Sensizlikle
uzakta yaşamaktan usanan gönlüm diyor ki bazen, bırak sana koşmayan nazlı yârin
peşinden koşmayı, hayallerinin peşinde koşmayı bırak, hayallerin yolda bir gerçekleşmemiş
hayal olarak kalsın. Ne kara gözlerini nede misler kokan tenini saçlarını düşün
diyor, ama gel gör ki yüreğim perişan kan damlar iken, sen sen diye feryat
ederken unutamıyorum ve hala peşinden koşuyorum, ama sana ulaşamıyorum! Sanki sen
başka dünyaların insanısın, seninle ıslanan kirpiklerimden sen akıyor, ama sen
görmüyorsun belki de gönlümün sesini dinleyerek senden vaz geçmeliyim, belki o
zaman sen peşimden koşar gelirsin, ama senin de peşimden koşarak benim gibi
hasret acısı ile yanmana kavrulmana gönlüm razı değil…
Şu
an karşımda sen varsın sana bakıyorum diye oturuyorum gecenin sessizliğinde, sabah
ne zaman olur bilmiyorum sen karşımda var isen zaten sabahtır her dem her vakit,
ama sancılar ile kıvranınca ayıkıyorum ve karşımda sen değil hayalin varmış
anlıyorum o zaman. Sığamıyorum bu dünyaya, sabahlarıma sensizliğinin yüreğimde
bir hançer gibi saplanıyor yüreğimde hasretinin çizikleri kesikleri ile
paramparça iken, tüm mahalle feryadımı duyuyor bir tek sen duymuyorsun…
Anladım
seninle aşkın baharlarını yaşamak imkânsız, seninle gülümseyerek yaşamak imkânsız!
Seninle nisan yağmurlarında el ele yürümek gözlerinin içine bakarak gülümsemekte
imkânsız, sen imkânsızların mutsuzlukların sevgilisi olmak için varsın galiba
buda bana uymaz, hatta çok bol gelir bana… Bu nedenle unutuyorum seni siliyorum
seni yüreğimde ömrümde haydi sana kendi yolunda mutsuzlukların kollarında bol
şansızlıklar…
Mehmet
Aluç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder