Bu Blogda Ara

3 Ocak 2015 Cumartesi

İman Güzelliğini Nefis Darlıkta Tanır

İman Güzelliğini Nefis Darlıkta Tanır

İman Güzelliğini Nefis Darlıkta Tanırİman Güzelliğini Nefis Darlıkta Tanır


Oy Nefis denilen beden gezgini
Yakar yıkar geçer hala beğenmez
İmandan kaçar Şeytan’nın dingili
Çaresiz kalır da imana dönmez nefis

Kendini bedenin kralı sanır
Akıl denen melaikeyi mi tanır
İman güzelliğini nefis darlıkta tanır
Çaresiz kalır da imana dönmez nefis

Eski çarığı atar takım elbise seçer
İnsanlığı bırakır zulmetmeyi pek sever
Kırk yılda bir selam verir kendini över
Çaresiz kalır da imana dönmez nefis

Patron ya etrafını tozdan duman attırır
Kaçak katın üstüne haramla kat yaptırır
Bilgiden mahrum olan hödük dost kaçırır
İlim irfan kapsını açar onu beğenmez

Çamurlu yoldan hödük uçuruma gider
Asfalt yoldan gezer de çalmayı pek sever
Gönülde kalmayı hiç sevmez viran eder
Çaresiz kalır da imana dönmez nefis



Kul Mehmet’im der ki sen gezersen imanla
İmansızlarla nefsin kaçar donla tumanla
Nefisle şeytan kaçar kıçın’dan çıkan dumanla
İlim irfan kapsında sen ayrılma imanla
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

2 Ocak 2015 Cuma

Resulü Anlatmaya Yetmez Sözüm



Baharın gülüşüydü nurlu gelişi
Gözyaşlarının her damlasını silişi
Merhametledir hep gülüşü         
Bu gece doğdu gül kokan Resul       

Bu geceyi kuşatan nurların nuru
Dilsiz oldu zulmün yüreğine saplandı oku
Rahman bırakır mı kulunu Rahmet’ siz
Bu gece doğdu gül kokan Resul

Nura gark oldu bugün âlem
Müminlerdir onu gönülden seven
Bu gece doğdu nurudur görünen
Bu gece doğdu gül kokan Resul

Bülbüller şen öter güle
İnayet Rahmandan gele
Gülüşün nurdan kâinata yeter bile
Bu gece doğdu gül kokan Resul

Kul Mehmet der ki Gül Kokulu Resulü
Görmedi dünya da iki gözüm
Gül Kokan Resulü anlatmaya yetmez sözüm
Ahirette Şefaatine nail eylesin Rahman
Bu gece nurla doğdu Gül Kokulu Resul

Mehmet Aluç

1 Ocak 2015 Perşembe

Rahmetellil Âlemin Doğdu Bu Gece

Rahmetellil Âlemin Doğdu Bu Gece

Rahmetellil Âlemin Doğdu Bu GeceRahmetellil Âlemin Doğdu Bu Gece

Özgürler ve köleler
Can ve mal güvenliği bilmez kimseler
Ticarette vardı hileli sahtekârlık çaresiz eller
Batıl zihniyet hurafeler etrafı kuşatmış aciz kullar
Hak yol kaybolmuş evde gönülde putlar
Kuvvetli zayıfı eziyor amansız kalıyor tüm kullar
Maddi manevi çöküntü yıkıntı tüm yollar
Gönüller beyhude çaresiz kollar
Sarılmayı bekler gönüller
Beklerler açsın solan gonca güller
Kimsesizliğin çaresizliğinde ağlıyor gözler
Titrer tüm dudaklar çeker ah ile dolaşır arşta sözler
Allah diye göğü kaplıyor gönüller
Toprak secdeye duyar özlem
Secde ’siz kuruyor soluyor kâinat toprak her an
Beklenen Şahadet için doğuyor işte günler
İnsanlığın kurtuluşu için
Miladın 571, Rebiyülevvel ayının 12.gecesi
Mekke ufukları ağarırken nur nur
Peygamber Efendimiz kâinata onur
Hz.Muhammed-ül Mustafa Sallallâhü Aleyhi ve Sellem
Dünyayı şereflendirdi o gün
O'nun doğduğu sabah, âlem başka bir âlem oldu,
Cihan nurla doldu o gün
O'nun teşrifleri sıradan bir hâdise değildi
Cibril ve melekler nuru yayıyordu kâinata bu gece
Bütün peygamberlerin
Geleceğini müjdelediği ins-ü cin'in ve melâikei kiramın
Teşriflerini beklediği bir peygamberdi O Rahmet ellil âlemin
Bu yüzden, geceler içinde benzeri yoktur
Kâinatın en azametli hâdisesi bu gece vukua gelmiştir
Bütün âlem bu geceyi bekliyordu
Nursuz secde ’siz kalan kâinat nurların nurunu bekliyordu
Gül kokan
Yanında kalan gül kokan
Elini veren güller gibi kokan geliyordu
Nakış nakış imanı gönle işleyen geliyordu
Kuşlar ötmezdi neden diyenler bilemezdi
Nura muhtaçtı kâinat kuşlar ötmezdi
Rahmet olmayınca nimetler bereketli olmazdı
Ağlayanlar gülmezdi
Beklenirdi seherde doğsun âlemlere rahmet nur nur
Doğdu işte nur kâinata bu gece
Nurla doldu kâinat o gece
Doğdu Mekke’de nur kâinata bu gece
Nur doldu kâinata hece hece
Nura imana muhtaç gündüzler geceler her gece
Cennette huriler güler bu gece
Kokusu cennet gülünden
Gülüşü cennet ilinden
Bakışı Rahmanın merhametinden
Doğuşu insanlığın kurtuluşu için Rahman’ın rahmetinden
İsmine halk olundu cümle cihan
İsmi anılır gönüldedir her an her zaman
Âlemlere Rahmet doğdu dokundu Rahman tenlere
Velvele düştü insanlara zulüm edenlere
Yıkıldı putlar saraylar söndü binlerce yıl sönmeyen ateş
Doğdu nurun ışığı doğdu ol güneş
Zalimlerin yüreğine saplandı ok
Artık bundan sonra onların ıstırabı çok
Zülüm görenlerin derdine artık derman çok
Doğdu Mekke’de nur kâinata bu gece
Bu nur sağırı körü uyandırdı
İnanmayanlar sonunda zaten kör ve sağırdı
Dünyada ve ahirette halleri pek ağırdı
Doğuşuyla kâinat gelişiyle uyandı
Artık kıyamdaydı dünya kâinat nurların nuru için
Toprak secdeyle berekete hazırdı
Ölüm ağırlığında dünyaya can geldi
Doğdu Mekke’de nur kâinata bu gece
Kâinat nurla oldu soluklanan
İnsanlık nurla oldu koklanan
Nur gül kokusuyla geldi can olan
Rahmetellil Âlemindir Nur Ahmet nurla kâinata dolan
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Uyku Vakti Uyuyalım Haydi

Uyku Vakti Uyuyalım Haydi

Uyku Vakti Uyuyalım Haydi

Ölümler… Kıyımlar… Köşe başında bekler
Kimler saldı köşelere kan emicileri gözleri fal taşı gibi
Sonrasında alın yazısı kader trajedisi
Oraya bırakan kan emici siyah örtülü gözler bilinmez
Görülmez
S/ezilmez
Sofraya düşen acı
Tabutlara damlayan gözyaşı
Kucaklarda ninnilerle uyutturacak
Görülmez
S/ezilmez
Bir şey söylemez
Z/âlim
Anlaşılmazlık d/iz boyu
Hani nerede felsefe profesörleri
Okullarda demezler mi felsefe:
Engelleri aşmamıza ve gerçeğe ulaşmamıza yardımcı
Görülmez
Bilinme(sin)z
Söylenir de boşa
Çıkarlarına uygun bir dünya
Ölümler
Savaşlar
Kıyımlar
Özgürlüğe edepsizce t/aciz k/alanlar y/alanlar
Dirseklerle sıkışıklıkta yer açanlar
Dirsek çürütmeyenler dirsekle it/eleyenler
Bilinçler z/(t)ehirli
Altta/kiler
Üste/kiler
Yanda/kiler
Kucakta/kiler
Bir gün olurda biter()
Biter mi ()
Devam edip gider mi
Ezilenler suskun
İlişkilerin sak(y)atlığı
Ezenleri ezenler en b(t)aşta yatsın
Sebepler olaylar nerededir
Neyin neresin de
N/asıl girdi ortaya
İçsel gerçek ilişki sakatlığında mı gümledi
Masumiyet n(d)ere de yıkanır
Küf kokar yıkanır yıkanır küf kokar
Ah susmak
Uyuyan beyin u/yan bir an
Ya da dağılalım ayrı sokaklara evimize d(s)önelim
Uyku vakti uyuyalım haydi
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Coşar Yazarım Bülbüllerle




Şiirleri yazarım seher esen yelinde
Âşık olurum candan gönüllere seherde
Cihana nurlar dolar her seherin vaktinde
Hecelerimle coşar yazarım her seferde

Hakkı bilen can kullar hakikatten kaçar mı
Seherde bülbül öter Aşk’la güller açar
Bülbüller ötmeden o aşkla güller açar mı 
Hecelerimle coşar yazarım bülbüllerle

İnayetle beklerim geceyi seherleri
Şiirlerime ilham olacak bülbülleri
Bülbüller gelir dile hecelerle yazarım
Hecelerimle coşar yazarım bülbüllerle

Kul Mehmet okuyana nefes için olurum
Aşk’ın badesini tüm gönlüme yoğururlar
Aşk’ın ateşi düştü özüme şiirime
Hecelerimle coşar yazarım bülbüllerle
Mehmet Aluç



31 Aralık 2014 Çarşamba

Resule Varsam Aşk’la

Resule Varsam Aşk’la

Resule Varsam Aşk’laResule Varsam Aşk’la

Resulü göremedim hasret ateşi yakar
Ruhumda can özlemin var gözlerimde yaşlar
Özlemlerim hep candan hepsi bana da bakar
Resule varsam Aşk’la gözümde aksa yaşlar

Rabbim'den dilerim ben bu dileği yürekten
Kapısında olsam da hizmetçi hep gönülden
Bülbüller gibi ötsem Resul bağında birden
Resule varsam Aşk’la gözümde aksa yaşlar

Kul Mehmet der ki sardı beni Resulün aşkı
Kırmayalım hiç gönlü kusurda ağzımız sıkı
Melekler yeryüzüne insin olmasın baskı
Resule varsam Aşk’la gözümde aksa yaşlar
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Rahmet Seni Neylesin







Beklemezsen seheri bülbüller elbet ötmez
Gönül yaram sarılmaz dost eline varmazsam
Rahmet bana ulaşmaz diye dert yanarsan
Rahmete giden yolda sen gidenden olmazsan
Kapıya sen varmazsan Rahmet seni neylesin


Seherde kâinatı dinle sen seyran eyle
Gül bülbül için nasıl açar bak gör neşeyle
Zaman zaman yanarsa bu gönlün hep öfkeyle
Öfkeyle dolu gönlün söyle zaman neylesin
Kapıya sen varmazsan Rahmet seni neylesin


 Yalan dolanla ömrün söyle heba olduysa
Yalanın kapısını kapatmadın dolduysa
Yalan dolan ne yapsın ömrün bir an solduysa
Doğru sözün kapısı kapalıysa neylesin
Kapıya sen varmazsan Rahmet seni neylesin


Günde beş vakitte hep okunur nurlu ezan
İman yoksa gönülde ömründe olur mezan
Yapmazsan gereğini neylesin söyle ezan
Kalbin olmuşsa viran söyle neylesin iman
Kapıya sen varmazsan Rahmet seni neylesin



Kul Mehmet’im selamlar olsun hak yolcusuna
Koyun postu değişme sakın tilki postuna
Hakikatle sen bağlan candan gönül dostuna
Hakikati değişme boğazın tokluğuna
Hakikatli olmazsan Rahmet seni neylesin

Mehmet Aluç

Mezan: Şüphe

30 Aralık 2014 Salı

Ümitsizlik Boynumu Bükmez Şiirler Var




Ben şiirlerimin heceleri ile yatan
Şiirden ömrüme cümleler katan
Senide onunla yoğuran bal yapan
Sonra okuyucularına sunan bir garip şairim
                                                            
Fazla süslü heceli şiirim yok
Serbest şiir yazarım çok
Sen gelirsen gönlüm olur tok
 Yazdıkların okuyucularına sunan bir garip şairim

Her hecem düşlerimden bir nefeslik gülüşlerim
Mısralarım gözlerinde aldığım ışığın neşeli sevmelerim
Nemli gözlerle ayrı sokaklarda gezerken
Yazdıkların okuyucularına sunan bir garip şairim

Ümitsizlik boynumu bükmez şiirlerin var
Sevda dağlarıma yağsa da günlerce kar
Sen şiirlerimle gönlümdesin nazlı yar
Yazdıkların okuyucularına sunan bir garip şairim

Gökkuşağının tüm renkleri şiirlerimde gönlümde
Şiirlerimle senfoniler bestelerken ömrümde
Hasretimle hıçkırıklar senfonin bestelerinde
Yazdıkların okuyucularına sunan bir garip şairim

Şiirlerimle seni kalbime işledim nakış nakış
Kar yağıyor uzakta bak geliyor kış
Kasvet sararken şiirlerimi sensin yakan
 Sensin gülen aşıkane bakışla gönlüme bakan

Aşk yaramı aşkınla sar aşk ninnileriyle uyut
Şiirlerimle gel kaçalım aşkın vadisine sen beni kollarında büyüt
Hükümsüzlüğe boğulmadan her zerrende hisset beni boyut boyut
Yazdıkların okuyucularına sunan bir garip şairim
Mehmet Aluç



Rahmanım Onu Sara

Rahmanım Onu Sara



Aşk yüreğimde yara isterim yârim sara
Derman bulmazsa yara Rahmanım onu sara
Yüzüme sürme kara Acımdan atmam nara
İyileşir bu yara Rahmanım onu sara

Önümde koca dağlar yârim oturmuş ağlar
Ben hep yanındayım yârim karalar bağlar
Hüma kuşu başında aşkım neden hep ağlar
İyileşir bu yara Rahmanım onu sara

Yâr gözlerin sürmeli sensin dünya güzeli
Seni sevdim seveli okurum tüm gazeli
Uzat bana o eli aşkımın sen ezeli
İyileşir bu yara Rahmanım onu sara

Konsam yâr aşk dalına alsa yârim yanına
Yazılmış kaderime can olayım canına
Kul Mehmet’im sen durma yaklaş biraz yanına
İyileşir bu yara Rahmanım onu sara
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Tefekküre Doğru Git Sen


Yine dolandın dünya malına yine nefsim
Yetmedi mi artık bak cebin doldu doymadın
Bir faydan oldu mu hiç insana söyle nefsim
Bir duaya el açıp âmin bile demedin

Sendeki mal sevdası ahrette dert kavgası
Kibrinle çamura bat yanarsın açıkçası
Bendeki aşk sevdası sendeki mal kavgası
Bir duaya el açıp âmin bile demedin

Rahmanın rahmetinde hep kaçtın ne anladın
Hiç durmadın koştun sen mal mal dedin ağladın
İnsanda onur şeref var diye hiç bakmadın
Bir duaya el açıp âmin bile demedin

Gece gündüz zevk sefa hiç gelmedin imana
Mim gibi sen eğildin vav gibi hep büküldün
Elif gibi sen doğru olmadın sen ey nefsim
Bir duaya el açıp âmin bile demedin

İmtihanla yoğruldun Aşk’a doğru koşmadın
Mezar çağırdı ibret için dönüp bakmadın
Ben oraya hiç girmem dedin yakalandın
Feryat ile figanla şimdi sen yalnız kaldın

Kul Mehmet’im nefsine inanma at çukura
Dilsiz kalırsın her an keser yüksek fatura
Mahşerde mahcup eder giy yırtık sen kundura
Tefekküre doğru git sen atma yazı tura
Nefis çıkar yoluna elinde kasatura
İmanınla devam et at onu uçuruma

Mehmet Aluç

Tefekkür Kürsüsü Olunca Boş



Evvel zaman içinde diyelim
Büyüklerimiz dermiş söylermiş
Neyi dermiş bilmeden ukalanın sözünü söylermiş
Gece sakız çiğneyen ölü eti çiğnermiş
Bababa bak sen
Bildiğim gıybet eden ölü eti çiğnermiş
Ukala edepsiz gıybeti unutturmak için
Başına eklemiş sakız
Evvel zaman içinde büyükler inanmış
Sakız çiğnememiş bol bol gıybet etmiş
Ne eylesin fukara
Ölüm ağırlığındaydı hayat geçmişte
Mahşerin önüne dizilmiş gibi sanki gureba
Tefekkür kürsüsü olunca boş
Firak evleri ateşle sarınca
Din düşmanı sahte din adamı ortalıkta cirit atmış
Kim ne derse inanmış
 O gün bugün
Sakız çiğnenmez geceleri
Gıybet eder niceleri

Mehmet Aluç

Sevdanın Sürgününde



Üşüyorum üstüme yağan kar mı söyleyin
Bir kar tanesi gibi dağ başına düşüşüm 
Hasretin girdabında çığlık nedir söyleyin
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Yüreğimin kor bahar serinliğinde sen aç
Satırlar arasında şiirleri yola saç
Batmayan sevdaların yolunda istersen kaç
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Gönül satırlarıma dokunma inan azar
Sensiz sevdasız kokan limanlar bana mezar
Bu ha(ya)llere çıplak girdim sensizlik zarar
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Al götür beni şimdi yıkık ha(ye)llerim’den
Gönlüme sen susmayı öğret bildiklerinden
Hasret hırkası giyen ömrün demsizliğin ’den
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Beni sensiz yolların çığlığında yürütme
Bensiz yaşarsın diye haydi beni güldürtme
Kalbinin ölüm kusan bestesinde öldürtme
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Gönül yarasıdır bu sorma azdıkça azar
Bakmaz gözüm yaşına derin mezarlar kazar
Gür hasretin sesinde idam fermanı yazar
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Kul Mehmet’im der ki yar yüreğine ben sığsam
Uykusuz yollarımda kollarında uyusam
Sen gülsen ben seninle ömrümde ağlamasam
Sevdanın sürgününde sensizliğe küsmüşüm

Mehmet Aluç

29 Aralık 2014 Pazartesi

Rahmanın Hüzün Ülkesinde Tefekkür Mevsimi

Rahmanın Hüzün Ülkesinde Tefekkür Mevsimi

Rahmanın Hüzün Ülkesinde Tefekkür Mevsimi













Dolunaylı haliyle karanlık geceye ışık saçan ay ışığı gibi parıldıyor gönlün ömrümde ay bakışlım.

Yalnızlığım, damarlarımda gezerken bedenime işkence verirken, ay bakışınla ay yüreğinle yalnızlığıma neşe ile son verdin.

Aşk değil mi nurdan elbiseler çıplak bedene giydiren, onu sımsıkı neşe içinde saran, mana âlemine götüren gönle manalar yükleyen değil midir?

Yürekler yanar gözlerde yaşlar akar, hayatın tene soğuk dokunuşunu, sımsıcak eden Rahmanın hüzün ülkesinde tefekkür mevsimlerinde meyveler açtıran aşk değil midir?

Bazen, elemler sıkıntılar çileler bedene umutsuzluk kokan fırça dokunuşu ile karalar sürse de, aşk kendi yumuşak fırçası ile gönle dokunur, Rahmanın izni ile. İşte o an o elemelerin sıkıntıların aşka giden yolda yol arkadaşı olduğunu gösteren aşktır.

Gaflet kokan düşünce ve fikri ile yol alan, yolda uçuruma düşüren o gaflet zinciri uçuruma düştükten sonra, seni yukarıya çekmez yok olur gider.

Ancak yüreğinde iman ve aşk olan kimse, uçurumdan aşağıya iner seni alır yukarıya çıkarır, işte aşkta böyledir, sevgisiz kapkara taş yüreğe girmeye görsün pamuk gibi yapar o yüreği, gülümsemeler ile sarar, Rahmanın hikmeti, keremi, lütfudur… İhsanıdır.

Aşk, yarınları kucaklar sırtında taşır seninle beraber yol alır yoldaki taşları dikenleri temizler, gerçi dikenler taşlar eline ayağına batsa da, kanatsa daaşk sevgi dokunuşu ile iyi eder.

Tarifi mümkün olmayan, anlatınca deryalar dolusu kalem olsa da yazmaya yetmeyen aşktır.

Gönüle girince dünyaya sığdırtmayan, bilmediği şimdiye kadar yaşadığı halde göremediği mutluluk deryasını bir anda gösterendir. Allah’ın hikmetidir kısacası aşk.

Yârin gönlüne girince durgun deniz gibi sakin eyleyen, ahları, hayâsızlığı, yalnızlığın karanlık perdelerini yırtan güneş gibi gönüle doğandır bu aşk.

Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Şiir Bakışlım

Şiir Bakışlım

Şiir Bakışlım


Sen gözlerini şiirden mi aldım sevdiğim? Gözlerinde dünyayı, Aşk’ı, mutluluğu, en önemlisi de sevinç dolu yarınlarımı ve hayallerimi görüyorum.

Göz kırpışında yüreğim aşkın vadisinde uçuyor seninle.

Gülümsemen de tıpkı şiir gibi. Coşkumu, sana olan hislerimi dünyanın tüm güzelliklerini hissettiklerimi, gönlümde bahar çiçekleri gibi açıyorsun kokuyorsun şiir bakışlım.

Dünyanın tüm renklerini sökerek, şiir bakışınla hepsini gönlüme çiziyorsun şiir gözlüm.

Nefesinde gül kokusunda. Hangi melek, öptü anlında sana geçti güzelliği? Bilmiyorum!

Tüm yazdığım şiirlerimde nur yüzün, gülümseyen şiir gözün, gülümseyen gamzelerinin çukurunda yeşeren güller, bana ilham veriyor şiir gözlüm, şiir sözlüm.

Şiir gözlerinle, kâinatı sunuyorsun avuçlarıma gönlümün dua huzur sarayına.
Efruz gönlünle, noktasız hece ’siz şiirlerime susuşlarıma dil, nergis kokan saçlarınla şiirlerime sayfa oluyorsun, saçlarını her kokladığımda şiir gözlerine baktığımda yeniden şiirler yazıyorum, lerzan kalemimle şiir bakışlım.

Gecenin yıldızlar şiirlerime tek tek dökülüyor şiir bakışlarınla, ayakaltında yarınları uçurumları götüren, uçurumları sildim şiir bakışlarınla şiir sözlüm.

Ne güzel oldu bir anda karşıma çıktın, kâinatı verdin şiir bakışlarınla, binlerce şehir, dağ, ova, memleket gezdim hicap ile gönül perdelerimi sonuna kadar açtım tam yırtarken, sular gibi çağladın karşıma çıktın şiir sözlüm, şiir bakışlım, şiir özlüm…

Gözlerime sevinçler dola dola seni buldum, dertlerime derman oldum kanayan gönül yaramı, gönül elinle, dilinle, bakışınla sardın şiir bakışlım.

Artık yüreğim yanmaz, gözlerimde kanlı yaşlar akmaz, dünyada cenneti yaşattın bana işte Rahman her kula bu güzelliği nasip etmez diyorum şiir bakışlım.

Beni aldın başka âlemlere götürdün, şimdi seninle her anım, her dakikam, her saniyem sensin, şükürler ediyorum Rahman’a seni şiir bakışlarını gönlünü ömrüme yazdığı için şiir bakışlım.

Mehmet Aluç

Lerzan: Titreyen

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için

28 Aralık 2014 Pazar

İmandan Başka Kelam Çıkmasın

İmandan Başka Kelam Çıkmasınİmandan Başka Kelam Çıkmasın

İman kıyamdır yürü karlı dağlar ardına
Saklamaya hiç gelmez diriliştir o cana
Zalimin tak boynuna zincirini koluna
İmandan başka kelam çıkmasın dilde cana

Şeytanın an gölgesi gezinmesin tüm gözde
İman nur ışıldasın artık gözde ve sözde
Yürekler yanmasın hiç artık yeter közde
İmandan başka kelam çıkmasın dilde cana

İmanınla secde ’de mukaddes yolda yürü
İmanlı gönül uçar semada sürü sürü
Rahman karşılar bak sonsuzluk ötesinde
İmandan başka kelam çıkmasın dilde cana

Kul Mehmet’im sen var tefekkürde coş’ ta coş
İman gönlünde nura Resule doğru coş koş
Yasin’in o mukaddes meltemiyle âlem hoş
İmandan başka kelam çıkmasın dilde cana
Mehmet Aluç

__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç