Bu Blogda Ara

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Benden Kaçıp Ne Olur Etme Sen Firar


Haydi, sevgili gönlündekini saklama eyle ikrar
Sevdiğini söyle durma et tekrar
Sustukça aşkımıza veriyorsun zarar
Haydi dinle gönül sesini ver çabuk karar
Benden kaçıp ne olur etme sen firar
Aklım başım yel almasın ne olur

Seni sevdiğimi söylüyorum ediyorum tekrar
Sevmekte her zaman vardır inan sevgili yarar
Aşkın tadına vardım seni candan seveli
Ne olur bana karşı sen olma sakın cilveli
Benden kaçıp ne olur etme sen firar
Aklım başım yel almasın ne olur

Yanağımda gönlümde esen rüzgâr ol
Sana doğru geliyor adımlarım ne olur yolum ol
İmlası bozuk cümle gibi bakma bana ne olur sev beni bol bol
Ne olur gitme benden sen uzağa
Dermansız kalırım yalvaramam hudaya
Benden kaçıp ne olur etme sen firar
Aklım başım yel almasın ne olur

 Seni gönlüme yazdı yüceler yücesi hak
Ne olur dön de seni seven gönlüme bak
Ondan sonra ister kaç istersen sen yak
Haydi, mutlulukla beni koluna tak
Benden kaçıp ne olur etme sen firar
Aklım başım yel almasın ne olur


Sevgili varmayalım beraber pişmanlığa
Ayrılırsak sonumuz sevgisizlikle varır düşmanlığa
Haydi, az sev beni düşme ne olur kararsızlığa
 Sev beni aşkımız duyulsun kulaktan kulağa
Benden kaçıp ne olur etme sen firar
Aklım başım yel almasın ne olur

Kul Mehmet’im var sen sev aşkı sen sırlarına var
O zaman sevgili sana aşk ile koşacak o yar
Korkma ey sevgilim aşk ile yaz gününde başına yağmaz kar
Aşk her mevsim yazı yaşamaktır mutlulukla yar
Koş bana aklımı eyleme viraneliğe firar
Aklım hep seninle aşk ile olsun nazlı yar

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


İkrar: Saklamayıp doğruca söyleme, açıkça söyleme.




Nur Resul birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız der ise ben öyle küçük sever miyim?







Ben anlamam öyle küçük minnacık sevmelerden kardeşim
Ben sevdim mi kocaman kocaman severim aşkım ummana sığmaz derim
Nur Kuran Nur Resul birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız
İman etmedikçe cennete giremezsin der ise Nur Resul ben öyle küçük sever miyim?
Kocaman kocaman severim ben kocaman yüreğimle severim gülümserim


Her Kuran okudukça Nur Resul’e salâvat gönderdikçe hatırlarım daha çok severim
Gönül buzdolabı değil ki sevgiyi saklayasın sonra kullanasın vakti geçti mi çürür
Ölüm gelince Gül Kokan Resule gidince o kakan gönül ile nasıl gidilir nasıl yüzüne bakılır
Nur Kuran Nur Resul birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız
İman etmedikçe cennete giremezsin der ise Nur Resul ben öyle küçük sever miyim?
Kocaman kocaman severim ben kocaman yüreğimle severim gülümserim



Sen ayrım yapmadan sev bitkin kalmaz bitmez o gönülde sevgi
O dur Kur’an Sünnet ile açan gönlün solmayan cennet çiçeği
Sevdikçe aşkın önüne geçersin yeni köprüler açarsın cennete
Dalgın uyuyan şehri gecenin karanlığında nura ışığa çevirmektir
Nur Kuran Nur Resul birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız
İman etmedikçe cennete giremezsin der ise Nur Resul ben öyle küçük sever miyim?
Kocaman kocaman severim ben kocaman yüreğimle severim gülümserim


Ben Kur’an Sünnet sevme delisiyim coşarım gösterişsiz gönlüme sevgi güneşi
Vicdansız sevgi gönülleri kanatırken durur muyum?
Nur saçan Gül Kokan Resul sözünü varken gönlümde koşarım sevgi ile gönüllerde doğarım
Gönüllere demirden kılıf olan sevgisizliği yıkarım
Nur Kuran Nur Resul birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız
İman etmedikçe cennete giremezsin der ise Nur Resul ben öyle küçük sever miyim?
Kocaman kocaman severim ben kocaman yüreğimle severim gülümserim


Umutsuzlukla paramparça olduğunda yürekler ağlarsa sessizce derinden derin’den
Durur muyum ben gönüllerin acı yankısını feryadını duymaz mıyım gecenin içinden koşmaz mıyım?
Çırpınan sevgisiz gönlü ve tüm gönülleri sevmez miyim ben elbet severim ben Müslüman’ım
Düzgün yolları kıvrım kıvrım yapanların gönlüne sevgiyi yerleştirmez miyim sevmeyi öğrensinler diye
Kul Mehmet’im ne güzel demiş nur gül kokan Resul birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız
İman etmedikçe cennete giremezsin der ise Nur Resul ben öyle küçük sever miyim?
Kocaman kocaman severim ben kocaman yüreğimle severim gülümserim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)





Her Aşk güzeldir Yüce Rahmandan Hediyedir


Her aşk her sevmeler güzeldir, çünkü Aşk’ı yaratan yüceler Yücesi Rahman birbirimizi sevmek, kucaklamak için yaratmış ve gönlümüze yerleştirmiştir. Bir tek şeytan’da ve onun peşinde gidenler ve zalimlerde bilmez aşk’ı sevmeyi, kucaklaşmayı. Bazen hasret kalınca gözde bir damla olarak akar akar, karşıdan bakılınca bilen gönül göz bilir anlar, yüreğinde sevgisizlik düğüm düğüm olunca koşarsın onunla hasbıhal ve muhabbet ederek o düğümleri tek tek çözersin. Hem Âlemlere Rahmet olarak gelen nur saçan gül kokan Resul,”iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız” demiyor mu? Haydi, o halde birbirimizi karşılıksız ayırım yapmadan sevmeye kucaklaşmaya.

Aşkınla ey sevgili ile gül içinde açan gülüm
Sana koşan seninle gülen sevenim gülüm
Aşksız bilirim gönüller olur harap
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşkın badesine derler sarhoş etmeyen bilmediğimiz şarap
Gönül sazıma aşkın sesi ile vururum mızrap
Aşk ile oldum artık çekmem sevgilim hasret ile ıstırap
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşkı gönlüme eyledim mihrap
Aşk ile yaşadığım mutluluk değildir ki serap
Artık yanımdasın sevgili çekmem ıstırap
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Hayatı olmayan gönlün açar Aşk perdesini
Ondan sonra sen düşünme git peşinde gerisini
Anında görürsün bilirsin sen şen neşesini
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap


Aşk karşılıksız sev diye bağırır
Onu duyanları yanına çağırır
Nefret kini yolda bıraktırır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşk gönüldeki harap yerleri onarır
Gönül denizindeki bulanıklığı çıkarır
Gel karşılıksız sev diye aşk türküsü ile çağırır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Mutsuz yalnız hayatı aşk güldürür
Sanmayın az çile ile o kulu öldürür
En güzel aşk ile kulları bir araya getirir sevdirir
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşk ile seven aşını taştan çıkarır
Aşını önüne gelen ile paylaşır
Sevdiğini görünce yanında eli ayağı dolaşır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap


Aşığı görenler candan sevgisine hemen şaşırır
Aklını yitirmiş diye cümle âleme bağırır
Onun yüreğindeki aşkı bilmeyenler ne bilsin aşkı yanılır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Kulu kurtarır alırsa gönlüne çileden
Ağızda çıkarmaz sözü öyle bol kepçeden
Sevdirir öylesine inceden inceden
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Âşık olana artık sormayın nerelisin diye
Aşk ilindeyim der aşk deryasına muhabbetle gireli
Sevgilisi gönlünde aşkı gördü terk eyledi dünyayı aşk’ı göreli
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

O dur ki sever gönülde bağlıdır o Kur’an’a
Kur’an ile bağlanır sevdiği kaşı kemana
Her an koşar âlem de derdi olana dermana
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Kul Mehmet’im âşık’lar ona gönül vereli
Dünya malı kaygısı aklına uçtu gitti aşk’a ereli
Sanmayın bu aşk ile deli oldubitti aşk ile güleli
Sevdikçe açan gül oldu bahçelerde aşk ile yeşerir büyür

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Âşık Olana Artık Sormayın Nerelisin Diye



Aşkınla ey sevgili ile gül içinde açan gülüm
Sana koşan seninle gülen sevenim gülüm
Aşksız bilirim gönüller olur harap
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşkın badesine derler sarhoş etmeyen bilmediğimiz şarap
Gönül sazıma aşkın sesi ile vururum mızrap
Aşk ile oldum artık çekmem sevgilim hasret ile ıstırap
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşkı gönlüme eyledim mihrap
Aşk ile yaşadığım mutluluk değildir ki serap
Artık yanımdasın sevgili çekmem ıstırap
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Hayatı olmayan gönlün açar Aşk perdesini
Ondan sonra sen düşünme git peşinde gerisini
Anında görürsün bilirsin sen şen neşesini
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap


Aşk karşılıksız sev diye bağırır
Onu duyanları yanına çağırır
Nefret kini yolda bıraktırır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşk gönüldeki harap yerleri onarır
Gönül denizindeki bulanıklığı çıkarır
Gel karşılıksız sev diye aşk türküsü ile çağırır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Mutsuz yalnız hayatı aşk güldürür
Sanmayın az çile ile o kulu öldürür
En güzel aşk ile kulları bir araya getirir sevdirir
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Aşk ile seven aşını taştan çıkarır
Aşını önüne gelen ile paylaşır
Sevdiğini görünce yanında eli ayağı dolaşır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap


Aşığı görenler candan sevgisine hemen şaşırır
Aklını yitirmiş diye cümle âleme bağırır
Onun yüreğindeki aşkı bilmeyenler ne bilsin aşkı yanılır
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Kulu kurtarır alırsa gönlüne çileden
Ağızda çıkarmaz sözü öyle bol kepçeden
Sevdirir öylesine inceden inceden
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Âşık olana artık sormayın nerelisin diye
Aşk ilindeyim der aşk deryasına muhabbetle gireli
Sevgilisi gönlünde aşkı gördü terk eyledi dünyayı aşk’ı göreli
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

O dur ki sever gönülde bağlıdır o Kur’an’a
Kur’an ile bağlanır sevdiği kaşı kemana
Her an koşar âlem de derdi olana dermana
Aşksız gönlün başına geçirilir kirli çorap

Kul Mehmet’im âşık’lar ona gönül vereli
Dünya malı kaygısı aklına uçtu gitti aşk’a ereli
Sanmayın bu aşk ile deli oldubitti aşk ile güleli
Sevdikçe açan gül oldu bahçelerde aşk ile yeşerir büyür
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)


Seni Sevdim Ömrüme Geldi Işık

Seni sevdim ben oldum âşık
Güzel gözlerin oldu ömrüme ışık
Hayatı aşkı seninle yaşarım sana hayran bu maşuk
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Bir bakışınla gönlüme cennet kapısını açarsın
Sırat köprüsünde gülüşünle benden önce geçersin
Aşk ırmağında bana sevda şerbeti içirirsin
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Seni seven Aşk’a olur layık
Sendeki bu aşk sevilmeye layık
Aşk denizinde gezelim götürsün aşk denilen kayık
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Aşkına eylerim hürmet
Seni seven gönlümü eyle sen ziyaret
Seninle yaşanır inan gül cennet
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Aşk’ta vardır büyük haşmet
Aşk’ın içinde sabırla vardır hikmet
Bırakalım dünyayı içinde edelim ikamet
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Gönül aşk ile beslenir
Aşk ile maşuka gülümsenir
Gece gündüz yolu hep gözlenir
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

 Aşk ile açılır diller
Merhametle uzanır eller
Mutluluktur hep gönülde dilekler
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Gel otur aşk’ın köşküne
Neşe ile var sen meşkine
Ne isterse de baş üstüne
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Yüce Allah yarattı bir zerreden
Mutlulukla gönlü odur var eden
Sevdikçe aşk ile odur sevgiliyi yar eden
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Aşk ile sevgiliye sarıldık
Aşk ile kirlerden arındık
Sanmayın yolda kaldık yanıldık
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Aşkın deryasında mutlulukla barındık
Sevdikçe mutlulukla orada kaldık
Sevdikçe aşk ile birbirimize sarıldık
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Aşk ile gönülleri öreriz
Aşk ile yolumuzu görürüz
Aşk ile gönüllerde muhabbet eyleriz
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Aşk olmasa nasıl severiz
Aşk’sız sevgiliye kullara nasıl güleriz
Aşk’sız gönüller olur viran ne eyleriz
Seni sevdim ömrüme geldi ışık

Yüce Rahman’a aşk ile gideriz
Biz bu aşk’la iman ederiz
İman olmazsa nasıl kul olur cennete gideriz
Seni sevdim ömrüme geldi ışık


Kul Mehmet’im sabırla sen sevmeye devam et
Aşk ile ol onun ile sevdiğini âlemi gülümset
Aşk ile olursan sen görürsün hayret ile alamet
Seni sevdim ömrüme geldi ışık
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

24 Temmuz 2015 Cuma

Namaz Teslimiyettir Gülümseme Ve Huzurdur



Bazen oturup derin derin düşünürüm, eksikliğimi ve eksikliğimizin ne olduğunu anlamaya çalışırım ve bunu anladıkça da derin üzüntü içinde kalırım. Böylesine nimetler içinde böylesine güzel ülkede yaşarken zilleti yaşamak, ülkede kargaşanın eksik olmamsını anlamaya çalışırım.
Müslümanlar olarak eksiğimiz haddinden fazla çok, sıralamaya kalksam Oscar ödülü alırız vesselam. Öncelikle bakış açımız, gönül kapımızın dikenlerle kaplı olması ve Kur’an Sünnet yolu diye iman yoluna giderken yanlış yola sapmamız, bu yolda iken hala kavga ediyor birbirimize tahammül etmiyor olmamız… En önemlisi de namazı huşu içinde nedense kılamıyoruz, aklımıza muhakkak ki bir şey takılıyor, yeni bir cep telefonu modeli, kasaya biraz daha para yığma telaşı, yanımızda bizden fazla çalışanın yerimize göz koyduğuna dair anlamsız kaygı telaş say saya bildiğin kadar bitmez. İşte bizdeki ve Gül kokan Resul sahabeleri ile aramızdaki fark okuyun ve karar verin.
 
Namaz teslimiyettir Yüce Allah’a, kulun en güzel ibadetlerden birisidir, mutluluk ve iman etmenin göstergesi ve derecesidir. Nasıl güzel olmaz Nur namaz? Yüce Allah’a teslimiyet ile özgürlüğüne kavuşması, söyleşme, halleşme, dert ve sıkıntının anlatıldığı ve istek istenildiği en güzel bir nurdan vaktidir. Namaz kılan her mümin son rekât’ta oturup da selam verdiğinde, duasını ve zikrini bitirdiği andan sonrasında ise gönülde hissettiği duygu sadece mutluluk gülümseme ve huzurdur
 
Asr-ı saadetten Namazla ilgili bir huşû dersi:
Bir muharebe gecesinde, biri muhacir diğeri ensar iki sahabe sırayla nöbet tutuyorlar. Gündüz savaşın yorgunluğuyla bitap düşmüş bu mübarekler, gece de sabaha kadar nöbet tutacak ve olası bir saldırıya karşı tetikte olacaklardı. Biri diğerine,  ‘Sen istirahat et de biraz ben bekleyeyim, sonra da seni kaldırırım’ der. İstirahata çekilen çekilir, diğeri de namaza durur. Bir ara düşman vaziyeti anlar ve ayakta namaz kılmakta olan bu sahabeyi ok yağmuruna tutar. Maalesef vücudu kan içinde kalan bu sahabe, yine de namazını bitirene kadar dayanır ve bitirdikten sonra yanındakini kaldırır. Arkadaşı durumunu görünce hayretle sorar : “Niçin ilk ok isabet ettiğinde haber vermedin?” Cevap şöyledir:”Namaz kılıyor ve Kehf suresini okuyordum. Duyduğum o derin zevki bozmak, bulandırmak istemedim.”(*)
Ben dâhil böyle bir insan var mı acaba âlem de? Kaldı mı? Böylesi muhteşem bir hayatı takip edenimiz var mı? Varsa da bilmiyoruz, varsa neden ortaya çıkmıyor onu da bilmiyoruz!
Aslına Yüce Allah bize zor olanı yüklemez, huşu içinde kılın diyorsa muhakkak bunun bir yolu vardır, aklımızı izanımızı Nur Kur’an ve Nur sünnet merkezli ve gözümüzü de Kuran ve sünnet gözlüğünü gözümüze takar bakar isek ayrıca alıp gönlümüze yerleştirir isek olur diyorum. İnşallah. Selam ve dua ile kardeşlerim.
 
İman huşu içinde namaz kılardı neslimiz
Ne oldu da nurlu yoldan ayrıldık birden hepimiz
Kalamaz mıydık onlar gibi tertemiz
Hep birlikte ne gerek vardı yıkmak ortak geleceğimizi
 
Kul Mehmet’im Kur’an Sünnet Namaz ile kalmalıyız tertemiz
Bunlar ile olmalı gönlümüzde yüzümüzde o güzel gülüşümüz
Mümin dediğin yolda kalanın elinden tutar kaldırırmış biliriz
Hani nerde o yolu takip etmek var iken neden yıkarız gönlü geleceğimizi
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)
(*) Ebû Davud, Tahâret, 78; Beyhakî, Delailü’n-Nübüvve, 3/378-379; Yusuf Kandehlevî,

Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin…



Asıl olan kul hayatını Kur’an sünnet ile yaşamak
Nur Kur’an Sünneti gönüllere merhameti ile taşımak
İnsanlara Kur’an Sünnet bakışı ile her zaman bakmak
Yoksa yüreklerdeki yaraların dermanı bulunmaz
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Hepimiz değimliyiz bizler bu vatanın evladı ve Allah’ın kulları
Nefis şeytan zalim dersen dünyada yaşamın adi cellâtları
Ne kendine nede cümle âleme vardır bir faydaları
Yoktur gönülleri ile adımlarının ellerinin ayarları
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Haydi, gelin beş vakit namazda secde ile Yüce Allah önünde eğilin
Bu âlemde ölüm var faniyiz ecel gelince gideriz iyi bilin
Gönüllerde Nur Kuran nur sünnet merhametle nefreti silin
Bu âlem de yaşar iken insanların değerini bilin
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Nefret ile yanımıza gelecekseniz hiç gelmeyin
Nefret kininizle yanımıza hiç yaklaşmayın
Yeter artık ülkeyi ve gönülleri nefretinizle bölmeyin
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Bu âlemde Kur’an sünnet namazdan ayrı durmak ne demek
Var mı bu âlemde Nur Kur’an Nur Sünnetsiz mutlu olmak gülümsemek
Karanlık yolları var mı Nur Kuran Nur sünnetten başka bir şey ile aydınlatmak
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Mümin olarak Nur Kur’an Nur Sünneti gönlümüze aldık
Onlar ile nur deryasına merhamet deryasının ırmağına mutlulukla daldık
Bu güzelliği cümle kullar yaşasın diye cümle kullara vardık anlattık
Nefis ile şeytanı ve zalimi sonsuz karanlık uçurumlara attık
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Kul Mehmet’im bilerek vardık nefis şeytan yanına
Şimdi pişmanlıkla vardır pak eyleyen tövbenin kapısına
Nur Kuran nur sünnet Nur namaz ile vardır idrak etmenin yanına
Secde ile köleliğin prangasını kırdık vardık çok şükür Yüceler yücesi Rahmanın dergâhına
Biraz sıkıntı dert imtihan ile yaşarız sabır kapısında yok öyle Salih amel ile cennet bedavasına
Sakın bu âlem de iman etmeden sakın ölmeyin
Merhametli olmaz isek ağlayan gözlerin gözde akan yaşları dinmez

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

İman Mürekkebi İle Yazılmış Sözlerim



Çoraklaşmış bir gönül, ancak Kuran ile Sünnet ile yeşerir.

Yönünü kaybetmiş bir ömrü sürdüren kulun yönünü, ancak Kuran ve sünnet yeniden doğru yola yön verir, başka yön zaten yönünü kaybettirmiştir.

Göğsünde kendi ellerinle yeşerttiğin fikirsizliğine, dert ve sıkıntılara, ancak Kuran ve sünnet merhem olur, ya alır sürtersin ya da çekmeye devam edersin...
Düğmesi ve yuvası sökülen ömrü, ancak Kuran ve sünnet ile yeniden yuva açılarak düğme dikilir önü kapatılabilirsin.
Hasret prangası ile yanlış fikirlerin altında mahkûm kalan fikirler, ancak Kuran ve Sünnet’in Vuslat fikri ile özgürlüğe kavuşur.

Zihninde, zihinsizlerin fikri geziyorsa hiç hayal kurma, yok olmaya mahkûmdur ve gerçekleşmesi de imkânsızdır. Ne zaman Kuran ve sünnet fikri ile olursan tüm hayallerin gerçekleşir

Peşinde yol bulmak için gittiğin iz, ayağı kendisine ait olmayanın ise hiç peşinden gitme, kaybolmaya mahkûmsun… Ayakları ve adımları fikirleri kendisine ait bir ayağın izleri ise takip et kaybolmazsın hiç.


Ah azat olmayı yanlış fikirlerin batağında arayan ve batağa saplanarak bekleyen kul, Rabbin sana gönderdiği nur Kuran peşinden ayrılma demişti, sen ayrıldın şimdi özgür değilsin ve sancısını çekiyorsun… Anlaman lazım şimdi, haydi yönünü çevir Kuran’a daha ne bekliyorsun bataklıkta bekleyen kul.

Ellerinde vebal ve vebalin izini taşıyan zalimler, sizi ancak cehennem pak eyler…

Toprakta yetişen beyaz papatyalar kadar tertemiz ve mis kokan çiçekler gibi olan insan ömrünü çiğneyenler, zehir damlatan zalim, damlattığın zehir ile öleceksin soluksuz ve cehennem ateşi seninle harlanacak,her söndüğünde sönen ateşi seninle alevlenecek, sen bağırdıkça feryat ettikçe ateş alevlenecek  tüm çevreni saracak.
Sendeleyerek yürümeyen insanları, sendeleyerek yürütenler yarın mahşerde, sendelenmek için yalvaracaksınız, cehennem ateşinde yanarken feryadınızla cehennem şenlenecek.

Yüreğimizde, izinsiz konaklayan fikirsiz düşünceleri ile oturanlar veya oturduğunu sanan zavallılar, sizi öylesine dönüş yolu hiç olmayan ıssız bir çölde bırakacağız ki, dönmek şöyle dursun, bir damla gölgeye hasret kalacaksınız.
Yüreklerini iman kardeşliği ile perçinleyenleri hor gören ve o perçinleşmiş imanı çıkarmaya çalışanlar, zalimler o perçin çıkmaz yerinden uğraşmayın, ama sizi cehennemin narında kebap gibi kızartır, o pis kokunuz cehennemi ve sizleri sarar o tiksintiniz.

Bak kâinata gönlüne Allah ne diyor kul sana, anlasana aciz kul,Allah’a her an muhtaç olduğunu. Anlamaz isen şeytan nefis seni aldatır, gece gündüz ağlatır.

Her adımında zaman ayağının altında kayıyor ise, zamanını Kuran ve sünnete ayarla, zaman ayağının altında kaymasın, seninle beraber gülümseyerek yanında olsun.

Adımların senden önce uçuruma koşuyor ise, adımların Kuran ve sünnete ayarlı değildir, hemen ayarla yoksa uçuruma düşeceksin.

Gözlerin, çıkmaz sokaklar içinde kayboluyorsa edepsizce, gözlerine Kuran ile sünnet ile edep ekle, kaybolmasın çıkmaz sokaklarda.
Gezdiğin sokaklar seni ölüm ile korkutuyorsa sen sokağa Kuran ve sünneti ekle, sokaklar senden korksun, yüreğindeki imanın yıkılmazlığı ile.
Nefsi körlenmiş adımları körleşmiş nefsine şeytana yürüyenin kefareti, ya tövbedir, ya geri Kura’na dönüş, ya da cehennemde yanıştır.

Gusülsüz niyetler ve fikirler ile atılan adımlar ile yapılan dualar kurtarmaz kulu, ancak egosunu tatmin eder, aynı cünüp niyet ve fikirsiz düşünce adımlarıyla cehenneme yürür.
Fikirsiz, beni kendi halimle bırakın der lakin gönül onun çekeceği ıstıraba dayanmaz, zavallı bilmez sonunda ne olacağını, o neden ile ondan fırça da yesek onu doğru olanı göstermek Müslüman olarak vazifemizdir.

Ömür, hayat Kuransız kasvet içinde ise, önce ömrü hayatı Kuran ile buluşturmak gerekir ki bu kasvet yok olsun, yoksa Kuran ve sünnetten başka kelam fayda etmez o kasvetli hayat’a…

Kul  acizliğini anla, yıka gönlünü secde ile günde beş vakit, acizliğini, aciz olmayan Âlemlerin Rabbine göster, yıkılmayan iman ile doğrul ve yürü ötelere…

 Zebani gözlerle gönülsüz bakmayalım hayata yaşananlara, sözleri yutmayalım, söylenecek sözleri söyleyelim.

Önce insan, sonra Kuran kimliğine büründün, sonra ilim irfan aldın büyüdün yürüdün ey güzel insan ne güzel. Ya önce insan, sonra Kuran kimliğine bürünmeden, şeytanın kimliğine bürünen kullara ne demeli? Yalnız kalınca yolunu şaşırınca, yol soracak insanları yok ettiğinde, kime hangi yolu soracak merak ediyorum!

Gözlerini, gözlere gülümsemekten esirgeyen bir göz, hiç bir insanın gerçek yüzünü göremez, hissedemez, mutluluğun kapısından içeriye giremez.


Ah azat olmayı yanlış fikirlerin batağında arayan ve batağa saplanarak bekleyen kul, Rabbin sana gönderdiği nur Kuran peşinden ayrılma demişti, sen ayrıldın şimdi özgür değilsin ve sancısını çekiyorsun... Anlaman lazım şimdi, haydi yönünü çevir Kuran'a daha ne bekliyorsun bataklıkta bekleyen kul.

Ellerinde vebal ve vebalin izini taşıyan zalimler, sizi ancak cehennem pak eyler...

Toprakta yetişen beyaz papatyalar kadar tertemiz ve mis kokan çiçekler gibi olan insan ömrünü çiğneyenler, zehir damlatan zalim, damlattığın zehir ile öleceksin soluksuz ve cehennem ateşi seninle harlanacak sönene ateşi seninle alevlenecek, sen bağırdıkça feryat ettikçe ateş alevlenecek çepeçevreni saracak.

Sendeleyerek yürümeyen insanları, sendeleyerek yürütenler yarın mahşerde, sendelenmek için yalvaracaksınız, cehennem ateşinde yanarken feryadınızla cehennem şenlenecek.

Yüreğimizde, izinsiz konaklayan fikirsiz düşünceleri ile oturanlar veya oturduğunu sanan zavallılar, sizi öylesine dönüş yolu hiç olmayan ıssız bir çölde bırakacağız ki, dönmek şöyle dursun, bir damla gölgeye hasret kalacaksınız.

Yüreklerini iman kardeşliği ile perçinleyenleri hor gören ve o perçinleşmiş imanı çıkarmaya çalışanlar, zalimler o perçin çıkmaz yerinden uğraşmayın, ama sizi cehennemin narında kebap gibi kızartır, o pis kokunuz cehennemi ve sizleri sarar o tiksintiniz.


Bak kâinata gönlüne Allah ne diyor kul sana, anlasana aciz Allah'a her an muhtaç olduğunu. Anlamaz isen şeytan nefis seni aldatır, gece gündüz ağlatır.

Her adımında zaman ayağının altında kayıyor ise, zamanını Kuran ve sünnete ayarla, zaman ayağının altında kaymasın, seninle beraber gülümseyerek yanında olsun.

Adımların senden önce uçuruma koşuyor ise, adımların Kuran ve sünnete ayarlı değildir, hemen ayarla yoksa uçuruma düşeceksin.

Gözlerin, çıkmaz sokaklar içinde kayboluyorsa edepsizce, gözlerine Kuran ile sünnet ile edep ekle, kaybolmasın çıkmaz sokaklarda.

Gezdiğin sokaklar seni ölüm ile korkutuyorsa sen sokağa Kuran ve sünneti ekle, sokaklar senden korksun, yüreğindeki imanın yıkılmazlığı ile.

Nefsi körlenmiş adımları körleşmiş nefsine şeytana yürüyenin kefareti, ya tövbedir, ya geri Kura'na dönüş, ya da cehennemde yanıştır.

Gusülsüz niyetler ve fikirler ile atılan adımlar ile yapılan dualar kurtarmaz kulu, ancak egosunu tatmin eder, aynı cünüp niyet ve fikirsiz düşünce adımlarıyla cehenneme yürür.

Fikirsiz, beni kendi halimle bırakın der lakin gönül onun çekeceği ıstıraba dayanmaz, zavallı bilmez sonunda ne olacağını, o neden ile ondan fırçada yesek onu doğru olanı göstermek Müslüman olarak vazifemizdir.

Ömür, hayat Kuransız kasvet içinde ise, önce ömrü hayatı Kuran ile buluşturmak gerekir ki bu kasvet yok olsun, yoksa Kuran ve sünnetten başka kelam fayda etmez...

Kul acizliğini anla, acizliğinle yıka gönlünü, var secdeye günde beş vakit, acizliğini, aciz olmayan Âlemlerin Rabbine göster, yıkılmayan iman ile doğrul ve yürü ötelere...

Zebani gözlerle gönülsüz bakmayalım hayata yaşananlara, sözleri yutmayalım, söylenecek sözleri söyleyelim.

Önce insan sonra Kuran kimliğine büründün sonra ilim irfan aldın büyüdün yürüdün ey güzel insan ne güzel. Ya önce insan sonra Kuran kimliğine bürünmeden şeytanın kimliğine bürünen kullara ne demeli? Yalnız kalınca yolunu şaşırınca, yol soracak insanları yok ettiğinde, kime hangi yolu soracak merak ediyorum!


 Gözlerini, gözlere gülümsemekten esirgeyen bir göz, hiç bir insanın gerçek yüzünü göremez, hissedemez, mutluluğun kapısından içeriye giremez.

Mehmet Aluç (Kul Mehmet)

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç