Baktın da görmedin mi beni sabahın aydınlığında
Gecenin karanlığında kapında bekleyen bendim
Herkes tatlı güzel uykusunda iken gülüşüne koşan bendim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Duam ile rızaya koşarken sendin benim aklımda
Duam ile merhametim ile gecenin karanlığına ışık olan bendim
Çaldım kapını açmadın tatlı uykunun sarhoşluğunda seni
bekleyen bendim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Yürekler uyanmadan yüreklerindekini hisseden ben idim
Yürekleri yanar iken onlardan önce yanan ben idim
Gözyaşları yere damlamadan koşarak toplayan ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Gurbet akşamlarında vuslat gülü diken ben idim
Sen vuslat demeden vuslat gülünü kapına bırakan ben idim
Gurbet akşamında dertli dertli gezenlerle olan ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Bendim Yunus Emre ile gönülleri merhamet ile dolaşan
Mevlana’nın dinlediği neyi ilahi aşk ile çalan ben idim
Hacı Bayram veli ile gönülleri sulayan ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Sabah ezanında nur indiren meleklerle gezen ben idim
Her dua edenlerin duasına âmin diyen ben idim
Derdi olanın derdi yüreğine konmadan yüreğimde yanan ben
idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Aşı bitmiş olanlara bir lokma ekmeğini paylaşan ben idim
Ağlayan öksüz çocuğun gözünde akan yaş ben idim
Beş vakit secdeye gidenlerle giden ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Firkat ile bana veda ederken vuslat ile sana koşan ben idim
Bir gülücük vermeyen sen yanağına gülleri açtıran ben idim
Gönlünde aşk kapısın kapatırken kapı aralığına ayağını koyan
ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Sana ektiğim gülleri soldurur iken bülbül olup öten ben idim
Günde beş vakit namaz için gönül kapında ezan okuyan ben
idim
Gamzen de firak çiçekleri açarken vuslat çiçeği olarak açan
ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Bir gülüşünle semalarda koşup bana gelmedin
Gece gündüz kapın ı çaldım kapını açıp hoş geldin demedin
Beni görünce yüzün eğdin geri döndün
Senin hayallerin kurumasın diye için semada yağmurla yağan
ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Yoksa sevmeye niyetin çek git solan sonbaharlar gibi
Kapısı kilitli yalnızlığınla kal baş başa sol kış ayında
donan ağaçlar gibi
Bana beş vakit namaz ile secdem yeter gönlümde bahar
çiçekleri açtırır
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Kul Mehmet’im ömründe ağlarken gülmen için seni gıdıklayan
ben idim
Be ey zalim senin için ömrümü verdim duama bir âmin demedin
sana koşan ben idim
Ufuklara gözün dalar iken ufuklarda hayallerine kuş olup
uçan ben idim
Sabah okunan ezan sesinde semada rızaya ve sana koşan bendim
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder