Bu Blogda Ara

18 Nisan 2015 Cumartesi

Orta Okul Yılları-ÖYKÜ-





Ortaokul yılları, her öğrenci gibi dersler haliyle zayıf zaten iyi olması da beklenilmez, anne babanın onca emeğini heba eden ömrü boşa kürek çektiren yıllar. Gerçi yıllar sonra pişmanlığı fayda vermiyor amma işte o gençlik okul yılları. Okulun kızı sevda gözüm hep onda, ona açılmak için kırk takla atıyorum, ama olmuyor, ya bir yanlışlık yapıyorum ya da fırsat bulamıyorum. Her gördüğümde selam veriyor gülümsüyorum oda bana gülümsüyor amma ondan hoşlandığımı arkadaşlık yapmak her anımızı beraber geçirmek istediğimi söylemek istiyorum, lakin olmuyor. Artık dayanacak halim kalmayınca son bir gayret ile okulun ilk teneffüsünde yanına yaklaştım.
-Sevda nasılsın?
Bana döndü
-İyiyim.
-Sana bir şey söylemek istiyorum umarım yanlış anlamazsın.
Sanki söyleyeceklerimi hissetmiş gibi hınzırca gülümsedi
-Seni dinliyorum.
-Şey ben senden çok hoşlanıyorum, arkadaş olabilir miyiz?
Oh çok şükür söyleye bildim. Bana
-Zaten arkadaş değil miyiz?
-Arkadaşız, ama okuldan okula, diğer zamanlarımızda da beraber olmak, seninle ders çalışmak, dertlerimi paylaşmak istiyorum.
-Vay, ders çalışmak ve dertlerimizi paylaşmak, şey bilmem ki.
Yüreğime sanki bir hançer saplanacak sandım biraz sonra. Gülümseyerek
-Bir şartım var ikimizin değil sınıftaki herkesin ders notu kötü, belki bu samimi arkadaşlığın faydası ile derslerimizi notunu yükseltemez isek bu arkadaşlığa son vereceğiz,
Yüreğim yerinde fırlayacaktı.
-Tamam tamam….
Sevinçten boynuna sarılmamak için kendimi zor tuttum. Zil çaldı, son dersti dersin bir an önce bitmesini beraber sevda ile olmayı candan istiyordum.
Son zil çalınca dünyalar benim oldu. Okulun kapısında beraber yürüyerek evin yolunu tuttuk. Bizi beraber gören arkadaşlarımız kendi aralarına gizlice bize bakar iken şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı.
Biz yan yana eve doğru giderken, bugünkü dersler beraberce birbirimize sorular sorarak cevaplar vererek devam ettik, sevda bizim mahalleye yakın oturuyordu. Sevda kendi mahallerine gelince birbirimize gülümseyerek, yarın görüşmek üzere ayrıldık. Yüreğim dünyaya sığmıyordu, hep gülümsüyordu. Beni mahallede sevinçli gören mahalleli şaşkınlıkla bana bakıyordu, her halde delirmiş bu diyordu. Bilmiyorlardı aşk sevgi içimde volkan volkan gülümseyerek çiçeklerini açtırıyordu. Annem bendeki değişikliği görünce sorularını cevapsız bırakarak çalışma odama geçtim. Üstümü çıkararak, çalışma masasının başına geçtim başladım deliler gibi çalışmaya. Aşkın insanı nasıl değiştireceğini hem sevdaya hem arkadaşlara ve aileme göstermem gerekiyordu.
Annem akşam yemeği için çağırdığında dersi noktalayarak sofranın başına oturdum. Annem
-Evladım, bugün sende bir değişiklik var, anlayamadım
-Anlarsın anneciğim anlarsın.
Daha fazla konuşmadan yemeğimi yedim, kitap okuyarak, aklımda kalan dersleri not defterine yazarak gözden geçirdikten sonra, yatmak için odama çekilirken
-Anneciğim sana iyi geceler, seni seviyorum.
Diyerek yanaklarından öperek yatmak için odama çekildim. Yüreğimde uçan kuşun kanat çırpınışları yatmam mani oluyordu. Elimi kalbimin üstüne bastırarak sakinleşmesini bekledim. Bir an önce okula giderek sevda ile olmanın onunla konuşmanın sevinci ile uykuya daldım.
Sabah uyanınca güzel bir duş aldım, kokular süründüm, sevdanın mahallesinin köşesinde sevdayı beklemeye başladım. Biraz sonra sevda evin kapısında çıktı da gülümsüyordu benim gibi, köşede görünce el salladı el sallarken benim tüm bedenim sallanarak gökyüzüne doğru uçuyordu, sanki. Yaklaştı.
-Günaydın Mehmet nasılsın?
-Çok iyiyim, hatta bomba gibiyim kuşlar gibi uçuyorum
Gülümsedi. Ben
-Sen nasılsın Ne yaptın?
-Dersime çalıştım, birazda seni düşündüm.
Ben şaşırarak birazda kekeleyerek
-Be..Beni..enimi düşündün?
-Evet.
Gülüşerek okulun yoluna doğru hareket ettik. Bir birimize ders ile sorular sorarak mutluluk içinde okul yolunda okula vardık, sanki tüm okul bizi bekliyordu. Sevdanın arkadaşı Gülten.
-Hoş geldiniz genç âşıklar.
Sevda utanarak
-Gülten neden böyle konuşuyorsun, biz arkadaşız
-belirli oluyor zaten.
Zil çaldı içeriye girdik ilk ders edebiyattı, hepimizin edebiyatı neredeyse sıfırdı. Neşe öğretmen içeriye girdi, Kalktık sınıfça
-Günaydın arkadaşlar
-Günaydın hocam
Yoklamayı yaptıktan sonra
-Açın edebiyat kitabınızı, bugün cümlede anlatımı işleyeceğiz, ben ve sevda dışında herkes homurdanarak kitabın sayfalarını açtı. Konuyu okuyunca sanki sevda ile bizi anlatıyordu.” Sözcüklerin yan yana gelerek bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir işi, kısacası bir yargıyı tam olarak anlatabilir duruma gelmiş biçimine cümle denir bende içimden aşk denir sevgi denir ”ben bu kısmı işaretleyerek araya-aşk sevgi Mehmet sevda çıkar yazdıktan sonra sevdaya uzattım. Sevda okudu gülümsedi. Ben parmak kaldırarak.
-Öğretmenim bir şey söyleye bilir miyim?
Beni hiçbir zaman parmak kaldırarak göremeyen ve şakın bakışları ile bana bakan hocam.
-Buyur Mehmet!
-Hocam, Sözcüklerin yan yana gelerek bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir işi, kısacası bir yargıyı tam olarak anlatabilir duruma gelmiş biçimine cümle denir, tıpkı hayatımızda insanların bir araya gelerek, hayata anlam katarak yaşanması arkadaş, komşu, insan, olması da aynı bu cümle gibi değil mi hocam, sanki hayatı anlatıyor bize.
Hoca şaşırarak ayağa kalktı, yanıma yaklaştı, anlımdan öptü.
-Bravo Mehmet, senden bunu hiç beklemezdim, birisi söyleseydi senin parmak kaldırarak bunları söylediğini güler geçerdim. Sınıf ağzı açık bana bakıyordu, sevda ise gülümsüyordu. Sevda parmak kaldırarak
-Hocam bende bir şey söyleyebilir miyim?
Hoca şaşkınlığa devam ederken
-Bugün sizlere ne oldu çocuklar, başka bir dünyada mıyız? Buyur sevda.
- Sorularda cümleyi oluşturan tamlamalar ya da cümlecikler karışık halde verilir. Bizden istenen bu parçacıkları anlamlı ve kurallı bir cümle durumuna getirmektir. Değil mi hocam?
Hoca sarsıldı okul sırasına eli ile tutunarak yanıma oturdu. Şaşkınlıktan sonra
-Devam et sevda
-Hocam hayatımızda da bazen karışıklık olunca hüzün sıkıntı olunca onu sevgi kelimeleri sözcükleri ile anlamlı bir hale getirmiyor muyuz? Bu anlamda edebiyat bizi hayatı anlatan bir ders yaşam şekli değil midir o zaman?
Sınıf ve hoca şaşkınlıkla bize bakarken, bir süre sonra şaşkınlığından kalkarak yavaşça masasına yaklaştı oturdu. Gülümsedi.
-Tebrikler ederim on yıllık öğretmenlik hayatımda hiçbir öğrencimde, bende edebiyata bu açıdan bakmadım, bravo sevda ve Mehmet, haydi arkadaşlar arkadaşınızı ayakta alkışlayalım. Sınıf alkış ile saatlerce yankılandı, sevda ve ben gülümseyerek birbirimize bakıyorduk sadece. Hoca
-Bugün size sözlü notu olarak sizlere on veriyorum, hem de gülümseyerek şaşkınlığımla baş başa kalarak…
Okulumuzda şimdiye kadar alkışa alışık olmayan yan sınıftaki hocalar öğretmenler, müdür sınıfa doldu, sanki şenlik vardı sınıfta. Hocamız öğretmen ve müdüre tüm ayrıntısına kadar anlatınca onlarda bizi alkışlayarak tebrik ettiler. Artık okulda konuşulan ben be sevda ve dersteki üstün başarımız ve aldığımız nottu. Ben sevdaya yaklaşarak.
-Bak gördün mü arkadaşlığımız sevgimiz her şeyi aşmaya yetti artı bilene
Derken sevda boynuma sarıldı. Herkes yine şaşkınlıkla bakarken yine alkış tufanına tuttular. İşte o günden sonra cümleler ve edebiyat gönül dünyama girdi yeşeren dalı ile meyvelerini vermeye başladı. Sevdayı soruyorsanız, sormanıza gerek mi var acaba? Tabi ki…
Mehmet Aluç
18-04- 2015
18:00-18:30
__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Bilmem Ne Olacak




Halim bir gün sormadın benim zalim
Dert çileye seninle ettim talim
Sevgi yerine bana verdin öğüt
Bilmem ne olacak benim bu halim

Yüreğim deldin sen bin bir yerinden
Çekerim derdi yaşarım derinden
Sevmezsin bilirim beni kelimde
Bilmem ne olacak benim bu halim

Sığmadım dünyana dar geldi başım
Hep eğdin kaldırmadın eğik kaşın
Ecel gelirse yar kalksın naaşım
Bilmem ne olacak benim bu halim

Kul Mehmet’im ecel amansız alır
İnsan kendi günahı ile kalır
Dertler paylaşınca hemen azalır
Bilmem ne olacak benim bu halim
Mehmet Aluç

Mümin Olanda

Mümin Olanda

 


Müminde var sadakat
Mümin olmayanda her zaman var feryat
Müminde bulunur alamet
Mümin olmayanda var fesat
Mümin ektiğini eyler hasat
Mümin olmayan boşa eker eyler feryat
Müminde vardır iktisat
Mümin olmayanda vardır kötü maksat
Müminde vardır feraset
Müminde var vüsat(genişlik)
Mümin olmayanda olmaz vüsat
Müminde var tedrisat(öğrenim)
Mümin olmayanda zan ile vardır fesat
Müminde vardır maksat
Mümin olmayan arar satmak için fırsat
Mümin olmayanda vardır hevesat(boş heves,arzu)
Mümin olmayın içi kaynar fesat fesat
Mümin olmayanda bitmiştir umutlar
Mümin olanda yeşerir solmaz taptaze umutlar
Mehmet Aluç


Selam ve dua ile..

İman Sabır






Sabah namazı için beden uyanır
Kul secde ile nurdan nura boyanır
Nasıl cümle sıkıntılara dayanır
İman sabır sıkıntıya katlandırır

Zikir vardır her daim kulun dilinde
İman parlar secde ile kul gönlünde
Nefisle şeytan düşmanıdır genelde
İman sabır sıkıntıya katlandırır

İman ile gönüller rahatlatılır
İman ile nefis şeytan çatlatılır
Güzel günler bekler kulu ötelerde
Kul Mehmet imanı kat sen gülüşlere
İman sabır sıkıntıya katlandırır
Mehmet Aluç


 Not allowed! Not allowed!


Selam ve dua ile..

Allah Yoludur İman Yolu


Kulun daldığı iman denizi
Pak eyler bedeni nefsimizi
Ömrü hederden alır iman denizi
Allah yoludur iman yolu
Pak eyler yıkar bedenimizi

Müminler şefaatçidir nur Resul
İman ile mutluluğu yaşayandır kul
Salih amel ile devan eder nurlu yol
Allah yoludur iman yolu
Pak eyler yıkar bedenimizi

İman sabırla ömrü eyle teskin
Yıkılır imanla cümle çelişkin
Nefis şeytan keser kılıcı keskin
Allah yoludur iman yolu
Pak eyler yıkar bedenimizi

Kul Mehmet imanla Rahmana vuslatı iste
İmandır gönülde açan çiçek her gülüşte
Nefis şeytan zararlı görünmez dikkat et ilk görüşte
Allah yoludur iman yolu
Pak eyler yıkar bedenimizi
Mehmet Aluç



Yeter sevgilim




Kışı yaşamayan yaşar mı hiç yazı
Elimde çaldığım benim gönül sazı
Sevgi taptazedir tüm yolları aşar
Yeter sevgilim yapma kul Mehmet’e naz

Severim bağırırım ben avaz avaz
Kışı yaşadım gelir işte güzel yaz
Aşk gönülde açar sayfalar bembeyaz
Yeter sevgilim yapma kul Mehmet’e naz

Gönlümdeki aşkın parıldar süruru
Tebessümler solmaz gönülde dupduru
Sevgilim sensin benim gözümün nuru
Yeter sevgilim yapma kul Mehmet’e naz

Mehmet Aluç

17 Nisan 2015 Cuma

Yürümeyi Bilmek Gerekir



Yalnızlık(Rahman her an bizim iledir, ona varmak lazım yalnızlığını doldurmak için ) bazen açılır önüne sayfa sayfa, içini sabırla şükürle tevekkülle doldurmanı bekler, boş gözlerle bakarsan içini, nefret kin isyan ile doldurursan kazanmazsın, kaybeder yine yalnız kalırsın. Yalnız kalırsan gönlünü nefis, şeytan talan eder viran eder çeker gider…

Yalnızlık deryasında yürümeyi bilmek gerekir bilmiyorsan öğrenmen gerekir, teslimiyet kapısını çal içeriye gir, iman kapısını çal kucaklasın seni, şükür ile rıza kapısından gir gülümsemeler seni sarsın. Kalbin tevekkül deryasında coşsun kaynasın secde ile buluşsun, artık yalnızlık ölmüştür, huzur ve mutluluk seninledir, gönlünü yakan yıkan tüm sözler acılar yok olur çeker gider başını öne eğerek…

 Umutsuzluğun, umudun yeşeren dalları ile açar bir anda, kurumuş çöle dönmüş olan bu çorak gönül toprağında bir anda nasıl açtığına şaşırsın kalırsın ve şükürle Rahman’a ulaşılan yolda yürümeye devam edersin.

Belirsiz cismin, eşkâlsizliğin belirir nur nur… Sabırdır her şeyin başı, bakarken olursun birden şaşırırsın…

Kıvrım kıvrım olan yolların düzlüğe çıkar, şaşırır kalırsın o anda Rahmanın Keremini, Lütfü’nü, ihsanını… Yüceliğini anlarsın şükür edersin. Bilmek lazım, kabul etmek lazım, rıza göstermek lazım, en önemlisi Allah’ın izni ile… Gönül kapısını imana açmak lazım, benliği, nefsi, şeytanı ezmek lazım iman ile… 

Mehmet Aluç

Nefisle imanı et değiş tokuş


Elinde imandan çelikten taşlar
At şeytana gözüne çıksın ateş
Dilinde olsun nurdan gülen iman
Zikrinde olsun iman ile tövbe
Söyle gönlünde akan yaşlar ile
Nefisle imanı et değiş tokuş

Can denilen ey güzel nurlu can kuş
Ecel ile gider yol olur yokuş
İman varsa gönülde olmaz yokuş
Nefisle imanı et değiş tokuş

Hayat uzun sanma ey kul çok kısa
Elinde iman ile olsun asa
Merhamet iman dilde hiç olmazsa
Şeytan senin gönülde olur paşa
Nefisle imanı et değiş tokuş

Kazan kazan kul kazandığın kalır
Göndermesen ahrete alaz alır
Mezarda insan tek başına kalır
Nefisle imanı et değiş tokuş

Geride kalan başında ayrılır
Yoksa kul iman nasıl dayanılır
Kaçacak yerde yok nasıl kaçılır
Kul Mehmet amel bir bir açılır
Nefisle imanı et değiş tokuş

Mehmet Aluç

Sarmak İsterim


Kahır dolu gözlerin bakıyorsun  sen bana
Gelmek istiyorum gelemiyorum ben sana
İstemem gelme sanki diyor bana gözlerin
Sarmak isterim seni yar doyasıya cana

Sevgin karışsın yârim bende akan bu kana
Aşkı seninle içmek isterim kana kana
Bir öpücük versen yar candan seven bana
Sarmak isterim seni yar doyasıya cana

Aşk mutluluktur can verir cümle insana
Kul Mehmet misafirdir gönlündeki o hana
Koşarak gelsen sensiz yaşayamayan bana
Sarmak isterim seni yar doyasıya cana
Mehmet Aluç

Hayran Olsun

Hayran Olsun

Sevda deryasınayım yazdım ben güzel ismin
Birde üstüne çizdim gülümseyen sen resmin
Gururumu ayaklar altında sevgin için
Her an seninle sana hayran olsun bu cismim

Seni nasıl sevdim yar edemezsin sen tahmin
Sevda iklimindeyim aşk sana gülümsesin
Candan seviyorum ben seni inan ol emin
Her an seninle sana hayran olsun bu cismim

Kul Mehmet seviyorum seni ederim yemin
Seninle gülümsüyor gönlüm oluyor tatmin
Sevda deryasında iz bırakalım seninle
Her an seninle sana hayran olsun bu cismim
Mehmet Aluç

16 Nisan 2015 Perşembe

Bağlayalım


İnsan iman sevgi ile mutludur
Sevgi ile iman insan umutludur
Bazen üzülsek de insanız işte
Sevgiyi imanı gönlümüze bağlayalım

Muhabbet içinde güzel insanlar gördüm
Güzel insanları iman ile gülerken sevdim
Haksızlığı insan iman ile sevgi ile kovdu
Sevgiyi imanı gönlümüze bağlayalım

Kul Mehmet yalan yanlışın sonu uçurum
Var mıdır bundan daha kötü bir durum
Yanlışlığın yolu için yapılmaz hiçbir yorum
Sevgiyi imanı gönlümüze bağlayalım
Mehmet Aluç

Nur Nur Parıldıyor İman

Nur Nur Parıldıyor İman








İmandır gönlün kapısı, iman merhameti vicdanı duyguları hissi… Beraberinde getiriri gönlün içine yerleştirir. Gönülde iman yoksa merhamet, his duygu arama hatta içeriye girme virandır içi, girersen seni yarı yolda kendi çıkarı için kullanır bırakır. Bak etrafına kaç tane Ebu Cehiller, zalimler var onlarda hiç vicdan duygu his namına bir parça ya da esinti var mı? Yok bulamazsın! Yanılgının, pişmanlığın, nefsin, şeytanın kucağına oturan ve özgürlüklerini şeytana satanlardan medet ummak boşunadır.

Hür olmak iman ve secde ile Rahmana teslimiyet ile mümkündür. Arkasında tevekkül gelir gönlüne, şükür gelir gönlüne nur nur açılır gonca güller gönlünde, dağıtırsın karşılıksız sevinçle mutlulukla…

Rahman’ın Lütfunu Keremini ihsanını… Nur Kuran’ı Kerim’in ve Gül kokan Resul güzelliğini ve kokusunu huzur ve saadetini anlatmaya kalemim ve sözler aciz kalıyor. Düşüne biliyor ve idrak edebiliyor muyuz? Sadece kendin için değil tüm insanların insanlığın mutluğu için çalış diyen, Rahman ve Onun Nur Kuran’ı ve Âlemlere Rahmet olarak gelen Nur peygamberin, ümmetinin selameti için gizlice ağladığı ve sadece düşündüğü ve harekete geçerek insanlığın mutluluğunu inşa eden, insanlık için gece gündüz çalışan, Kuran ile İslam’ı imanı temsil eden başka bir güzellik ,saadet huzur vardır? Şimdi bu güzelliğini huzurunu hangi sözler ifade edebilir?

Can denilen kuş, bugün var yarın yok, ecel oku ile gidecek bir gün, giderken içinde iman olsa, şükür, amel, tevekkül, olsa gitmeden önce nurlu yüzü ile seni karşılasa sana gittiğin öteki âlemde sevinç olsa ne kadar güzel olur değil mi? Allahu Ekber…

Ömrü boş fikirsizlik ile tüketmeye, yalan yanlışla yalanı düzeltmeye çalışırken iyice pisliğe batmaya ne gerek var? Bak karşımızda imanı göndermiş yüce Rahman, Nur nur parıldıyor, bir adım at yaklaş tutayım diyor kapkara elinden nurumla yıkayım diyor. Bu Rahmanın kuluna ihsanı, güzelliğidir kulunu seven Rahman kulu ömrünü, ahiretini heder etmesin diye gönderdi kulu ile her an olan her şeye kadir olan Yüce Rahman, haydi atalım bir adım imana doğru, kucaklasın bizi nuru ile.

Kabul etmezsek cismimiz, eşkâlimiz gönlümüz ömrümüz yok olacak ve nefis şeytan ile olacak uçurumalar da, çamurlarda, günah kazanmanın peşinde olacak ve cehenneme sürükleyecek bizi, Rabbim bizi bundan korusun âmin. Selam ve dua ile.

Mehmet Aluç


 Not allowed! Not allowed!


Selam ve dua ile..

Aşksız Ağlarım




Bir garibim ağlarım
Aşksız yüreğimi dağlarım
Aşkı bulsam derya deniz çağlarım
Bir garibim aşksız ağlarım

Gönül evimde serecek bir kilim yok
Bazen kederli bazen neşeli anım çok
Yalana iftiraya söylemem karnım tok
Bir garibim aşksız ağlarım

Ecel gelince menzile anında varılır
İmansız gönüller çirkeflikle yolda kalınır
Nefis şeytana uyan her zaman yanılır
Bir garibim aşksız ağlarım

Kul Mehmet’im ömürden ömür gider
Bir gün olur ecel bu cana gelir
Gönülde ne varsa ortaya dökülür hesap verilir
Bir garibim aşksız ağlarım

Mehmet Aluç

Bıraktım Susmayı



Güneş gibi doğdun gülüşünle gönlüme
Kırılsa da gönlüm ile doğdun ömrüme
Hüner saydım seni candan sevmeyi
Yeter dedim bıraktım susmayı dilime

İstedim sen benimle son nefesime kadar yaşa
Gülümsemen olsun bizimle baş başa
Kuldur yaşar neler gelir bilinmez başa
Yeter dedim bıraktım susmayı dilime

Umutsuzluk yakışmaz kul Mehmet der gülüm
Reva değil sana bana yaşamak zulüm
Ayrılıktır kula bu dünyada yaşarken ölüm
Yeter dedim bıraktım susmayı dilime

Mehmet Aluç

Al Gönlümde Seni

Al Gönlümde Seni

Yıktın viran ettin gönlümdeki aşkı
Seviyorum diye çaldın yarınımı
Tükenen değilim ben sensin yanıldın
Yanıldın sen bak yarı yolda sen kaldın
Al gönlümde seni ver sendeki beni

Yalan yanlış sözlerle yıktın dünyamı
Bendim yar candan seven gönül adamı
Ne gönül kapım açtın gülümseyerek
Ne umut kapım çaldın içeri girdin
Al gönlümde seni ver sendeki beni

 Sanma artık sensiz dünyada gülemem
Kapında bekleme artık hiç gelemem
Sen gibi vefasızı artık sevemem
Öğüttü gönlüm seni değirmeninde
Al gönlümde seni ver sendeki beni

Bundan sonrasını hatırlamıyorum
Sen kendinle baş başa kal gidiyorum
Bundan sonra gelme arkamda nafile
Deme sakın bana sen git güle güle
Al gönlümde seni ver sendeki beni

 Kul Mehmet’im hatırım sormaya gelme
Bensiz artık sen bu dünyada hiç gülme
Dilerim Allahtan benden önce ölme
Al gönlümde seni ver sendeki beni
Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç