Bilmedik sandınız yaptığınız oyunu
Tilki diye aramıza soktunuz koyunu
Yutmayız biz böyle her oyunu
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Aylar geldi geçti işte gün geldi
Elinizdeki matkap bakın sizleri deldi
Zaten gürlediğiniz esen bir yeldi
Sizi içine kattı çekti sizinle gitti
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Gündüzle yoktu işiniz hep karanlık gece gibiydi işiniz
Yalan dolanla dolaştınız elinizdeki nesneyle geldiniz
Sığmadı karanlık yanımızda hiçbir yere bittiniz
Hak ile hakikat tecelli etti hayret ettiniz
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Biz yemeyiz çamura düşmüş kokmuş hıyarı
Biz yıkmayız düz duran hiçbir duvarı
Biz bozmayız düzgün olan hiçbir ayarı
Saygı duyarız insana değil bu dünya insan satış pazarı
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Yanlış yolu düzgün sandınız geri döndünüz
Yanlışı görseniz de anlamazsınız neden ürktünüz
Yağmur sizin duanızla yağmaz boşa yola çıktınız
Tecelli edecek haktı hakikatti neden kör gözle baktınız
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Her nimet yenilmez diş ile
Her elektrik çalışmaz her fiş ile
Zaten layık değilsiniz siz gülüşe
Siz layık değilsiniz amma biz layığız gülmeye
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Niyetiniz bir anda hava oldu söndü
Niyetiniz zaten yıkmaktı yolda döndü
Bindiğiniz arabayı neden yabancılar sürdü
Yok muydu ehliyetiniz arabanız devrildi hastahane göründü
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Kul Mehmet’im ne söylersen söyle bazısı anlamaz
Tavaya nimeti koysan nimet değil diye sofraya koymaz
Aklı ithal fikri ithal satılıktır baş üstünde durmaz
Elin adamı vurdukça hoşuna gider utanmaz arlanmaz
Oyun oynarken ne yazık gördünüz
Kafanıza inen milletin topuzunu
Mehmet Aluç /Kul Mehmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder