Bu Blogda Ara

30 Aralık 2013 Pazartesi

Alınlarında Secde İzi İle Şafak Parıltısı





Yollar yolcusu kalmamış yolar gibi ıssız
Uğrayan yolcusu kalmış hanlar gibi viran ışıksız
Gelişi ile domur domur bahar çiçekleri açtıracak
Başkalarının dertleri ile dertlenecek ağlayacak
Gönül süvarileri neredesiniz
Gelişinizle kâinat gönüller baharı yaşayacak
Karanlık şafaklar aydınlığa boğulacak
Fecre kapalı yarınların ufukları açılacak
Ateş düştüğü yeri yakar değil
Ateş düştüğünde hepimizi yakar diyen
Gönül dostları Resul âşıkları
Yüreğimize sevgiyi yazacak olan nur yürekliler neredesiniz
Okyanuslar gibi olan yüreğimiz bomboş
Viran oldu,
Talan oldu
Kapkaranlık
Yollarımız yolcusuz kaldı
Ovalarımız yasla inliyor kurudu kaldı
Mahzun gönüller
İnsanlar
İnim inim iniler
Yollarınızı bekler
Gecelerimiz gündüzlerimiz suskun
Sizsizliğe alışmak zor herkes birbirine küskün
Yollarımızda vahşi kurtlar uluyor
Rüzgârlarımız ağıtlaşmış halimize ağıt türküsü ile esiyor
Ovalarımızı bekleyen ağaçlarımız üşüyor
Gözyaşlarımız sızlıyor
Mezarda yatan yiğitlerimiz üşüyor
Bereketli ömrümüz hayatımız bereketsiz kaldı
Yalnızlık vahşeti andıran zifiri karanlık gibi yarınlarımızı esir aldı
Yetimliğin yıkımı ile yıkıldık dostsuz kaldık
Gönül dostu Resul sahabe âşıkları neredesiniz
Yarınlarımızın yiğitleri neredesiniz
Gönlü gülistan olanlar
Soğuk yürekleri ısıtanlar
Yolcusuz yollara yol ışık olanlar
Bir avuç kömürle evini ısıtamayanları gönülleri ile ısıtanlar
Çaresizliğe çare olmak için gece gündüz çare arayanlar
Bereketli yüzü ile ışığı sönmüş ışıksızlara yön olanlar ışık saçanlar
En zifiri karanlıklara an be an saniye saniye ışığı taşıyanlar
Alınlarında secde izi ile şafak parıltısı ile gezenler
Soğuk kış gecelerinin ayazına aldırmayan 
Yüreklerinde fışkıran umutla umut olan sıcakkanlı yiğitler
Fırtınalar kumlar ayak izlerinizi
Nefret kin zülüm yüreğinizdeki gül kokusunu Resul kokusunu silemedi
Hala kokunuz taptaze kokuyor
İman ışığınız hala kandil kandil yanıyor
Güllerin efendisi Resul kokunuz hala kokuyor
Yıllardır
Aylardır 
Kışlardır
Baharlardır yollarınızı bekliyoruz
Yolcusuz kalmış yollarda kutlu kervanınızı bekliyoruz
Siz gelmezseniz
Yüreğimiz
Zamanımız
Dünyamız
Ahretimiz bom boş
Hiçbir şeyimiz yok
Bom boş
İpotek altında
Issız
Talan oldu
Viran
Sizler ki mutluluğu yüreğine sığmayan
Yüzlerinde sevinçleri okunan
Dünya malını sevgisini terk ederek
Allah sevgisi ile değiştirenler
Gönüllere Allah sevgisini yazanlar
Allah sevgisi için yurtların terk edenler
Hicreti muştulu vuslat gibi karşılayanlar
Karanlığa sonsuz ışıktan ışık alarak sevinç dalgası yayanlar
Gözümüze bakacak gözlere yüzlere ellere hasret kaldık
Sonu görünmeyen karanlık ıstırap dalgasına yakalandık
Yarınlarımızı ıstırap sarmış soluksuz bırakıyor
Yalnızlığı gariplik hırkası gibi üzerimize giydirdiler
Çıkaramıyoruz
Çıkmıyor
Hasretle özlemle vuslata kavuşamıyoruz
Gecelerimiz
Sabahlarımız 
Zamanımız
Her anımız
Zehir saçıyor
Öldürüyor
Yok ediyor
Hayatımızın ışıkları sönüyor
Yaralarımız Hint okyanusundan büyük iyileşmiyor
Allah Resul aşkına gelin yetişin
Alınlarında secde izi ile şafak parıltısı ile gezenler yetişin
Nerelerde iseniz gelin
Yüreğimiz yok
Yürek olmak için gelin
Sevincimiz yok yanmışız
Sevinç olmak için gelin
Tutsak olmuşuz
Özgürlüğümüz olmak için gelin
Bekliyoruz gelin
Allah Resul aşkına gelin yetişin
Alınlarında secde izi ile şafak parıltısı ile gezenler yetişin

Mehmet Aluç

Hiç yorum yok:

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç