Bu Blogda Ara

20 Şubat 2016 Cumartesi

Yükselmez Vatan Ufkunda Nefretten Temelsiz Dağ



 Yıkılır mı iman varsa milletimin vatanın gönlünde bağ
İman çelikten zırh, şehadet şerbeti geçer, yıkılmaz bu dağ
Osmanlı torunuyuz cihana nam salmışız açmışız gönüllerde çağ
Zalim yıkılır bu imanla yakındır keskinle imanını
Yükselmez vatan ufkunda nefretten temelsiz dağ

Rabbim celildir elbet imanın göğsünde delil
Zalim bu imanla zaten olacak elbet zelil
İman ile olursan ey kullar zafer için zaten Yüce Allah kefil
Zalim yıkılır bu imanla yakındır keskinle imanını
Yükselmez vatan ufkunda nefretten temelsiz dağ

İman nasip olmaz her kula kıymetini bilin ey beşer
Göğsündeki iman zalimin zulmünü bir anda deşer
Mehmetçik şehit olurken cennete düşer
Zalim denilen soysuz cehenneme düşer pişer
Zalim yıkılır bu imanla yakındır keskinle imanını
Yükselmez vatan ufkunda nefretten temelsiz dağ


İmanla yönümüz dönüktür nurdan Kâbe’ye
Zalim şeytan ile ayakta uyur bak gör esneye esneye
Biz doğduk imanımızla yürüyoruz zalimi yıkmak için öteye
Zalim karşısında görür bizi kaçar titreye titreye
Zalim yıkılır bu imanla yakındır keskinle imanını
Yükselmez vatan ufkunda nefretten temelsiz dağ

Üç beş onursuz zalim baş başa oturdular
Nefretle vatanı yıkmaya el ele başladılar
Çanakkale de yenilgiyi hazım edemediler
Şimdi yeniden yıkmak için nefretle diş bilediler
Zalim yıkılır bu imanla yakındır keskinle imanını
Yükselmez vatan ufkunda nefretten temelsiz dağ


Kul Mehmet’im imanla yürüyelim adımlarımız olsa da revan
Üç adımda imanla yıkılır zalim el ele hemen biter devran
Nefret ile yüklenmişse yürüyerek gelmez işte o kervan
İmanla ol imanla yürü gör bak nasıl kaçıyor zalim eyle seyran
Zalim yıkılır bu imanla yakındır keskinle imanını
Yükselmez vatan ufkunda nefretten temelsiz dağ

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Yıldızlara Beni Anlatırken Yıldızlarda Seni Görmek



   Seninle beraber olmanın güzelliği nedir bilir misin ay bakışlım? Gülüşün İle gülmek, gülüşünde kendimi görmek, aşkın deryasında kelebek misali uçarak seni gülümserken seyretmek. Seninle aşk’a dair heceleri harcamak, aşk dolu sözlerin merkezinde gözlerindeki aşkın ışıltısında kaybolmak ve biz olmak.

   Seninle yağmurun altında, sırılsıklam aşkımız gibi yağmurun rahmetinde sırılsıklam olmak, şemsiyesiz el ele dolaşmak, kulaklarıma okuduğun aşk şiirlerini usulca yağmurun sesine karıştırarak dinlemek, akşam olunca yıldızlara beni anlatırken yıldızlarda seni görmek, birer birer gönlüme düşerek gönlümü aydınlatman ay bakışlım.

   Kirpiklerinde aşkın salıncağına binerek sallanmak istiyorum ve sen bana gülüyorsun o tatlı gülüşünle, al beni göğsünde salla, gözlerine bakarak o kirpiklerine bir salıncak kurayım, aşk deryasında sallanarak uyuyayım. Seninle türkülerin notaları arasında dolaşmak, türkülerle Anadolu’ya insan gönlüne ulaşmak istiyorum gezmek istiyorum dediğimde, hiç itiraz etmeden tutuyorsun ellerimde, yüreğimizde Anadolu’nun toprak merhamet kardeşlik vefa kokusunu aşkımıza karıştırarak il il dolaşıyoruz seninle ay bakışlım.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

19 Şubat 2016 Cuma

Yok Olmasın Göğsündeki İman




Kalk yatan uyuyan adam kalk
İmanınla yürü korkma yürü
Demirden sağlam imanınla hareket et
Sonsuzluğa götüren ölüme yürü
Ölüm sonsuzluğa
Sonsuz cennete adım atmaktır
Yok, olmasın göğsündeki iman
Baştan sona doğru yürü korkma
İmanı iste sen imanla sana koşan işte biz
İmanla dirilen biz bizle inşa edilen dünya
Sende niyet bizde azim var
Gönülde yaralara merhemsin
Sanmasınlar seni biçaresin sen nefessin
Kimse biz gibi gönülleri bilen sarraf değil
Melunlar yoksundur insanlıktan onlar af lazım değil
İmanla Rahman önünde biz eğiliriz
Zalim gelirse nefreti ile ezer geçer gideriz
Zalim karşısında konuşma insanlık yok ona söz lazım değil
Vur tokadı yüreğine soluksuz bırak o insan değil
Her can körpe bir candır vahşete layık değil
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-






Cennet çiçekleri ellerinde, cennete meleklerin ellerinden tutarak cennete giden, Şehitlerimiz.



Bir feryat ki yüreklerde Sema’ya şehit olanlarla meleklerin ellerinde cennete uğurlanırken, bu nefreti kaybedenlerin nefretlerini kusarak bitişinin feryadıdır. Katliam ile beslenen insanlıktan çıkmış lanet bakışlı canavar ruhlu insanların yok oluşunun feryadıdır bu. Kalleşlik onlar için meziyet iken vatan için ölmek bizim için şeref ve cennet bahçesinde gezintiye çıkmaktır.




Yangın ile yüreklerinde, birlik ve kardeşliğimizi hazım edemeyen vahşetin temsilcilerinin son çırpınışı ve cehennemde yanmaya koşmalarıdır. Barbarlıkları ile hayvanların bile yanlarında kaçtığı, yüreğimizi yakan, cennet çiçekleri ellerinde cennete meleklerin ellerinden tutarak cennete gidenler, gözleriniz arkada kalmasın binlerce vatan evlatları sizin peşinizde terörü lanetleyerek, yıkılmadan yolunuzda devam ediyor.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

18 Şubat 2016 Perşembe

En İyisi Rahmeti Aramak



Yola çıkarken Rahmet ararım
Rahmet aramazsan nefsimle yatarım
Nefsimle olunca hayatımı birbirine katarım
En iyisi Rahmeti aramak gerisini unutmak

Nefis ile şeytan etrafımı sararken
Rahmet gelip onları uçuruma atarken
Sadece Rahmeti alıp onunla yatarken
En iyisi Rahmeti aramak gerisini unutmak

Aldım metreyi nefsi şeytanın boyunu ölçtüm
Boylarının ölçüsünü alırken onlara küstüm
Rahmeti alıp diyar illere göçtüm
En iyisi Rahmeti aramak gerisini unutmak

Nefis ile şeytanın tokadı çok yaman
Aş diye anında yedirir saman
Kimdir onlarla bu âlemde mutlu olan
En iyisi Rahmeti aramak gerisini unutmak

Nefis şeytan eline düşmeye gör vermez aman
Onlarla uğraşmaktan geriye hiç kalmaz zaman
Rahmeti istersin dua ile sana kavuşur o an
En iyisi Rahmeti aramak gerisini unutmak

Kul Mehmet’im doldur kâseni Rahmet çeşmesinden
Helal kazan alın terinle sen ye helalinden
Rahmanı ve Rahmetini her daim an şükürle içinden
En iyisi Rahmeti aramak gerisini unutmak


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Yolu Şaşıran Benim



Uzanırken maziye elim
Hafif olsa da az kelim
Lal olmasaydı bu dilim
Hatalarıma sözlerimle çelme takardım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Aslına bakarsanız mazinin yok suçu
Suçun hepsi bende yolu şaşıran benim
Ters yöne girdim yanlışa yöneldim
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Ata binerken yanlışlıkla eşeğe binmişim
Menzile varmadan yarı yolda inmişim
Her şeyi biliyorum derken eşeklik etmişim
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Dereyi görmeden paçayı sıvadım
Akıntıya kapılıp sürüklendim adım adım
Acemi iken tüm yolları biliyorum sandım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Maziye iki çift laf söylemek isterdim
Senin yok hiçbir suçun diye gülümserdim
Yoldaş olduğu için teşekkürler ederdim
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Hayatı etmedim takip sessizce ipini çektim
İpin ucunda ben varmışım hiç akıl etmedim
Hayat yavaş yürü derken ben şaha kalktım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Su diye pınardan su içmedim ürettim içtim
Libasları beğenmedim kendim ürettim giydim
Ne ürettiğim su suydu nede ürettiğim libaslar libastı
Kendi elimle yaraladığım gönlümün ıstırabı ile kaldım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Sancımın ilacını almadım çaresiz kaldım
Yolda ne buldumsa bakmadan koynumda sakladım
Zehirli yılanları saklamışsım neden böyle yaptığımı anlamadım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Cahili adam sandım yanında yattım
Bir sözüne beş sözü bende içine kattım
Nefsim için yarınlarımı cahil adama sattım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Dev hayatı cüce sanarak meydan okumazdım
Yol yakın diye şaşırıp uzun yola koşmazdım
Hayat hafife alıp onu yıkmaya çalışmazdım
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

İlk defa değil başımı taşlara vuruşum
Hesapsız hesabımla bin defa beş kuruşsuz kalışım
Akılsız hesapla bu ilk değil bininci yanlışa koşuşum
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

E elden ne gelir sabırdan başka
Derdi veren Rahmanın şifası bambaşka
Hatanı bil otur yerinde koşma çamura bata çıka
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

 Kul Mehmet’im hatalarım oldu bir tecrübe
İnsan dediğin okumak anlamak için değil alfabe
Her yanlışa koştuğunda yiyor insan bin bir darbe
Sap gibi ortada kalmazdım boşuna taşlar üstünde yatmazdım

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

17 Şubat 2016 Çarşamba

Gül Ek Gönlüne



Ey gönlüm sen yalana hiç ulaşma
Kendi çıkarın için hiç söyleme buluşma
Şeytan karşına çıkarsa sakın konuşma
Boş işler ile dünya ve ahretini yakma

Merhametle iman her kulda bulunmaz
Her insanda merhamet imanla yaşamaz
Bu dünyada kazandığın mezara konmaz
Boş işler ile dünya ve ahretini yakma

Gül ek gönlüne gönlünde koksun dağlar
Bazen hüzünlenince gönül için için ağlar
İnsan insan kıymetini yalnız kalınca anlar
Boş işler ile dünya ve ahretini yakma

Git bak anla mezarda kimler yatıyor
Orada yatanlar dün sağ iken şimdi yatıyor
Nefis şeytan insan ömrünü günaha çağırıyor
Boş işler ile dünya ve ahretini yakma

Kul Mehmet’im iman aşkla çık yola
Fazla koşma az nefes al biraz rahatla
İman ve merhametle insan olduğunu kanıtla
Boş işler ile dünya ve ahretini yakma
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



16 Şubat 2016 Salı

Son Veda Busesi

Sizlere En Güzel Şekilde  Şiir Çalışmaları Sunan Tüm Farklı Duygular Yoğunluğu Katarak Sizleri Bambaşka Alemlere Sürükleyeceklerini İdda Eden Edebiyat Sitesi Olan Son Veda Busesi,
Hikaye Kısmında da En İyi Olma Yönünde Hızla İlerliyorlar  Sizleri Çizilen Bambaşka Dünyalarda Farklı Ütopyalara Taşıyacaklarına ve Bu Dünyalarda Sizlerin Farklı Boyutlara Akış ,Hayal ve Gerçek Arasında Gidip Geleceğiniz Hikayeler Okumak İstemez misiniz ?
Deneme Çalışmalarında Sizleri Ciddi Düşüncelere Farklı Tatlara Yönlendirecek Olan Deneme Yazılarında Sizleri Farklı Düşünmeye Zorluyorlar.
Şiir Seslendirmeleri İle Okumanın Yanı Sıra Kişilerin Şiir ve Hikayeleri Duygu Yüklü Ses Tonlarıyla Sizleri Kendinizden Alıp Götürecek Seslendirmeleri Dinlemek Hoşunuza Gidecektir.
Sizden Gelenler Kısmı İle Sizlerinde Rumuz Eşliğinde Paylaşımlarınızı Gerçekleştirebilir.Sizinde Edebi Yazılarınızı İnsanlara Duyurabilecekleri Hoş Bir Ortam Sunuyorlar.
www.sonvedabusesi.com Senin Edebiyat Siten

Ya Ağlarım Ya Da Gülerim



Giderken gönlümde kaldı yüzün
Yüzünle baktıkça gönlümde başladı hüzün
Hani gidip gelecektin bu güzün
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim

Gece olunca gelmiyorsun nede gündüzün
Yaşadığım bugün değil hep geçmiş dün
Beklemekten usandım seni ben her gün
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim

Seni ben candan sevdim yok mu üstünde bir hakkım
Şimdi ben seni yollarda beklerim kaldım şaşkın
Deliler gibi severdik birbirimizi hasreti gönlüme taktın
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim

Beklerim bugünde gelmezsen şayet
Seni ederim ben yüce Allah’a şikâyet
Aşkımız adına bu olur sonu nihayet
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim

Çektin gittin sanki işledin cinayet
Gitti gelmez diye başladı rivayet
Gel de bitsin artık bu dedikodu şikâyet
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim

Gelmezsen en sen ne ben kalır şimdilerde
Gezerim sokakları seni ararım yüzüm yerde
Arar bulamam seni ben hiçbir yerde
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim

Kul Mehmet’im gelişin bin bir deva derde
Aramıza neden çektin tülden perde
Ararım bulamam ey sevdiğim izlerin nerede
Bekliyorum yolunu ya ağlarım ya da gülerim
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-



Sağlam et gönlümüz de dinimiz



Usandık Rabbim yaşadığımız nefretten

Kurtar bizi ele yaşadığımız mihnetten

Uzak eyleme bizi nur dine hizmetten

Rahmetini esirgeme biz ümmetinden

Sağlam et dinimizi yaşadığımız zamanda

Rahmetinle yardımının esirgeme Rabbim

Koru bizi nefis şeytanın esaretinden

Eksik eyleme gönlümüzü hamiyetten


Mehmet Aluç-Kul Mehmet

15 Şubat 2016 Pazartesi

İman Eden



Rabbim merhameti yaratan sensin
Gönderdin sen bin bir güzelliktedir
Gönlümüze biz alırsak bizdedir
Cefa nefret sende değil bizdedir
Senden ne alırsak o karımızdır
Cümle kulların bizim canımızdır
Gönlümüzde iman senden nişandır
xxx
Merhamet amel dünyada kalandır
Bundan başkası dünya hep yalandır
Nefis şeytan amelleri çalandır
İman eden yolunda yol alandır
Nefis şeytanla olan yolda kalandır
Cümle kulların bizim canımızdır
Gönlümüzde iman senden nişandır
xxx
Ey kul imanı al gönlü canlandır
Şeytan ile nefis hep kandırandır
Nefret der isen yolda bırakandır
Nefsi şeytanı imanla cezalandır
Kirli olmasın elin merhamete batır
İmanla sen gönül sev iki satır
Cümle kulların bizim canımızdır
Gönlümüzde iman senden nişandır
Mehmet Aluç-Kul Mehmet



Eyle Bizi İmanla Sen Son Nefesle Emekli



Rabbim koru bizi gazabından
Olur, isek şeytanla bir yandan
Sevmez isek insanları candan
İman ile olmazsak bir yandan
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden

Yıkarsak biz insanlık yolunu
İman denizinde yüzdür bizi
Koru bizleri şerli kulunda
Oyun kurarsak insanların ardında
Zalimin yanında olursak ardında
Yok, eyle içimizdeki şerri anında
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden

Ateş gibi yakarsa sözlerimiz
Nefret ile bakarsa gözlerimiz
İman ile olmazsa özerimiz
Yok, et bu şerli hallerimizi
Rahmetinle yardım et
Hal edelim işlerimizi
Ya da yok et böylesi bizleri
Ağlamasın zavallı birileri
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden


Yüz bin cefa içinde koşarsak
İnsanların canını yakarsak
Nefret gözlerimizde bakarsak
Yok, et böylesi bizleri
Kapat gözlerde fenerleri
Sevmesin bizi birileri
Bitsin nefret sözleri
Kahhar isminle kahret böyleleri
Böyle nefret ile gezenleri
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden

Devasız soluksuz bırakırsak insanları
Ağlatırsak bu nurlu güzel canları
Soldurursak o güzel yarınları
Akıtırsak sebepsiz kanları
Öldürürsek güzelim yarınları
Kahhar isminle kahret böyleleri
Böyle nefret ile gezenleri
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden

Gönüllerde yakarsak satır başlarını
Kış edersek cümle yazlarını
Ağlatırsak masumların analarını
Eşkıya nefesi ile yakarsak ocaklarını
Bırakırsak yetim çocukların
Dul bırakırsak eşlerini
Kahhar isminle kahret böyleleri
Böyle nefret ile gezenleri
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden


Rabbim iman yürekli eyle bizleri
İman ile aç sen bu bakan gözleri
Koruyalım cümle dul ve yetimleri
Keselim soluklarını zalimlerin
Eşkıya bakışlarına şiş sokalım gözüne
İman ile gezelim sürekli
Sen Rahman ve Rahimsin Kadirsin
Eyle bizi yufka yürekli
Seninle olalım sürekli
Bize iman ile Kur’an Resulün gerekli
İman ile senin ve Resulün yolunda
 Eyle bizi imanla sen son nefesle emekli
Kahhar isminle kahret böyleleri
Böyle nefret ile gezenleri
Uzak kalırsak biz merhametten
Koru sen bizi müşkül hallerden


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

14 Şubat 2016 Pazar

Haydi, Az Gülümse Bana, Gamzende Çiçekler Açsın.



Haydi, Az Gülümse Bana, Gamzende Çiçekler Açsın.

Hayatın Başlangıcına ve sonuna nasıl sahip değilsek onu değiştirerek yönetemiyorsak, kendimizi değiştirmeden insanları değiştirmeye başlıyoruz. Sana ben binlerce kez söyledim aşka da müdahale etme takip et git peşinde, tıpkı hayatı takip edip peşinden gittiğimiz gibi.

Bırak aşk kalbimize hassas dokunuşu ile dokunsun, gülümsetsin gülüşü ile.
Bırak uzak geçmişin sisli hatıralarında gezinmeyi, uzat bana ellerini bugünün silinmez müziğin nağmeleri kulaklarımızda raks ederken bizde onu mırıldanırken, gel seninle güneşe doğru aşkla yürüyelim. Silinmeyen hatıralarda el ele olalım.

Aşka dair ne varsa beraber gönül gönül’e yaşayalım, sen ben ayrılık korkusunu yaşamadan, haydi az gülümse bana, gamzende çiçekler açsın.

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Güle Solmak Bülbüle Figan Düştü





Takvim yaprakları gibi kopardın kendini gönlümde
Gönlümde düşen sen değildin bir can düştü gözümde
Maverada gülüşlerimiz söndü melekler bize küstü
Mutluluk dolu seslerimiz yokuşların ucunda uçurumlarda
Paramparça yarınlarımız uçurumun ateşlerinde bizimle yandı
Ne senden nede benden bize ait bir gölge kaldı yok oldu
Ne sende nede bende bir bakış kaldı yarına bizi götürecek
 Mutluluklar çehrende bizi sarmadı ebedi
Ben güldükçe parlamadı gözlerindeki aşk bana gülmedi
Ağaçta kopan dal gibi yaparak gibi düştük gönlümüzde ivedi
Güle solmak bülbüle figan bize de ayrılık zindanında yatmak düştü
Dolaşan ben olsaydı damarlarında aşkınla yaşardım aşkla özgürlüğü
Damarlarımda aşkımla dolaşan sen olsaydın verirdin bana hayat öpücüğü
Seninle takamadık hayata bizi bağlayacak bir nişan yüzüğü
Taktık gönlümüze şimdi ayrılığın yollarını gönlümüz bölündü
Şimdi ikimizde ağaçtan düşen iki ayrı yaprak
Rüzgâr aldı götürdü bizi ayrı yönlere savurdu
Artık ne biz kaldı ortada nede birbirimizi dinleyecek zaman ve an kaldı
Şimdi bizsizlik depremi ile ayrılığın altında can çekişen iki yabancıyız
Artık ne ben sana ne sen bana uzanabiliriz
Gözlerimizdeki ayrılığın feryadı ile artık ayrı mekânlar da
Sırılsıklam biz kokmayan bakışsızlığın altında ölebiliriz artık
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Zalim Size Yakışır İzmihlal



Yaşadığımız o an sanki kıyamet
Yaşadığımız an an değil nefretten bir an
İçinde yaşarken binlerce can
Gözsüz başlar içinde nefreti göğsünde
Çökmüş yollar evler gönüller bebeler
Nefrete koşan yollar çaresizlik içinde
Sen bir yerde ben bir yerde
Gönüllere çekilmiş kapkara perde
Toz toprak içinde binlerce adam
Adam içinde binlerce lanet kaynarken
Kaynayan lanet üstüne dökülür buzdan kayalar
Donarken nefret yeryüzünde başlar güzel aylar
İftihar edilecek şey yürekteki iman
Coşar gönüllerde vatan toprağında her an
İman ne güzel demişti nefreti yık
Gönüller gülsün artık
Görsünler bakalım kimler uyanık
Birazda onlar gezsin gönülleri yanık
Az da biz gezelim bağrı açık
Olmasak ta bizler kaçık
İman ile yaşarız
Yolumuza iman ile bakarız
Nefrete çok güzel el ele yumruk çakarız
Düşmez bu millet
Yaşatılmaz ona illet
Karşı çıkmanın olur maliyeti size yüksek
Yer iman gök iman ile coşar yeryüzünde olmaz tümsek
Bir kuru parça olsa da beraber yeriz tatlı gelir ekmek
Hiç bırakılıp gidilir mi söylesen vatanı olur mu gitmek
Vatanı olmayanın gitmesi gerekir hayâsızlar yönünü bilmemek
Bilmezse yönünü mezara çevrilir biter hayâsızca ürümek
Müslümandır imanı ile yaşayan Müslüman
Söyleyin Müslüman değildir ağlatan ağlayan
Müslüman değildir nefreti ile coşan koşan
Müslüman bir an sarsılsa da nefrete kanmaz
Nefret ile karnını doyurmaz
Başlar birazda vatanında olmayanın edepsizce velvelesi
Onlar için yoktur gelecek zaman istiklal el ele
Biraz sonra akacaklar iman ile coşup gelen sele
Helak etmek isterken olurlar helak
Boşa gider nefrete sarılmaları hırsları hele bak helke bak
Ne de hoş boğuluyor iman selinde ahmak
Sana izin verir miyiz vatandan bir parça ey avanak salak
Birlik kardeşlik iman yetişti imdadımıza o her an
Yazık olsa da vatanının nurlu evladına
Vatan verilmez bölünmez şahadetle ölünüp gidilmez
Çıkarır mıyız sizi sabaha
Önünüzde yakarız çıkamazsınız ateşten vaha
İzin verilir mi ihlalinize nefretinize
Konuşamazsınız olur dilleriniz lal
Yok, size toprağımızda istiklal
Git toprağında kur sana yakışmaz ya istiklal
Sana yakışır izmihlal
Yaşamak yaraşır siz pürmelâl melal
Ne hoş yakışıyor size feryat
Hazansız solarsınız her sabah
Matemi yaşamak artık senin hakkın
Ölüm şimdi cehennemle sana daha yakın

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

İzmihlal: Çöküntü
Melal: Can sıkıntısı, usanç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç