kır çiçekleri gibiydi gözleri onda kendimi seyrederdim
güneş gibi ısıtırdı sözleri o sözleri ile ısınırdım yaz gibi
yorgandan yumuşaktı dizleri dizlerinde yatar uyurdum ben
yüreğime korku girmişti yeşil çimenlerin kuruması gibi
benden önce ah benden önce
hakkın rahmetine kavuşur diye
benden önce hakkın rahmetine kavuştu
beni suskun gözleri yaşlı sabahsız bıraktı
bütün kır çiçeklerim soldu kokmaz oldu
güneşler artık beni ısıtmaz oldu
gündüzüm gece oldu
her döşek yorgan bana batar oldu
yüreğim ömrüm günlerim onsuz kaldı soldu
benden önce hakkın rahmetine kavuştu
beni suskun gözleri yaşlı sabahsız bıraktı
gökyüzüde benim gibi karardı derken
gökyüzünde gözlerini gördüm
güneşle beraber doğuyordu içim ısındı
kırlara baktım ışığıyla kır çiçekleri
onun gibi gülümsüyordu kokuyordu
benden önce hakkın rahmetine kavuştu
beni suskun gözleri yaşlı sabahsız bıraktı
artık her gün kırlarda kır çiçekleri arasında geziniyorum
sabah güneş doğarken en yüksek dağların başındayım
esen rüzgarda duyuyorum sesini
elleri içinde sanki saçlarımı okşuyor
sakın üzülme seni bekliyorum diyor
dağların arasında bende ona sesleniyorum
bekle beni bende geleceğim diyorum
hala bekliyorum ona yeniden kavuşmayı
mezarımda dizlerinde oturmayı
gözlerine bakarak kendimi mesut beni onu görmeyi
benden önce hakkın rahmetine kavuştu
beni suskun gözleri yaşlı sabahsız bıraktı
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere başvurulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder