Bu Blogda Ara

26 Eylül 2015 Cumartesi

Kul Yok Olursun

Kul Yok Olursun

Olmalı gönülde iman ile merhamet evvela
Nasip olmaz iman ile merhamet her kula
Budur olmalı her insanda muhakkak mesele
Talan eder yoksa iman merhamet ömre bela 
İman ile merhamet dokunmalı cümle cana
Kul her an yüce Allah ile gül Resulü candan ana
Yoksa nefis şeytan yakar bedeni baştanbaşa
Kul yok olursun ömründe dertler ile yana yana

Diller imanla konuşmalı bu olmalı cümle lisan
Allah adı ile başlanmalı işe tamam olur her iş o an
Nefis şeytan dili ile konuşursan cehennemde yan
Ömür sona doğru koşarken sen istersen bitmez san
Vakit ecel geldiğinde son bulacak tatlı olan can
Allah adı ile başlanmalı işe tamam olur her iş o an
Yoksa nefis şeytan yakar bedeni baştanbaşa
Kul yok olursun ömründe dertler ile yana yana

Yüce Allah’ın varlığına cümle kâinat delil
İnanmazsan sende olursun inan ki rezil
Nur Kur’an Nur Resul yolunda yaşarsan sana kefil
Nefis şeytan ile olur yaşarsan olursun sefil
İman merhamet ile olursan olursun gönüllerde aziz
Nur Kur’an Nur Resul yolu uzak olsa da varılacak tek menzil
Yoksa nefis şeytan yakar bedeni baştanbaşa
Kul yok olursun ömründe dertler ile yana yana

Düşün küçük bir can idin seni büyüttü Yüce Rahman
Cihan içinde iman ile gez inşa et dedi her an
Verdim sana imanı gezme dedi imansız her zaman
İmansız gezersen şeytan seni kandırır halin olur yaman
Derdine çare bulma yolunu da kayıp edersin dersin aman 
Dünyaya gelişin bir bahar idi soldurtma der yüce Rahman
Yoksa nefis şeytan yakar bedeni baştanbaşa
Kul yok olusun ömründe dertler ile yana yana

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Acılara Sen Geleceksin Diye Tutunarak Yaşayacağım Ve Bekleyeceğim Seni



Acılara Sen Geleceksin Diye Tutunarak Yaşayacağım Ve Bekleyeceğim Seni

Kendini haftalarca aylarca fazla zorlamaya değmezdi seni sevdiğimi anlamak için, bir bakışta anlardın, bakışlarımdaki seni görseydin eğer! Anlamak denilen gönül ile aklın izanının kapısını açsaydın yeterdi sana ama, sen açmadın ve beni anlamadın! Gönlümdeki aşkın davetini kabul etseydin, şimdi birbirini seven iki âşık olurduk, oysa şimdi iki yabancıyız, birbirimize uzak… Oysa aşkın kapısında beraberce bir süre gözlerimize bakarak konuşsaydık, aşkın gönül dansına iştirak edebilseydik el ele, o zaman aşk ile birbirini seven âşık olabilirdik, beraber güler beraber yaşar yaşlanırdık aynı yastıkta…

Sessizliğimizin derin anlamını da çözemedik, sen umursamaz tavrınla, derin sessizliğin algısına içinde sen diye haykıran sessizliğimi dinlemeden çektin gittin, olsun be gülüm sen sevmezsen de ben seni hala seviyorum, uzak olsan da kalbin benimle biliyorum, sen zoru seversin, ben kolay olanı ama ne yazık ki beklemek zorundayım, gönül kapını bana açana kadar ya da gönül kapını bana açmadan, ben gözlerimi kapatarak seni hep yanımda hayal ederek yaşayacağım… Sessizce aşkın deryasında gelmeni bekleyeceğim ya da gelmeyerek hasret özlem içinde, susuz kalmış ağaç gibi solacağım kuruyacağım!

Gülümsemeyen gülüşlerini, gülümseyen gülüşler ile kalbime kopyalayacağım hep onlarla yaşayacağım, ne yapayım zorla güzellik olmaz biliyorum, ancak saygınlık içinde aşkın kapısında beklersem o zaman senin beni sevmen ile onurlanacağım biliyorum, yoksa zorla sevmek çok zor bilirim… Sanma ki sen beni sevmedin diye serseri hayatı yaşayacağım, seni hep seveceğim ve aşkın kapısında gülümseyerek bekleyeceğim bunu bil güzelim. İnsanlığın aşk ile anne karnında doğduğu ağladıktan sonraki o ilk günkü masum gülüş ile gelmeni bekleyeceğim, acılara sen geleceksin diye tutunarak yaşayacağım ve bekleyeceğim seni…
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Uzaktan Görünmez Hayali



Ben o güzele can gönlümü verdim
O bana gönlünü verir mi bilmem
Gece gündüz hayali ile ömür geçirdim
O bir ömür ömrünü benimle geçirir mi bilmem

Sevmez ise gönülden bilmez benim halimi
Yitiririm ömrümü gezerim deli divane mecnun gibi
Keseyim onsuz konuşacak lal olan bu dilimi
Uzaktan görünmez hayali zindan oldu ömrüm mezar gibi

Gönül bahçemde onsuz bülbüller ötmez
Maksadın söylemezse ömrüm zindanlarda geçer
Kul Mehmet o gülmeyince hiçbir zaman gülmez
Bu ömrümde onsuz gülmeden yok olur gider
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-







Merhametle Kucaklaşma, Özlemlere Son Verme.



   Hayatta kaçılmaz olarak gönüllerde sevgi birlik beraberliği, Yüce İslam dinimizin emri olan kardeşlik bağları ile birbirimize bağlanmadıkça, yenilgi her zaman bizim için kaçınılmaz olacaktır. Kardeşlik konuşulur ama aradaki bağları sessizce kestiğimiz ve kimsenin görmediğini sandığımız yanılgısı ile böylesine zulmü, ayrılığı, mutluluğun gülümseyen yüzünü yok ederek, asık suratı ile yaşamaya mahkûm olduğumuzda unuturuz!
   Dilimizde kelimeler anlamsız ve kullanışsız değeri yok, bakışlarımızdaki mutluluk ışıltısı yok kapkaranlık bakıyoruz, bu nedenle kelimelerimiz sözlerimiz gibi gönüllerimizden birbirimizi kayıp ettiğimizde, kayıp ıssız adalarda sanki yaşıyoruz, Mübarek bayramlarımızda olmazsa bu kardeşlik birlik ve beraberliğimiz tamamen unutacağız! Gerçek olan gönlümüzdeki merhametli varlığımızdan habersiz, ya da merhamet kapısını kapatmışız sadece bayramlarda açıyor ve sonrasında kapatıyoruz ne hazin içler açısı bir durum! Karakterimiz bizi biz yapan, ama ona önem veren kim? Bilmek, bilinçli olmak insanlığın gereklerindendir, bilen kim? Derin bir sessizliğin içine düşmüş ve kaybolmuşuz ki, bağırdığımızda sanki bizi hiç duyan yokmuşçasına, yanımızda gelip geçen hissizler ordusunun içinden yaşıyoruz, bayramlar hariç!
   Keşke her günümüz bayram gibi geçse ve geçmesi de gerekir, lakin gel gör nefis ve arzularımız ihtiraslarımız ruhumuzu ÖYLESİNE esir almış ki onlardan kurtulmamız nerede ise imkânsız gibi! Zihnimizde hayallerimizde sadece kendimiz ve ailemiz var, toplum hiç yok, böyle olunca yarınları inşa etmeyen hayalsiz hayallerimiz, bizleri yok ederek mutsuz ıssız adalarda yaşattırıyor. Rüyalarımızda bile yalnızız! Düşüncelerimiz o kadar paslanmış ki sadece benim düşüncem doğrudur saçmalığı ile kendimizi toplumu yok ederek kendimizi bilinçsizce öldürüyoruz!
   Merhametle kucaklaşma, özlemlere son verme, nurdan bir aydınlıkla aydınlanmaları sadece bayramlara bırakmışız, yılda iki defa kucaklaşıyor ve aydınlanıyor sonra elektrik prizinde gönül ve merhametin fişimizi çekiyoruz, ondan sonra ıstırap dert, sabırsızlık vefasızlık ile gönülleri ve dünyamızı yıkıyoruz ve farkında bile değiliz, farkında iseniz bayramlarda bile gönülleri yıktığımızın farkında da değiliz, sadece göstermelik bir gülümseme ziyaret gerisi boş gereksiz lügat ve sözlerle parçalanan bir ömür yaşıyoruz. Özlemle sarılma, kardeşlikle yıkılmaz kale bedenlerin ortaya çıkması, çölde yıllarca susuz almış gibi birlik beraberliğe hasret kalmışlığın eseri hiç yok yüzlerimizde gönüllerimizde!
   Hepimiz ulaşılmaz kralların oğluyuz, hiç kimse bizden üstün olamaz saçmalığı ile yaşayan ölü kullarız, bari bu mübarek bayramlarda bir nebze olsa da kardeşliğin kokusunu duyarak bayramlaşıyoruz. Nice idrak izan içinde 365 gün kardeşliği yaşayarak bayramlara ulaşmayı ve her günü bayram gibi yaşayacağımız günlere birlik beraberlik içinde ulaşmak dileği ile Kurban bayramınız mübarek olsun kardeşlerim.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Kurban Bayramınız da Mübarek Nurlu Olsun



Tüm kalbinde insanlık olana selam olsun
Kurban bayramınız da mübarek nurlu olsun

Kurban teslimiyettir bilinsin de gönülde
Kurban bayramınız da mübarek nurdan olsun

Bu dünyaya gelenler gelip göçüp gidenler
Kurban bayramınız da mübarek nurdan olsun

Merhametli olanlar bu dünyadan göçenler
Kurban bayramınız da mübarek cennet olsun

İman ile gönlünde insanları sevenler
Kurban bayramınız da mübarek nurdan olsun

Peygamberin nurlu nur yolundan da gidenler
Kurban bayramınız da mübarek cennet olsun

Merhametiyle nurdan meleklerle gülenler
Kurban bayramınız da mübarek nurdan olsun

İman ederek cahil gafletten uyananlar
Kurban bayramınız da mübarek cennet olsun
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-









20 Eylül 2015 Pazar

Düşüncelerdeki Fikirlerdeki Utanç, Suçluluk Duygusu...


Düşüncelerdeki Fikirlerdeki Utanç, Suçluluk Duygusu...

   Fikirlerdeki çeşitlilik insanların birbiri ile seçtiği parametreleri yok sayıyor ise, yok atalardan kalma din ile alakası olmayan savların süzgecinden geçirerek, bu inançları onlarca kendi parametrelerine uymuyor diyorlarsa bilmelidir ki her fikir farklı özellikleri taşıyordur, kendi fikirleri nasıl kendilerince doğru kabul sanıyorlarsa, karşısındakinin fikri parametreleri kendince doğrudur. Önemli olan hangi parametrenin kime veya neye göre doğru olduğunu bulmak konusunda hem fikir olmak gerçek olan doğruyu bulmaya çalışmak olmalıdır.

   Aynı fikirde olan toplumda zaman içerisinde fikirde görüşte çeşitlilik, her toplumun kendi içinde bile kendi kendine zaman içinde oluşabilmektedir. Bu fikir karşısındakinin fikrini yok etmeye yönelik ise yanlıştır ve fikir değil, fikirsizliktir. Çeşitliliği kendi fikir potasında süzerek anlamak her insanın harcı, her toplumun harcı değildir. Hatta hoşgörü ortamında doğru ve yanlışları ortaya çıkarma açısından topluma faydası oladır değişik fikirler ve düşüncedeki kişilerin parametreleri. Bu hoşgörü ortamındaki fikirlerin yanlışlığı ortaya doğru olan-doğru olan ne derseniz" Nur Kur'an ve Nur Sünnettir derim" bu doğru olan modifikasyon ile imkânı kendiliğinden ortaya çıkacak ve toplumu tekrar birleştirecektir.

  Kültürel birikim mekanizması imanın potasında eritilerek, bireylerin akıl özelliklerine göre anlatımı ile daha kolay anlaşılır olacaktır Nur Kur'an ve Sünnet. Fikir aynı düşünce ve pratiklik değişik olsa da, Mesela iyilik konusunu ele alalım, birisi yolda on adımı beş adımda geçerek yardım yapacağı kişiye ulaşsa diğeri, diğeri on iki adımda ulaşsa veya parası olan para, parası olmayan elinin alın terinin gücü ile yol almasında elbet sakınca yoktur. Ama bu adım sen az attın, ben çok attım benim sevabın şu kadar vs tartışmasına girerse, bu anlaşılır olmayı baltalamak araya nefis ve şeytanı katmak olacaktır. Buna Ne Nur İslam dini hoş görür ne Yüce Allah(c.c.) nede Nur Peygamber efendimiz (s.a.v.) hoş görür.

   İlk önce din kabul eden veya etmeyen o kendi kabulü seçimi özgürlüğüdür, sonra o önce çeşitlilik içinde beraber insan ve toplum dünyanın hak ve hukukuna göre yaşanılacak yol haritası çizilir veya oluşur, ardından da zaten hemen hiç aramaya gerek kalmadan adaptasyon (uyum) meydana gelir, herkes hali ile bu adaptasyon mekanizmasına müdahale etmeden birlik beraberlik ilişkisi içinde yaşar gider. Artık her değişik fikirlerdeki varyasyonlar (değişim veya sapmalar)haliyle bu sağlam işleyen mekanizmanın içinde eritilerek uyumlu hale getirilecektir. Gelişimdeki fikir ayrılıklarındaki sinir uçları alınmış olacak herkes müdahale etmeden sınırı aşmadan yaşayacak gidecektir. Önemli olan bu çok çeşitliğe faktör(etki eden, etki) toplumun çok olan inancı ile süzülerek, karşıdaki inancın-Gerçi Allah katında ve dünyada geçerli olan din İslam'dır- aşırı nefret uyandıran sinirlerini alarak tedavi etmektir. Düşüncelerdeki utancı, suçluluk duygusuna yol açacak olanları ahlaki bakış açısına göre izole edilmeli ve yaşama geçirilmelidir, bunlar yapılmadığı takdirde toplumsal barış, imanın gerekliliği olan beraber yaşamanın bakış açısı yakalanmış olmaz. Hala yıllardır laik olanlarla, dini kendi inancı gibi yaşayan Müslümanların kılık kıyafeti ile uğraşarak yılları boşa geçirmek, nefreti yaymak adına ancak kutuplaşmanın ve nefrete giden tartışmaların kapısını açmış oluruz.

Yüce İslam dini inanç sistemleri içinde tek vazgeçilmezidir Müslüman'ın. Bunun böyle düşünmeyenler olduğunu düşünüyorum, düşünmeyenlerde olabilir. O halde insanlığın huzur içinde haklarına müdahale edilmeden, huzur yaşanabilir toplumlar içinde fikirlere saygılı olmanın erdemi onuru için gerekli olan "benlik" kaygısını, benim senin değil "bizim" mutluluğumuzun ortak paylaşım alanında gülümseyerek birlik içinde kontrolün olabileceğini, bunun yıllardır kısır çekişmeler içinde toplumu geriye götürdüğü zulüm ile acılar içinde bırakan "benliği" söküp atarak yaşanacağına inanmıyoruz veya inanmadan yıllarımızı kavga fişleme inançlar ile alay etmenin edepsizliğine götürdü o anlarda anlayamadık? E ne demişler kılavuzu karga olanın burnu. Çıkmazmış. İşte bu kısır düşünceleri potasında eritecek doğru mekanizma o gün akla gelseydi veya bunu niyeti olanlar biliyor da, gayesi zulüm olanlar bozdu ise şimdi mezarda bozduğunun kendi ahiretini bozmanın ıstırabı feryadı ile baş başa yatıyordur, eminim. Niye mi eminim? E Merhamet etmeyene merhamet edilmezde ondan. Veya o zaman din ile ahlakın yan yana olduğunu bilenler dinden ayrı uygulamaya gitti ise vebalini çekecektir. Düşüncelerdeki fikirlerdeki utancı, suçluluk duygusuna yol açacak olanları, ahlaki bakış edep açısına göre izole edilmeli ve yaşama geçirilmelidir.

Selam ve dua ile kardeşlerim.

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Halim Benim (Gazel)



Gözlerim çeşme akar budur har halim benim
Seni sevmek günahım budur yar halim benim

Gece gündüz etsem de figan çarem de sende
Sevmek günahsa yârim ah dilim dilim benim

Perişan halim ayan âleme sen görmezsin
Ararım esen yelde sensin hayalim benim

İncindi gönlüm çıkar yine semaya ahım
Aşkın çilesi ile ağardı saçım benim

Gece gündüz yollarda ben seni hep ararım
Kalmadı dermanım son adımımdır bu benim

Cefam boyumu aştı duam hakka ulaştı
Figan içinde çıkmaz sesim bu derdim benim

Sensizliğe son olsun bu feryadım son bulsun
Duy feryadımı yârim uzansın elim benim

Aşkla Rahman yanında vardır benim yerimde
Senin gönül kapında neden yok yerim benim

Gönül kuşum uçtu yar artık kafese dönmez
Kapattım gönül kapım artık sevgim yok benim
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-





Yıkalım


Yıkalım

insanlık çıkmalı karaya
yeter maskeler çok girdi araya
kardeşlikle gelelim bir araya
yıkalım düşmanın esaret olan
zincirden nefret kalesini

kanıyor gönüller gözler görmez mi
vahşet ortada gönüller bilmez mi
bu kin nefret artık yetmez mi
yıkalım düşmanın esaret olan
zincirden nefret kalesini

Kul Mehmet der ki görmez misiniz nefret eder sefil
en sonunda nefret eder insanı rezil
nefret ile hiç kimse olmadı ki vezir
yıkalım düşmanın esaret olan
zincirden nefret kalesini

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Beklemek Gerek Bazen-2-

Beklemek Gerek Bazen-2-


beklemek gerek bazen
yağan karda
bahar yürüyüşü için
her yağan kardaki
hikmeti anlamak
ne için yağdığını bilmek için
ölmeden dirilmek için
dirilerek ölmemek
severken terk edilmemek
gülümserken solmamak
var iken yok olmamak
Allah'a kul olmak için
secde eden kullardan olmak
iman ile yol açmak
ağlayanın göz yaşını silmek
nefret mirasın reddini
insan olmanın cibiliyetini
tanımak için ceddini
yıkmak için nefsini
gülümsemenin neşesini
bilmek için

bazen beklemek gerek
yoksa ortaya çıkar ezen
gerek bazen gönle ömre çeki düzen




olmalı bazen gönüllere varan semazen
diller söylemli gerçeği olmamalı mecazen
sevmeli gönülleri kıymet vermeli özen
yoksa ortaya çıkar ezen
gerek bazen gönle ömre çeki düzen

beklemek gerek bazen
kaçamak yaşamamak
çirkinle güzeli değiştirmesinler diye
damarlarda nefret akmasın diye
kin nefret niye
güzeli doğruyu
ezan sesindeki hakkın sesini
çağrıyı duymak için
hakkın sesi ile olmak
hak yolda olmak
hakkı
söylemek için bazen beklemek gerek
gülümseyerek
gönüllere girerek
yoksa ortaya çıkar ezen
gerek bazen gönle ömre çeki düzen
Mehmet Aluç-Kul Mehmet

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç