Bu Blogda Ara

26 Temmuz 2016 Salı

Kalkışma Ya Da Darbe Her Ne Halt İse-2.Bölüm

                         Kalkışma ya da Darbe Her Ne Halt ise
                       Vatana İhanet şebekesi



-Size katılıyorum, bu yaşanalar hakkında neler söylemek istersiniz?
-Çok sevinçliyiz gururluyuz, yine el ele omuz omuza kardeşlik bağımızla, destanlar yazmaya devam ediyoruz. Zaten bunlar içimizde bir habis urdu, insan olarak kulanım sınırları dolmuş, insanlıktan vazgeçerek nefreti yüklemişlerdi bedenlerine ruhlarına, onlar yıkmak için dediler bıçak kemiğe dayandı. Şimdi haydi yüklenelim nefreti en koyusundan en yükseğinden- birde içlerinden” Nasılsa dinden döndük mürtet olduk bari bu mürtetliğin gereğini yapalım”- yüklenerek bu aziz mukaddes vatanı kirli ayakları ile çiğnemeye kalkıştılar. Uçaklarla ses sınırını aştılar ama milleti gönülleri aşamadılar. Bu kalkışmayı ilk başta önleyen aziz şehitlerimizi canını feda ederek, önlemesi bozguna uğratması ile Allah’ın yardımı inayetiyle püskürttük Elhamdülillah. Şunu da söylemek isterim ki bu elim acının utancın adını koyan ve Müslüman olduğunu söyleyen, o lain Fethullah bilmem gülmeyenin, gülmeyesice ve ne melun bir nefretle dolu cemaat ki bu, devletin her noktasına gizlice sızmış bu vatan haini kadroları eliyle yapıldığı da bir gerçektir.
-Teşekkürler ederim, sayın seyircilerimiz bir başka vatandaşımızın yanına daha yaklaşalım, onunda duygu his ve düşüncelerini alalım. Efendim merhaba bu yaşananlarla ilgili siz neler söylemek istersiniz?
-Öncelikle bu kalkışmayı önleyen ve yardımı ile bizlerin püskürtmesi için yardım eden, Yüce Allah’a şükür ediyorum ve aziz şehitlerimize de Allah’tan Rahmet diliyorum. Zaten onlar canlarını feda etmeseydi bu kalkışma son hızıyla devam edecek bu mukaddes vatanımız kirlenmiş ayaklar altında ezilecek ve kirlenecekti. Öncelikle milletimize geçmiş olsun diyorum. Meydanları boş bırakmadıkları içinde teşekkürler ediyorum. Aziz şehitlerimiz dağların yamacında açan bir çiçek değillerdi, gönüllerimizde açan vatan çiçekleridir onlar. Meleklerin ellerinde giderken cennete bize el sallar iken sahip çıkmamızı istediler bu vatanımıza, bizlerde milletçe sahip çıkmak için buradayız. Vatanımızı bölerek ezerek büyük bir kazanç ve yıkım peşinde olan içteki ve yurtdışındaki o hain uzantısı olan insan olmayan insan, Âlemlerin Rabbi Yüce Allah’ın ve sonra kahramanlarımızın sayesinde yıkımı yaşadılar elhamdülillah. Milletin birden diriliş ve silkinme ile devletin ve bizlerin Cumhur Başkanı Başkomutanın gayreti ile püskürtüldü. Sokakları terk etmeyin diyen Başkomutanın yanında vatanın her köşesinde nöbetteyiz. Asında şanlı tarihimizi bildikleri halde bir anlık nefretle gaflete düşerek “belki” yıkarız düşüncesi ile yola çıkanlara o belki’lerini daha ağızlarında söz olarak çıkmadan boğazlarından midelerine en acı tokatla indirdik. Haydi, bakalım sindirebilirseniz sindirin bakalım. Bir şey daha eklemek istiyorum, 15 Temmuz darbe ya da kalkışma ya da yürüme ile girişimi, silahlı kuvvetler adına, anlatımı telaffuzu çok zor olan, tespit edilmesi bunun silahlı kuvvetlerin her ne kadar işi olmazsa da derinden birçok bir zararlar verdiği kesin. Şimdi Askerimizle komutanlarımızla milletçe el ele omuz omuza birlikteliğin kardeşliğin şölenini yaşıyoruz.
-Teşekkürler ederim, evet sayın seyirciler burada herkesin bir derdi var oda ”Vatan” derdi. Yaklaşalım ilerdeki vatandaşımızın yanına onunda duygu ve düşüncelerini alalım. Efendim merhabalar bu yaşananlarla ilgili sizde bizlere neler söylemek istersiniz acaba?
-Teşekkürler ediyorum, yaşanılan coşkuya sizlerde şahitsiniz kısacası ”Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözünü şu an yaşatan aziz milletin vatana sahip çıkmasını hep birlikte izliyoruz ve yaşıyoruz. İki dudakları arasında pis pis sırıtarak çıkardıkları ve düşündükleri bu ayaklanmanın sözlerini, daha hayata geçirmenin ilk adımında Yüce Allah’ın yardımı azizi kahramanlarımızın sayesinde despot bir ayaklanma ile masum insanlara silah sıkarak bunu gerçekleştirmeden yüreklerine milletin birlik beraberlik kardeşlik okları ile sapladık çok şükür. Bu nasıl bir mantık insanlık ve yaşadıkları nasıl bir Müslümanlık ve din ise insanı masum insanı öldürmeyi mubah görüyor ve yüreklerini dahi sızlatmıyor, bunlar Ebu lehebi, Ebu cehili firavunu bile geçtiler insafsızlıkta zalimlikte… Bu hüzünden sonra ülkemizde yaşanılan cennet kokusu ile kokulanmış istiklalin bayramıdır, daha düne kadar herkes kendi derdinde kendi çıkarı için ayrı ayrı mücadele ederken bugün tek bir derdi var ”Vatan”. Çıkar kavgası bitmiştir, gönüllerin birbirinden ayrı kalarak donması bu samimi sıcak iman ve kardeşlikle ısınmış ve erimiştir yok olmuştur. Yüce Allah-Her hayırda şer her şerde de hayır olabileceğini ayetini gerçeğini şu an bize yaşatıyor Nur Kur’an ‘ın nur kokusu ve havası ile. Gönül sandallarımızı delerek bizi denizde boğmaya yelteneler kendileri nefretlerinin denizinde boğulmuştur. Şehitlerimizi Meleklerin elleri ile cennete uğurladık onlar biz gülelim rahat yaşayalım diye canlarını feda ettiler ve bende diyorum ki, yaşasın zalimler için cehennem. Ayrıca Üstadın dediği gibi ”Hakkıdır hakka tapan milletimin İstiklal. Aynı dili ve dini yaşadığımızı sandıklarımız tarafından hançerlenmek, işte bu af edilir gibi değil! Birbirimize aynı dil ile aynı iman ile güzellikleri yaşatmamız gerekirken, böylesine nefret kusan şer ocakları bizden olamaz. Yaşadıkları bu dinde hiçbir dinde yoktur, uydurma şeytanın başrolünde olduğu yalancı bir sapıklıktır diyebilirim ancak. Türk toplumun kültürel olan değerlerinden, ayrıca birleştirici insanları birbiri ile kucaklaştıran din, ahlak ve tasavvuf anlayışından uzak, şeytani bir fikirle vahşetle beslenen bu hainlerin elbette yaptıkları yanlarına kar kalmayacaktır. İnsanın bireysel olarak karşısındaki arkadaşına karşı kusurları olabilir ama bunlar bunu da aşarak hatta her şeyi insanı ezerek öldürerek af edilmesi mümkün olmayan bir hareket ve düşünce ile yıkım için yola çıkıyorlar, yıkım için çıktılar, yıkıldılarrrr. Halkın milletçe vatan toprağında aynı nefesi aldığı bir atmosferde bunların solukları havayı boğuyor, bizleri havasız bırakıyor. Bilinen belli kalıpları, insanlığı yok etmeyi aşarak özgürlüğü kısıtlayarak düşüncelere fikirlere hayata pranga takmak isteyen bu zavallılar, ceza kanunumuzda kalıbı yani belli kalıbı varda rafa kaldırılmış olan, idam kalıbı ile şekil alacaklardır.
-Teşekkürler ediyoruz efendim.
-Rica ederim, sizlerde sağ olun, bizlerle nöbettesiniz.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Devam edecek İNŞALLAH

Hiç yorum yok:

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç