlünde sevgi olanları kucaklayan yollar…
   Yarınlara umutla bakanları yarınlara kavuşturan, içinde renkli renkli düşleri yüreğinde saklayarak görmek isteyene gösteren, gülümseyen yollar… Dağlar sıralanmış sağına soluna gönüllerdeki sevinç gibi, telli telli turnaların üzerinde uçtuğu, nazlı yâre selam götüren yollar. Seven yürekleri kavuşturan, bazen kavuşturmadan gönülden birliği ,gülüşü ile gurbette seher yelinde esen rüzgârla buluşturan yollar.

   Hayallerine güvenen yüreğinde sımsıcak saklayan dost, sevgisine güvenerek yola çıkana bir anlık mesafe olan, yarını bekleyenlere koşması için yürek olan, ağlayanların gözlerindeki yaşları vuslat ile silen yollar. Sahte gülüşleri yüreğinde üstümde barındırmayan, üzerinden dışarı atarak yok eden, üzerinde yürüyenlerin yüreğini okuyan, sevgiyi yok edenleri görünce, sevgiyi yok etmek için sevgisizlerle mücadele etmesi için sevgi dolu insanları üzerinde taşıyan sensin yollar.
   Seni anlatmak yüreklere sığdırtmak istesem de sığdıramam, anlatamam, seni sözlere hecelere sığdıramam ki, seni ancak yüreğinde sevgi taşıyanlar anlar ve sana gülümseyerek bakar ve üzerinde yürür, bir ömür boyu değil kıyamete kadar dimdik duran, yolların eğri virajlıda olsa dimdik duransın yollar. Yönün her zaman sevgiye açık, nefret kine kapalı, sessizliğinle huzuru duymak isteyenleri dinlendiren, hasretle ayrı kalanları vuslat ile güldürensin ey yollar. Gülüşünle yolunda yürüyenleri istediği güzelliklere ulaştıran, kalbinde güzellikleri saklayanları saklayan, sevdiğine söylemek isteyenleri gönül dağında buluşturan, birbirlerine sardıransın gülüşünle ey yollar. O nefreti ile kaşların çatık nefreti ile burnundan soluyanı bilen, öyle İstemeye istemeye üstünde gezinen oturanı hiç sevmeyen, göz göze gelmemek için, yüreğinde sevgi taşıyanları taşıyarak o nefreti yok edenlerle beraber olansın yollar…

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gülen Yüzünle...






Ah gönlüm insanlar insanları sevseydin gül gibi
Karşılaştıklarında konsaydı gönüllerine bülbül gibi
Gönüllerde muhabbet bülbülüyle açsaydı güller
Bin bir pişmanlıkla kalkmak isterdi güç kuvvetle
Pür dikkat dinlemek hayran kalmak için insanlara
 O mezarda yatanlar sonsuz âlemi bekleyenler

Gülen yüzünle cemalinle her daim gülümse
Hayran kalsın bülbül ile gül gülüşüne
Açmak için senden koku alsın güller
Sesine ses olmak için ötsün cümle bülbüller
Her gülüşünle bir gül ver gülümse
Kâinat gülüşünle dönsün gülüşün kâinata dönsün

Aşkın vadisinde gez doyasıya gülen gönlünle
Gül cemalin görsün insanlar gülsünler doyasıya
Varsın aşk yolunda deli desinler gülüşüne
Aşktan anlamaz gönlü gülmez anlamaz aşktan yürüyüşüne
Sevgiliye visal yolunda sen yol al yol almayanlar utansın
Sevgiliye aşk yolunda yürümeyenler rezil rüsva içinde olandır

Kul Mehmet’im bu gönül aşk ile sevmekten usanmaz
Aşk ile olmayan bu dünyada asla mutluluğu bulamaz
İster mecnun ol ister kerem çık yola yollar aşınmaz
Aşk ile oku gönülleri kâinatı bundan iyi mektep olmaz
İster Leyla ister Aslının sınıfında kal gönüller solmaz
Gönlünde aşk sevgi olmayanlarda inan ki adam olmaz
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Bitmeden Seni Bekliyorum.




şimdi şiirlerime sarılsam
yine sen kokacaksın
bu akşamın karanlığında
ben hiç şiirlerimi sensiz yazmadım
ama sen şiirlerimi bensiz okudun
bensiz geçen akşamların karanlığında
elden ne gelir
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum

akşam sen kokuyor
sabah sen kokuyor
içtiğim demli çaylar sen kokuyor
alamıyorum kendimi
senden
o bana bakan gözlerinden
masamda her zaman iki bardak
iki tabak
sen olmasan da
hayalinle içiyorum çayımı
senin hayalinle
iki lokma yemek yiyebiliyorum
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum


ah gökyüzünde uçan kuşlar
hiç mi o yarime rastlamadığınız
gözlerindeki ışıltıyı
alıp hiç mi taşıyarak bana getirmediniz
yıllardır başım gökyüzünde
izlerim sizi
fırlatsam atsam bu yüreğimi
yine sen diye konuşacak
atamıyorum
saklıyorum senin için
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum

avuçlarımın arasında
bir tel saçın
sen kokuyor
yüreğimi ısıtıyor
bana beni veriyor
pişman değilim
seni sevdiğime
arkamı her döndüğümde
 gülümseyen siluetin
ve yaman ayrılık
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum

belki zaman sana sevmeyi unutmuştur
beni unutmuştur
özlemeyi
hasret ile yol beklemeyi
ah o zamanki geçmek bilmeyen
yüreğimi parçalayan
sensiz iken yanımda dahi çalışan durmayan
rüzgâr yasak aşkların
şarkılarını mırıldanırken kulağıma
hala o tatlı gülümseyen sesin kulaklarımda
giderken yolun sonuna ömrüm
ben sana gülümsemeden gideceğim tek başıma
o boşluktaki sensiz mezara
ama orada seni bekleyeceğim
çünkü ben beni sende yitirdim
yüreğim hala seni arıyor
ve aramaya devam edecek
ben yüreğimi sende bıraktım
ve onunla seni bulması için helalleştim
gözüm arkada kalmayacak biliyorum
bilmiyorum
bu hasreti bitirecek
kelimelerim
hecelerim bitti
ama ben hala
bitmeden seni bekliyorum
ve bekleyeceğim

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

14 Ekim 2015 Çarşamba

İncimiş Kaldırım Taşlarında Yatıyorum


 




Kırık bir cam gibi kırık düşlerin sokaklarında geziyorum
Soluk düşler bestesiz yitik bir şarkı gibi ağlıyor
Adını çıkmazlara yazanların gözlerinde hüzün
Kaldırımlar ıslak gözyaşı dolu
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman olacak
Nede ben kaldırımlarda ki gözyaşların silebileceğim

Kaçıyorum lanet kokmuş sahillerin karanlığında
Koşarken kendime sana bize soğuk kumların içinde
Batıyorum batan hayallerim gibi soğuk kumlara
Ağlayan gecenin melodisine eşlik eden feryadım
Gökyüzüne çıkarken martıların eşliğinde
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman olacak
Nede ben kaldırımlarda ki gözyaşların silebileceğim

Zamansız geçen ayrılıklar adasında buldum kendimi
Ağlayan gözlere bakarken kendimi görüyorum çaresiz
Uykusuz gecelerde arıyorum seni beni umutla dolmak için
Nefretinle canlanırken adalar gözlerinde ifrit bakışların
Kaçıyorum senden kendimden çok uzaklara sensizliğe
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman olacak
Nede ben kaldırımlarda ki gözyaşların silebileceğim

Artık suskunlar sahilinde geziyorum yalnızlığımla
Oh ne rahat inciyen kaldırımlarda uzakta
İnciten bakışlarında uzakta kendi yanlılığımla olmak
Artık kuytu köşelere çekilmiyorum unuttum gizlenmeyi
Haykırıyorum gökyüzüne soluk olmayan düşlerim için
Ben buradayım gelin alın beni diye
Semada süzülürken ak güvercin bana doğru
Alıp götürüyor beni bekleyen huzurlu
incimeyen gönüllerin bulunduğu şehirlere doğru
Artık incimiş kaldırım taşlarında yatmıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlamaz bildim görüyorum
Artık bana incimeyen gönüllerin bulunduğu
Şehirlere derdime derman olacak
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Not allowed! Not allowed!

Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

13 Ekim 2015 Salı

Sensiz Yaşayacağıma



Ey sevdiğim senden ayrı olacağıma
Yanımda olaydın gönlümde kor taş olaydı
Sensiz yollarda ayrı gezeceğime
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana tuzakla dolaydı

Ah bu sızlanma yüreğimde dağ olaydı
Senden ayrı yaşamak hiç olmayaydı
Zülfün teline hasretlik etti ben deli divane
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana tepetakla olaydı

Diyar gurbet el gezdim bulamadım
Ben kendime sana varan yol bulamadım
Aşkın Dergâhı’ndan başka divan bulamadım
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana merakla dolaydı

Gam yükün benim kervanım olaydı
Ayrılık acısı bir an yok olaydı
Bahçemde solan güllerim seninle açaydı
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana dayakla dolaydı

Bıraktım gönlümü istediği kadar ağlasın
Ağlasın da sensiz ayrılığa derman arasın
Kuş uçmaz kervan geçmez yollara bel bağlamasın
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana tuzakla dolaydı

Arayı arayı seni yolum çöle düştü
Aşkın yolu ömrüme kefeni sensiz biçti
Sanma sakın bu aşkı ben değil gönlüm seçti
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollarım hep feryatla dolaydı

Sen var iken bana hayat vardı
Sen gittin elem keder hayatımı sardı
Ecel oku seni benden çabuk aldı
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollarım hep çukurla dolaydı

Kavuşuruz seninle elbet kıyamette
Kokun gelir esen yelde demet demet
Sabrı veren Rahman’a şükür demem zahmet
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana tuzakla dolaydı


Kul Mehmet’im aşk yolu olmazsa hayat zor
Ayrılık der isen gönülde hiç sönmeyen kor
Arayıp bulmazsan da sen ara dur olsa da zor
Ah sen yanımda olaydın yüzüme bakmayaydın
Yollar bana tuzakla dolaydı
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

06125894

Hiç Mi Sevda Yok Yüreğinizde Gülüşünüzde Fikrinizde?


Hiç Mi Sevda Yok Yüreğinizde Gülüşünüzde Fikrinizde?

   

Öylesine tertemiz dünya ve dünyanın hayalini kuranları, kendi fikirsiz fikriniz uğruna yok ederek yıkanların, kendilerine ait temiz bir dünyaları olmamasına rağmen, neden tertemiz bir dünya ve dünya hayali kuranların hayallerini yıkmaya çalışmasını aklım fikrim almıyor, saatlerce düşünüyorum bir anlam ve mana veremiyorum! Tamam, sen kendi özgür iradeni satılığa çıkararak kendi o tertemiz dünyanı hayallerini satmış olabilirsin ama neden senin gibi olmayanlarında, senin gibi rezil olması için uğraşırsın? Kendi yarını olmayan yıkan planları ile güya özgürlükleri inşa edecek olan fikirsiz fikrin ile olmanın bir an iyi değil kötü olmadığını nasıl düşünmez ve izan etmezsin anlamış değilim!

  Kendisine mutlulukla mırıldanarak koşan yarınların ayağına çelme takarak, onu geri döndüreceğini sanıyorsan yanılıyorsun, yarınlar tökezlese de, gözü de bağlansa da gelmeye ant içmiş yola çıkmış, o güzelliği çirkinlik ile değiştirmek mümkün değil, yol bir anlığına karanlık olsa da ufukta doğmaya hazır güneş var…Sen kendini hayallerini yarınlarını yitirmiş olabilirsin ama yarınlarını hayallerini yitirmeyenden ne istersin? Tamam, yüreğin karanlıklar içinde kalmış olabilir ama hiç olmazsa pırıl pırıl tertemiz o yüreklerin sevinç ışıltısını görmeyecek kadar nasıl bakar kör olursun bunu izah etmekte pek mümkün değil! Yanlışlıklarla dolu hayatına bir gülümseme ekmek sana o kadar uzakta değil, bak dünyaya bak açan çiçeklere mevsimlere hep sana gülümsüyor, az gözlerini aç gönül gözün kapısını aç bak… Seni kıskıvrak yakalayanlara pişmanım diyorsun ama serbest iken, hiç pişmanlıktan eser yok yüreğinde adımlarında fikrinde, buna ne demek gerekir haydi izah et anlat anlayalım bilelim, sana yardım edelim!

   Ah nefret ile gülümseyen yıldızların altındaki mutluluğu siyaha boyayanlar, yakıp yıkanlar, kendisi gibi bir başına çaresizlik içinde herkesin olmasını isteyenler nedir bu nefret ve kin? Batan güneş ile karanlığa batan gece gibi  karanlık gönüllerinizde hiç mi sevda yok yüreğinizde gülüşünüz de fikriniz de? Gözlerinde yeniden doğan güneşe hasret dolu bakışların feryadını daha ne zamana kadar kulak tıkayacaksın, hiç mi gülümseyerek etrafına bakmayacaksın, hiç mi elini vicdanına koyarak yaptığın onca hatanı anlamayacaksın?
   Ah ne zor güzel olanı öldürmek yok etmek hala farkında değilsin, güneşin sımsıcak herkesi ısıtan sıcaklığın fark etmen, gülümseyerek sana geleni kahr etmek ne kadar zor hala anlamayacaksın, ne zor ne elim dolu hüsran dolu bir an ve zaman senin için! Zaten sen bunları anlamış olsaydın şimdi seninle sahil kenarında acı bir Türk kahvesi içerek, gülümseyerek bize koşan yarınlara ve insanlara gülümseyerek kahvemizi içiyor olacaktık. Ah bunları yazmak ne kadar zor, anlamak için anlamsızlığı anlamak ne kadar zor ve elem verici bir durum olduğunu bilemezsin, kalemler kırılaydı böyle bir yazıyı yazmasaydı, ah heceler yok olaydı bunları yazmasaydı desem de onlarda olmazsa gönlümde'kileri nasıl dışarıya aktararak yazacaktım bilmiyorum!
   Bir lütuf değimli gülümseyerek yarınlara bakmak, düşman ile dost olmadan haddini el ele bildirmek vatan toprağına namahrem eli değdirtmemek çiğnetmemek cennet vatanda gülümseyerek akıl fikrimizi satmadan köle olmadan yaşamak daha güzel değimi? Yine cevap vermeden susuyorsun? Tek başına yalnızlığın kör karanlığında boğulmadan, güneşe ışığa doğru koşmak için geç kalmış değilsin, haydi at bir adım gülümsemeye doğru, korkma seni ısırmaz yok etmez ,yeniden diriliş ile seni yeniden insan yapar, yeter yıllardır döndüğünde her tarafta her yöne çarpılarak bedenin yaralar içinde çarpmasına ezilmesine son ver artık… Bestesi güftesi notası sözü olmayan ağlatan viran olmuş sözsüz sözlerin arasından kaç kurtul, kendine sözü, güftesi notası olan yarınların gülümsemesini anlatan besteler yap bize de oku hep birlikte zevk ile dinleyelim…
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Gülşen Etsen Ömrümü.



Aşkın bende bırakmadı ki mecal
 Yakar bakışın bu sinemi ne hal
Sineye çekilmez aşk bilirim ah
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Aldanma derim gönül o gülüşe
Gitme peşinde sen olursun köle
Sevmek için eyleme sen acele
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Karşılıksız sevmenin derdi çoktur
Yar sevmezse bunun dermanı yoktur
Esen bu ayrılık rüzgârı kordur
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Gönlüm mecruh eyledin sen ey zalim
Bilmem ne olacak benim bu halim
Gönül yandı kül oldu yok hayalim
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Emanet bu canı sen ettin viran
Gülersin dedim belki bana bir an
Salınarak gezme ne olur utan
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Aç gönül kapını bak bahar oldu
Gönül bağında bak güllerin soldu
Bir gün dedim bak aylar yıllar oldu
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Gönül bağında öten bülbül öldü
Elvan elvan açan güller döküldü
Kapında bekledim belim büküldü
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Aşk ile sevende olur kişilik
Aşk ile sevmeyende var aksilik
Aşk ile konuşmalı dil iyi bil
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Dinle sen beni al aşktan bir damla
Ayrılıkla yakma zehirden gamla
Belki seversin beni sen zamanla
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Kul Mehmet’im tüm dağlarım yıkıldı
Beni sevmeyeceksin anlaşıldı
Ömür bu çoğu gitti azı kaldı
Gülşen etsen ömrümü ne olur yar

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

12 Ekim 2015 Pazartesi

Mutsuzluk İçinde Yok Olasınız.


Ey gönüllere keder verenler
Sizlerde kederle yok olasınız
Mutluluktan eser koymadınız
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Yazmaya varmaz benim elim
Gözlerimizde yaş aktı dönmez dilim
Dilleriniz kilitlensin çekeceğiniz çok ola
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Aklınıza fikrinize nasıl akıl derim
Yaptıklarınız bilen Rabbim her şeye kerim
Acılarımıza bulaşmayın def olun gidin derim
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Bu revamıdır insanlığa insanlığınız batsın
Mezarda sizler yatarken mezarınızı alevler sarsın
Söyleyin ülkemde bu edepsiz nasıl bir basın
Mutsuzluk içinde yok olasınız

Kul Mehmet’im derki sanmayın birlikteliğimiz yok olur
İnsan nasıl düşmanla beraber dost olur
Vatanında yaşarken vatanını satar rahat olur
Zalimden merhamet olur mu?
Zalimle beraber olan sözüm size
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç