İman ile gönüller mutlulukla çarpmasaydı, tüm savaşlarda vatan uğruna insanlar nasıl şehit olurdu?
İman ile ülke, ülke olur, yoksa imansız olan gönül ancak yıkar, kendi çıkarı için işte yaşadığımız gibi yakar yıkar şerefsizlikle koyun koyuna yatar!
İman ile yarınlar, yarın olur, imansız yarınlar sadece kişinin kendi çıkarı ile kurduğu hayaller gerçekleşir toplumsal bir değeri olmaz. İman ile kurulan hayaller toplumu ötelere mutlulukla taşıyan hayaller olur.
İmanla bedenler nurdan saraylarda kabirde yatar, imansız bedenler ise çukurlarda yatar.
İmanla yaşayan insan ne mutlu sana, ötelerden aldın davet nurlu gönüllerden nura koşuyorsun, kıyamla duruyorsun ülken dertleri için… İman beklemektir gönüllerin mutluluğu için bilirsin, zalimi yere sermek için beklersin uyumazsın, tefekkürle Rahmana secde ile yol alırsın ülke mutluluğu için bilirisin, gözyaşının bir damlası için zalimi zulüm edeni yok edersin Kuran ve sünnet ışığı altında kalbindeki imanla… Kuran ve sünnetten beslenmeyen iman, iman değildir sadece gösteriştir bilirsin ey göğsünde imanı taşıyan, bedenin emanetçisi...
Gerçek iman sahibi hemen belirli olur hatta karanlık basınca yıldızlar gibi sinesindeki iman ışık saçar görülür belirli olur, görmek için bakan görür, bakmak için bakan göremez, anlayamaz…
İmanlı emanetçi, sen razısın insanların mutluluğu için çileye, sıkıntıya, derde, mevzilerde beklemeye, öyle olmasaydı nasıl Asrısaadet yaşanırdı, ötelerdeki mutluluk, iman nasıl bu güne taşınırdı mutlulukla?
İman ile damlayan mürekkeplerdeki o güzellikler nasıl yazılırdı gönülde iman olmasaydı?
İman olmasaydı kim yetimlerin duası için gece gündüz uğraş verirdi? Tarifsiz acılarla kıvranan yetim için kim tarifsiz sancıları yok etmek için uğraşırdı, bak geçmişine iman la yaşanan o tarihine göreceksin, şimdi yok diye üzülme, Kuran ve sünnet ile beslenen iman yok diye böylesine sancılar çaresizlikle kıvranıyor. Sabırla bekle, ümit var ol… Uzun yola çıkan gönlünü sana adamış imanlı yolcun muhakkak ki gelecektir.
Kelimelerini, sözlerini, hecelerini, umutsuzluk sözleri ile tüketme. Gelecek olan yorgunluk nedir bilmez çünkü o gönüller gülünce imanı ile mutlu olandır, şu an yaşadığın toplumun imanı ile bir değildir, o kendini değil toplumun mutluluğu için yaşar ve yaşatır, yıkmaz inşa eder.
Zamanın insanların açtığı yaraları iyileştirmek için gelecektir iman dolu gönlü ile. Kuran’a ve Resule olan iman aşkı ile gelecektir. Günümüzdeki gibi çıkarı olmadan arkadaşın, yakının, menfaat düşkünü gönüllü gibi yanına gelmesi gibi sanma, yoksa yanılırsın hayal kırıklığına uğrarsın.
Şairin şu sözleri ne kadar güzeldir:
“Sen İslam’ı öyle yaşa ki akıllar dursun,
Sen ona buna değil Rabbine kulsun!”
İmanı İslam’ın gerektirdiği gibi samimiyetle yaşamak, ihlasla samimi olmakla gönüllere ulaşmakla hakiki iman yaşanılır. İman kişi mutluğunu değil toplumsal mutluluğun mutluluğu ile haldeş olmak için vardır, kişinin mutluluğu için değildir. Sadece gayemiz Allah rızası, peygamber aşkı ile ona ümmet olmanın aşkı ile olmalıyız. Bundan gayrısı boş iştir, sadece ferdin mutluluğuna giden diğer insanları görmeden sadece kendisi için yaşamaktır.
Cümleler, heceler dağılsa da bir bir etrafa, imanlı olan gönül toplar bir bir mutlulukla gülümseyen adımları ile bitmez tükenmez sanılan ötelerden gelir dağınık olan cümleleri heceleri şefkatle sarar sana sunar, işte imanın gayesi ’de özü ’de çağrısı ’da budur, Resul sünneti ile Kuran çağrısı ile Rahman merhameti ile bizden bunu istemektedir.
Aralarda geçit vermeyen dağlar, geçilmez sarp yollar olsa da birlikte atan imanlı gönüllerin çabası ile bunlar bir anda aşılır, yanaklarındaki gülümseme eksik olmaz imanın gereği, sadece gülümsemek ve gülümsetmek imanın gereğidir, bundan gayrısı nefis ve şeytanın işidir bu böyle biline…
Peygamberimiz (s.a.v.)’in ahlâkının en önemli özelliği, Allah (c.c.) vergisidir. O’nun ahlâkı, Allah (c.c.) tarafından kendisine ihsan ve ikram edilmiştir ve verilmiştir. Yüce Allah (c.c.), O’nu bütün insanların örnek alacağı hatasız, kusursuz, eksiksiz ve seçkin bir ahlâkta yaratmıştır.
O, dünyaya gözünü açıp kapayıncaya kadar hep aynı huy ve ahlâk üzerinde yaşamış bir Peygamberdir Nurla kokan bir Resuldür. O’ndaki güzel özellikler yaratılışında vardı. O’nu eğiten, edep ve ahlâkın en üstün özellikleriyle donatan Âlemlerin Rabbi olan Allah (c.c.)’dır.
Gül kokan Resulü, kendisine örnek yol hayat olarak seçen insan, onunla ne kadar yaşayabiliyorsa, o kadar çok yararlanır ve O’ndan aldığı bereket de o oranda çoğalır hem kendi hem de yaşadığı ve sonrasında gelecek olan toplum kazanç sağlar. Selam ve dua ile…
Mehmet Aluç
__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder