Bu Blogda Ara

24 Ocak 2015 Cumartesi

Beni Rahman Anlar





Beni Rahman Anlar


Gül Resule varamadım
Gül kokusun duyamadım
Ben Resule ulaşamadım
Yandı gönlüm beni Rahman anlar
Gül Resul canımın canı
Gönlümde sevda ile yananı
Gül Resulü bir görsem gönlümün dinse canı
Yandı gönlüm Beni Rahman anlar
Gül Resul gönül dağına yaslansam
Zalimler nasıl uslanır bir anlasam
Gül Resul mübarek elin öpsem
Ayak bastığı zemini gözyaşımla ıslatsam
Yandı gönlüm Beni Rahman anlar
Kul Mehmet Gül Resulü görür müsün mahşerde
Orada uzatırmı elin bana, yüzüm yerde
Ona ulaşamadım nefisle oldum her yerde
Serseri gönlümle, bana bakmazsa ilerde
Halim ne olur ya Rabbim içerde
Sende olmazsan bu asi kul ile mahşerde
Yandı gönlüm Beni Rahman ancak anlar
Mehmet Aluç

__________________

Akar Sözlerim Sana

Akar Sözlerim SanaAkar Sözlerim Sana

Ahir zamanda yolda viran nefessiz kaldım
Kendimi sokağa ben apansız birden saldım
Beyhude adımların cansızlığında kaldım
Toprağa düştü ruhum bedensiz yola daldım

Ömrüm damla damla bak sarardı yana yana
Ey ruhum söylemiştim ömür yolunda sana
Teslimiyet ’siz kalma yazık olur o cana
Toprağa düştü ruhum bedensiz yola daldım

Gülümsemez adımlar dizimde acı bana
Teslimiyetle koşsam Rabbim aşkınla sana
Varır mıyım ritimsiz günah gözlerle sana
Toprağa düştü ruhum bedensiz yola daldım


Şükürler Rabbim sana akar sözlerim sana
Ahir zamanda yolda ömrüm varmadı sona
Kalbime iman nurla ulaştı artık bana
Toprağa düşen beden canla vardı ya sana

Kul Mehmet’im gülümse istediğinde oldu
Resulün sevgisi bak kalbine nurla doldu
Sabahsız gecelerde o sana yolun oldu
Toprağa düşen beden canla vardı Rahmana
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

23 Ocak 2015 Cuma

İman Yolunda Yürüyelim Bir Karış



İman Yolunda Yürüyelim Bir Karış

İman yolunda yok hiç farkımız
Amel ile vardır birbirimizden farkımız
Haydi, iman ile dönsün çarkımız
Haydi, iman yolunda yapalım yarış

İmansız bu âlem bize dar
Bak şerle yağan değil kar
Haydi, şimdi gönülleri sar
Haydi, iyilik yolunda yapalım yarış

Mümin iman ile tüm gönülleri sarar
Kin nefretle vermez hiç karar
İmansız yaşamak ömre inan zarar
Haydi, iyilik yolunda yapalım yarış

Dua ile semada gönüllere iner vuslat
Bırak yere akıtmasın kan elindeki pusat
İmanla tüm gönülleri merhametle kuşat
Haydi, iyilik yolunda yapalım yarış

Ellerim açtım duayla semaya her sabah
Tövbe ile yıkansın tüm günah
İman sesi geliyor bak ötelerde her sabah
Haydi, iman yolunda yürüyelim bir karış

Merhamet değil mi gönüllerde yol olan
Sabırla dertlere merhem ol dayan
İmanla yolda kim kalmış yayan
Haydi, iman yolunda yürüyelim bir karış

Haydi, iman sarsın dört bir yanımızı
Atalım uçurumlara kin nefret isyanımızı
Şeytan nefis kirletmesin kanımızı
Haydi, iman yolunda yürüyelim bir karış

Kul Mehmet’im nihayetinde bir kulsun
İman ile kalbinde merhamet olsun
Arayan bulmazsa sen yardımcı ol imanla olsun
Haydi, iman yolunda yürüyelim bir karış
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Kavuştursun bizi kerem sahibi



Sefa geldin gönlüme ey can yârim
Ey en güzel hatıramın sahibi
Sevdim seni gönülden ey can yârim
Kavuştursun bizi kerem sahibi

Bakışın yaktı gönlüm sana aktı
Gülüşün yar ömürden ömür kattı
Gülşen ömrüm senle huzura yattı
Kavuştursun bizi kerem sahibi

Yürekte yanan yar harlı aşk mıdır?
Yoksa bizi yakan ıstırap mıdır?
Sensiz ömrüm inan bana haramdır
Kavuştursun bizi kerem sahibi

Bakışların ömrümüze yol olsun
Dudakların aşk badesiyle dolsun
Seni seven bu kul aşkını sunsun
Kavuştursun bizi kerem sahibi

Mehmet Aluç

Ötelere yürümeli






Gel artık ey gönlüm toprağa dönelim
İnsanlar anlaşılmaz oldu yaşarken öldü
Geldiğimiz diyara doğru yönelelim
Yaşanılacak dünya kalmadı insanlık öldü

Göç edelim vakit geldi diyarı Rahmana
Göz yüzünde meleklerle uçalım manaya
Ayak basmayalım dünyaya zamana
Yaşanılacak dünya kalmadı insanlık öldü

Yedi iklim rüzgârı esen ile gidelim
Gidelim de güzelliği seyredelim
Geride kalanlar söz dinlemez ne edelim
Yaşanılacak dünya kalmadı insanlık öldü

Yaşayanlar suskun bilmem neyi bekler
Azabın içine zahmeti edepsizce eker
Yetmez birde üstüne zulmü diker
Yaşanılacak dünya kalmadı insanlık öldü

Kul Mehmet’im der ki bazen bırakıp gitmeli
Kalp görmüyorsa yola çıkıp terki diyar etmeli
Geride kalanlara hakikati bulsunlar demeli
Yaşanılacak dünya kalmadı varıp ötelere yürümeli

Mehmet Aluç

İyiliğin İçerisine Kin Nefret Katma





Yeter artık iman ile ol aç gözün
Bak kâinata ağaçlara kör değil gözün
Uyan artık yeter iman ile olsun sözün
Şeytan yaptı depar yeter iman ile olsun özün

Gerçekleri gör yalanları peşinde olma
Arsız namussuzla beraber olma solma
Alma beddua kör değil ya aklın cehennemde yanma
Şeytan yaptı depar yeter iman ile olsun gözün

Yalan dolanla insanları suçlama
Vicdanlı ol insanları taşlama
Nefret ile olma insanları haşlama
Şeytan yaptı depar yeter iman ile olsun sözün

Haraç mezat değerlerini satma
Sakın yan gelip yatma
İyiliğin içerisine kin nefret katma
Şeytan yaptı depar yeter iman ile olsun yönünün

Kul Mehmet der ki mazlumların sesin duy
Nefsine uymak sana oldu kötü huy
Böyle giderse Rahmanın gazabı gelir yakın
Şeytan yaptı depar yeter iman ile açılsın elin

Mehmet Aluç

22 Ocak 2015 Perşembe

Bayraksız Vatansız Yaşamak Ölmekmiş Esaretmiş




Bayraksız Vatansız Yaşamak Ölmekmiş EsaretmişBayraksız Vatansız Yaşamak Ölmekmiş Esaretmiş

Gönülden merhamete yol olmayınca acılar dinmez
Haydi, gel bırak inadı merhameti gönlüne al
Dağa çıkar bu gönül merhamet olmayınca aşağıya inmez
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle gönüllerde kal

Ufukta dalgalanır al bayrağım gönlerden inmez
Korku nefret al bayarak dalgalanınca ülkeye sinmez
Nefret kin ülkeye inince merhametsiz gönüller gülmez
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle gönüllerde kal

Nur içinde yatan ecdat vatan için canınla verdi emek
Onların izinde gitmeden vatansız olur mu gülmek
Bayraksız vatansız yaşamak ölmekmiş esaretmiş meğer
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle gönüllerde kal

Bayraksız vatansız yaşamak ölmekmiş esaretmiş, meğer
Vatan için şehit olanlar bunu için canlarını ile vermiş, değer
Dalgalanan al bayrak vatan için ölmek çok güzelmiş, meğer
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle gönüllerde kal

Vatan yeryüzünde al bayrak gökyüzünde açmış kucağın sana
Baktıkça gör vatan için şehit olan ecdadını yüzün çevirme yana
Değmesin vatana namahrem eli zayiat gelmesin cümle cana
Vatan millet bayrak sevgisini işleyelim gönüllere kana kana
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle vatanın bağrında kal

Vatan bayrak ile sana herkes candan seven yardır
Bundan ayrı düşünce ömrü hayatı bitiren kin nefret hardır
Vatanında bayrak altında imanla yaşamak sana kardır
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle gönüllerde kal

Unutma muhtaç olduğun kuvvet iman damarlarında var
Bayraksız vatansız imansız inan sana kimse olmaz yar
Vatan için şehit olurken ecdadın alnına yağıyordu kurşundan kar
Vatan bayrak için vermezsen sende savaş dünya sana olur inan dar
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle vatanın gönlünde kal


Kul Mehmet der ki bu âlemde it ürür yürür elbet kervan
Unutma ecdadın bıraktığı vatanı canınla korumak olsun davan
Nimetin sofranda olsa da bir tas çorba hatta kuru yavan
Vatansız yol vatansız sevda vatansız ar olmaz bil her an
Gel haydi bırak nefreti kini merhametle vatanın gönlünde kal
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

21 Ocak 2015 Çarşamba

Ömrümüze Yağarken Semada Tatlı Hüzün



Ömrümüze Yağarken Semada Tatlı Hüzün

Ayrılığın kapısını araladık, akşam hüznü çökünce bensiz ne yapıyorsun bilmiyorum, ama ben dünyaya sığamıyorum.

Benden ayrı kaldığın için bensiz sen gülüyor musun? Ben geceler boyu ağlıyorum sebepsiz nedensiz dünya hırsına yenik düşerek ayrılığa doğru koştuğumuz için.

Kahır dolu gecelerde acaba sende yalnız ağlıyor musun? Ayrılık bizi bitirirdi şimdi sen hiç korkmuyor musun? Mutluluğa giden kapılarımız kapandı… Yoksa sen bensiz gülüyor musun, hatayı bende mi buluyorsun? Peki, öyle olsun hata benim olsun, seni çok sevdiğim için!

Rüzgâr elem dolu hüsran dolu esince her sabah estiğinde, elemler hasretler yüzüme birer tokat gibi vuruyor, yüreğim yanıyor, ama ben kime anlatıyorum ki derdimi!

Kuşlar ile konuşayım dedim heyhat bizsiz bahçesiz viran bağda ötünce, beni sensiz görüp kaçınca yine yalnız kaldım, Rahmana el açtım, ondan daha güzel yaraları saran gönüllerde yara açmadan merhameti ile saran yoktur bildim ona koştum,

Öksüzler gibi bizler hicranla boyum bükük görünce Rahman, şefkatle beni kucakladı…

Yarınlarımız ayrı diye sen ağlamıyor musun bilmem ama artık ben ağlamıyorum, Rahman ya kulum ben bir kapı kapatır on kapı açarım üzülme dedi ne güzel değil mi?

Elveda idi bana söylediğin son sözün belki bu sözünde hayır vardı o an ben bilemedim ve şimdi Rahmanın gönlümdeki engin huzuru ile huzuru buldum
Söyle neden çevirdin benden gülen yüzün diye ağlarken, hakkımda seninle olmak hayırlı değilmiş Rahman yüzüme bakmış bana acımış diye şimdi anladım,

Ömrümüze yağarken semada tatlı hüzün, o hüzünler Rahmanın misafiri dostu imiş gönülde Rahmana ulaştıran yolda arkadaşmış yine şimdi anladım.
Kul Mehmet’im, ah hayat bana oldu zehir oldu diye kahırla şeytanın kucağına düşerken, son anda Rahman bana kendi merhametli yolunu hatırlattı çok şükür, bende gördüm Rahmanın yardımı ile…

Ecel gelince önüne geçilmez yapılmaz ki tehir
Aşk kapımız önüne bak akan coşkun bir nehir
Aşka doğru koşalım gönüllerimiz eylesin seyir
Musallada canım son defa görmeye gelmiyor musun?

Diye feryat ederken daha ölmek zamanı değilmiş, mutlulukla yeni aşklara doğru yol almakmış, şimdi karşımda beni seven cananımın gözlerine bakınca, omzuma başını koyunca, Rahmanın Merhametinin sonsuz olduğunu anladım.
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Gelmiyor musun?

 Gelmiyor musun?

Gelmiyor musun?Gelmiyor musun?
Akşam hüznü çökünce bensiz ne yapıyorsun?
Benden ayrı kaldın bensiz sen gülüyor musun?
Kahır dolu gecelerde yalnız ağlıyor musun?
Ayrılık bizi bitirir hiç korkmuyor musun?

Rüzgâr elem dolu hüsran dolu esince
Kuşlar bizsiz bahçesiz viran bağda ötünce
Öksüzler gibi bizler hicranla boyun bükünce
Yarınlarımız ayrı diye sen ağlamıyor musun?

Elveda idi bana söylediğin son sözün
Söyle neden çevirdin benden gülen yüzün
Ömrümüze yağarken semada tatlı hüzün
Gözümüz yaşı hiç dinmez diye düşünmüyor musun?

Kul Mehmet’im hayat bana oldu zehir
Ecel gelince önüne geçilmez yapılmaz ki tehir
Aşk kapımız önüne bak akan coşkun bir nehir
Musallada canım son defa görmeye gelmiyor musun?
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Kollarımda Sarsın Artık Seni Yar



Yârim bakışların ok gibi deler bağrımı
Gülüşlerin ay gibi duyarsın sen çağrımı
Gel artık yârim sen sar yar amansız ağrımı
Sarmayan kollarımda sarsın artık seni yar

Aşkı bilir mi yar aşk deryasına düşmeyen
Gönülden sarar aşkla o yârine küsmeyen
 Bilmez Aşkı kimse yar ile bade içmeyen
Sarmayan kollarımda sarsın artık seni yar

Gece gündüz yolların yârim her gün gözlerim
Yar yanında aşk ile çıkar benim sözlerim
Gel yar yanıma yârim Allah her şeye kerim
Sarmayan kollarımda sarsın artık seni yar

Kul Mehmet’im yârim bu gönlüm senden kaçmadı
Yar sensizde bahçemde çiçeklerim açmadı
Bir an önce kavuşmak bana nasip olmadı
Gel artık kollarımda sarsın artık seni yar

Mehmet Aluç

Gölgesiz Duvarların Ardında




Gölgesiz Duvarların Ardında

İsmin yar dudaklarım yakar da yavaş yavaş
Hasretle aklıma sen gelince başlar savaş
Yüreğim gurbet ilde ararım bir lokma aş
Mutlulukla yar dur sen dudağım kenarında

Kalabalıktan kopup gelen yarın omzumda
Gözlerim yanar ağlar sensiz bitap durumda
Peşindeyim kendimden haberim yok yollarda
Mutlulukla yar dur sen dudağım kenarında

Seni sevdim gölgesiz duvarların ardında
Gel yeter gezdiğimiz sokakta bayramlarda
Gönlüm bak damla damla yürür uçurumlarda
Mutlulukla yar dur sen dudağım kenarında

Kul Mehmet’im yitirdim yitik hülyalarımız
Bak sessiz bomboş Arnavut kaldırımlarımız
Ömrümüz aşkla koksun koşsun adımlarımız
Mutlulukla yar dur sen dudağım kenarında

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

20 Ocak 2015 Salı

Ya gelirsin ya da gelmeyişin sonum olur



Tan yeri sabahında kızıl şafakta
Uçurumlardan aşağıya düşüyorum
Her düştüğümde yaralarım azıyor
Ya gel topla beni aşkınla sevginle
Sar yaralı kırlangıç yüreğimi
Ya da bitir bu aşkı
Yüreğim yapraklar gibi ürkek
Yüreğimden düşüyorum izbe sokaklara
Arasam da bulamıyorum düşüyorum ve üşüyorum
Seni aklımda tutmak öylesine zor ki
Yokluğunda her düştüğümde yeniden hatırlamak
Vefasızlığına rağmen yüreğimdesin biliyorum  
Her kırıldığında yüreğime yüreğini giydiriyorum
Gel de ömrümü bir gülüşüne sığdır bekliyorum
Bu defa uçurumdan çıkmadan seni bekliyorum
Ya gelirsin ya da gelmeyişin sonum olur
Mehmet Aluç


Gömün Beni Şairin Bir İmk/Ansızlık Şiirinin Mezarına

Gece benimle beraber derin derin öksürdü
Ben yüreğimdeki hazin acıyı çıkaramadım
 Gökyüzü çöl yalnızlığında yalnız kalan yıldızları üzerime döktü
Asi yalnızlığın içinde üşüdüm kaldım
Üşüyen kelimelerin umutsuzluğunda b(y)attım
Toprak avcumda umutsuzlukla kabul etmedi k/açtım
Ondandır yollarım kentlerin çöllerine çı(ba)kar
Şundandır hayal gücünün zayıflığında y(k)anar yüreğim
Yanmış şairlerin şiirlerinin gölgesinde yatar
Güneş doğduğunda kiraladığım akşamın karanlık gözlerine s/aklanırım
Hissiz acımasızlık kokan uzun namlulu silahlar gibi soğuk binalardan kaçarım
Gecenin sadece beni yakan alevinde ısınırım
O yüzden bombalar atılırken şehrin üstüne s(g)erilirim
Yakmaz yüreğimi hain bombalar, uzanırım şehrin üstüne yürekler y(k)anmasın diye
Gidişin o yüzden atom bombası gibi paramparça etti yüreğimi
En son baktığım en son düştüğüm yerdeyim h/ala gözlerim tutuşur
Ellerinde ateşlerle aydınlık olmaya geldik diyenler
Y(b)akarak gittiler senin gibi
Yakmak isteyen sevdalı ışık olur mu ey vicdansız ey imansız
Yaktın attın hasret bombanı kıçına kınamı yaktın
Ne geçti eline atın nikimi yaktın binlerce masumu
Kıçına demir mi sokuldu da yağlı yağlı onumu çıkardın
Şimdi masumları oynarsın sırıtarak
Hala masum bedenlerin çığlığı gökyüzünde uçuşurken
Attın atom bombasını el bombasını taramalı ile deldin geçtin
Kıçına giren soğuk demir çıktımı edepsiz utanmaz
O nedenle her yağan yağmurda
Binlerce feryatla o masumların k/anı damlar yeryüzüne
Bedenlerinde onlarca delik param parça deriler dökülürken yağmurla
Hala insanlık kaldı mı bakıyorum yürekler
G/özlerim görmüyor çığlıkların toz dumanında
Bir kaç dolar için bir öğlen yemeği için ülkesini
Hatta yarınları satanlarla batıranlarla
Yaşamamak için giriyorum karanlık dehlizlere
Dehlizler hınca hınç dolu kalmamış hiç yer
Sevdasız bakışların arasına atmayın beni
Sevda bakışının maskesi ile b(y)akanların y/anına itmeyin beni
Bari beni atın kaybolan iklimlerin şehrine kaybolayım
Kiralık yüreklerin gözlerin ellerin adımların arasına (k)atmayın
İnançsızlıkla övünenlerin inançsızlığı inanç sananların y(k)olların da boğmayın
Dürüst ’üzlük istasyonunda dürüstlük sağlayanların vagonuna tık (at)mayın
Bir şairin imk/ansızlık şiirinin mezarına gömün
Şairi imkânsız derken umudu yüreğinde yeşermektedir bilemezsiniz sizler
Şair ulu orta sevişmez şair ulu orta öpüşmez
Edep var kaleminde mısrasın da yüreğinde
Umutsuzluğun yüreği mısraları ile Umut’a dönüşür
Haydi, gömün beni şairin bir imk/ansızlık şiirinin mezarına gömün
Rahat rahat uyuyayım yeşersin umutlar yürekler yeniden

Mehmet Aluç

Ar/ayıp Da Bulmak Nasip Olur Mu?

Ar/ayıp Da Bulmak Nasip Olur Mu?

Ar/ayıp Da Bulmak Nasip Olur Mu?

Acıların izimi yüreğimde böyle v/a(h)v(L)eyla
Nereye dokunsam bir ah bir hasretten v/a(h)v(L)eyla
Kim dokudu bu yüreklere t/adı y/ok
Olsa da mevsimler hazan ben yine s/ana ç/ağlarım

Koptu yüreğim dehlizlere ar/arım
Bilmem y/ar seni kaybettim kimden sor/arım
Karanlık gecelerde karanlıklarda seni s/ararım
Olsa da mevsimler hazan ben yine s/ana ç/ağlarım

Kul Mehmet der ki ah bir a/zat etsen beni gönlünde
Ar/ayıp da bulmak nasip olur mu bu ömrümde
Gülmek nasip olur mu seninle gü/ (Ö)lmek günün birinde
Olsa da mevsimler hazan ben yine s/ana ç/ağlarım
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Ben Yüreğimi Sende S/Akladım

Ben Yüreğimi Sende S/Akladım

Ben Yüreğimi Sende S/Akladım 

Ben şair olmak için şiir yazmadım, seni sevdiğim için seni en güzel kelimelerle anlatmak için şiir yazıyorum…

Ben gece gündüz şiir yazmayı başıma taç etmedim, seni başıma taç eyledim, kalemimi o nedenle bırakamıyorum, başıma taktığım tacın hakkını vermek için.

Ben seni sevmek için Aşk’ın yoluna çıktım, sen çıkmak istemiyorsan çıkma ben yolumdan dönecek değilim a gülüm.

Ben ağlasam da bu yola çıktım, sen ağlamak istemiyorsan ağlama be gülüm, kendini zorlama gülüm, benim sevgim ikimizde yeter a gülüm…

Ben yüreğimi sende s/akladım a gülüm, sen olmazsan ben yüreksiz kalırım a gülüm benim.
G/örmek için gönül g/özü lazım a gülüm, oda sende v/ardır.

Geceleri yalnız karanlıklarda ağladım, ağlamak bana y/ar ç/ok geceleri yüreğime saplanıyor s/aklanıyor y/akışıyor be gülüm…

Birde gülüm ağlamak için g/özde yaşlar mı akmalı, a/kan yaşları insanlar mı görmeli? Bilmiyorum yine seni yazıyorum, gönlüm ve k/alemim sana bağlandı. Y/azmayı bırakıp y/anına geliyorum be gülüm…

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

19 Ocak 2015 Pazartesi

Gelin Kaynana Atışması- 2-




Hoş geldin evime güzel gelinim
Bakışınla gönlümüze girdin
Senin için düzenledim evimi
Sefa geldin gelinim huzur getirdin     

Başımı koydum yolunuza
Verdim elimi kolunuza
Sevgiyi sundun sen yoluma
Gönlüme huzuru verdin kaynanam

Tut kaynananın elini    
Boş yere etme yemini
El görürse açığını verme elin kirini
Sefa geldin gelinim huzur getirdin

Güller gibi kokan kaynanam
Sensin hem kaynanam hem anam
Derdim olursa ben sana yanam
Gönlüme huzuru verdin kaynanam

Mani maniyi açar gelini olan nurlar saçar
Güzel gelin kaynanasına gülücükle bakar
Güzel gelinim benim gönlüm seninle açar
Sefa geldin gelinim huzur getirdin

Gönülde merhamet olmazsa gözler yaşarmaz
Kaynanası olmayan gelin gelinliğin güzelliğini yaşamaz
Sensiz evim yangın yeri mutluluklar evime dolmaz
Gönlüme huzuru verdin kaynanam

Mehmet Aluç

Gülümsemenin Şebnemin'de

Gülümsemenin Şebnemin'de



Gülümsemenin Şebnemin'de
Ayrılığın bir kabuk gibi yaralarımın gün yüzüne çıkmasına sebep oldu gülüm.
Hala acısını zevkle yaşıyorum ben neşeyle gülüm.

Sebep olan sen mi ben mi tartışılır, lakin gülerken neşeyle zevkle güldüğümü de sanma gülüm, gülmek için az gülüyorum, sızısı belirli olmasın sen gittin de ben yıkıldım ya o belirli olmasın diye a gülüm.

Yaz demeden kış demeden yaramda ki sızı eksilmeden sensizliği yaşıyorum gülüm…

Sahi ayrılmamıza sebep olan zalim ayrılığın sebebi neydi? Ben hatırlayamıyorum, mazinin kırık kanatları altına oturdum seçtiğim bu ayrılığın ıstırabını çekiyorum.

Sen nasılsın bilemiyorum a gülüm…

Çağırsam gönlümü önüne sersem gel desem af et beni desem koşar gelir misin bana?

Sarılmanla döktüğüm acılarla ıstıraplarla dolu akan beni gözyaşlarımın ateşini şefkatinle sarılmanla söndürür müsün a gülüm…

Şimdi komşumuzun kızı gülümser ile sana haber salacağım, lütfen çağrıma cevap ver ver ki, çığlık çığlığa feryat eden gönlümdeki kelimelere, sözlere, pişmanlıklara, arzularımın sesini keselim a gülüm…

Halimi anlatacak kelime bulamıyorum artık gülüm.

Cılız sözlerim gibi cılız sessizliğe gömüldüm, hatam neyse kabulüm a gülüm, yeter ki sen gel bana gülüşünle…

Gülümsemenin şebnemin de kahkahalar açsın gönlümde. Aşkın pençesiyle tut gönlümde, gereken cezayı ver bana ve gönlüme razıyım. Gücümü ömrümü yiyip bitiren pişmanlıkla ben baş başa bırakma a gülüm, bekliyorum çocuklar gibi bütün benliğimle ve ruhumla, gel ki hıçkırıklarım kahkahaya dönüşsün gülüm.

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Bu nefsin şeytanla iş birliği olmazsa



Bu nefsin şeytanla iş birliği olmazsa

Direndi karşısında nefretle bakanlara
İnsafsızca utanmadan gönülleri yakanlara
Sırıtarak arkasına bakmadan yol alanlara
Dikildi karşısına yüreğindeki imanla set oldu


Sırıtarak bakanlar bir anda şaşırdı
Baktılar ellerindeki alçalışla atanmış bakışla
Başladılar ne yana kaçacaklarını telaşla
Dikildi karşısına yüreğindeki imanla set oldu


Gözlerindeki cansızlıkla yıkıldılar bir bir yüreksizler
Daraldı vakit onlar için vaktini şaşırmayan zamana baktı yüzsüzler
İman dolu göğsü geçmek zordu eğildi başlar öne
Dikildi karşısına yüreğindeki imanla set oldu

Kul Mehmet’im imanla vuslatın yolu açılır
İmanı gören edepsizler kör kuyulara atılır
Ölümlü dünyada Rahman verir ölümü neden şaşılır
Bu nefsin şeytanla iş birliği olmazsa hayat mutlulukla yaşanır
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Yar Yanında Ömür Bitmez



Yar Yanında Ömür Bitmez

Sanma derdim çok her gece ağlarım
Rahmana birlikteyim duaya koşarım
Karanlık gecelerde kendi kendimi dinlerim
Baktığım yıldızlarda senin gözlerini görürüm

Hasretin kamçısıyla yollar uzamasın
Seven gönüllerin dili susmasın
Yola çıkanlar yollarda hasret ile kalmasın
Baktığım yıldızlarda senin gözlerini görürüm

Yaz gecelerinde yar yanında ömür bitmez
Hasret yazılmışsa yolunu rüzgâr kesmez
Ölçüsüz fistan giyersen bedene uymaz
Baktığım yıldızlarda senin gözlerini görürüm

Âşık düz ovada gözlerine vuruldu
Avcı ormanda gördüğü güzele sarıldı
Her ikisinin de gönlü aşk ile karıldı
Baktığım yıldızlarda senin gözlerini görürüm

Yâr olmayınca gönlüne kim bakar
Aşk mutluluktur sanma ömrü yakar
Gönlünde yoksa aşk seni kim takar
Aşkla bak gözlerime kendini göreceksin

Kalemimle seni şiirlerimde yazarım
Sana hiç değmesin benim nazarım
Yalan söyleyenlere ben çok kızarım
Aşkla bak gözlerime kendini göreceksin

Kul Mehmet’im değer vermem yalana
Zordur ömür yardan ayrı kalana
Aşk her daim yar kalbinde dolana
Aşkla baktığımda gözlerinde kendimi görürüm
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

18 Ocak 2015 Pazar

Hepsi Görülecek


Azabın bin şiddeti dayanmış arşa
Kutlu olmayan bir sefer sokaklarda baştanbaşa
Kimdir bu edepsizler bilmem kimin soyu
Gövdeler kuşanıyor kutlu olmayan sefere siper ortaklaşa
Kalktı toz duman kara mahşer sokaklar çığlıklar diz boyu
El ayak çarpık ruhlar medet bekliyor ufukta
Yetişmez ki işte medet bir solukta
Sukut yatmış öğlen uykusuna şuracıkta
Gövdeler kuşanıyor kutlu olmayan sefere siper ortaklaşa
Göz gözü görmez canlar pazarda
Namaz kılsam seccadem yoktur yakınlarda
Huzursuzluk nehri akar sokaklarda mahallede son zamanlarda
Gövdeler kuşanıyor kutlu olmayan sefere siper ortaklaşa
Taze kefenler sıralanmış dizi dizi
Gönüller kirlenmiş neylesin iyilik bizi
Rahman düzlüğe çıkarsın merhametiyle sizi
Kalktı toz duman kara mahşer sokaklar çığlıklar diz boyu
Katran karası bakışlar sersefil yollarda
Uzansam şefkatle uzanmaz yok teselli kollarda
Hırçın yanardağ ülkenin bağrında
Yürüdüğüm yol benim geçit vermez bana baktığımda
Geçit vermezseler de bu yolda şefkatle yürünecek         
Şefkat açarak kollarını cümlemizi saracak hepsi görülecek       

Mehmet Aluç

Kaynana Gelin Atışması

aynana Gelin Atışması

Kaynana Gelin Atışması

Kaynana senin için bir nimettir
Sanma başında gelen bir afettir
Önündeki uçurumlara settir
Az sözüm dinle sende canım gelin

Kaynanam da benim ballı dillidir
Her sözü beni cesaretlendirir
Benimde gönlümde kaynanam tekdir
Sözün dinlerim ben senin kaynana

Oğlum boşu boşuna seni sevmez
Boş ambarlara inan sinek girmez
Asık suratlıyı hiç kimse sevmez
Az sözüm dinle sende canım gelin

Kaynanam benim içinde anadır
Gönlümde ki dertlerime devadır
Sözlerin benim için bal helva'dır
Sözün dinlerim ben senin kaynana

Dili ballı can gelinim şekerim
Bak üzülürsen ben sana küserim
Acı dilin üstüne bal dökerim
Az sözüm dinle sende canım gelin

Kaynanam anamdır her zaman benim
Sensiz ne edeyim bu ömrüm senin
Bana gülümseyen o gönlün benim
Bana kol kanat gerersin kaynanam

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç