-Sana söylüyorum benim için mi geldin?
-Evet
-Suratında gülümsemeyi nerede bıraktın da bu ekşi suratınla mı bana geldin?
Elini yüzünde şaşkınlıkla gezdirirken, kadın kahkaha ile.
-Anlamıştım, hissetmiştim, kendine güvenin olmadığını, tam on ikiden vurdum.
-A...Ama nasıl olur?
-İnsan elini suratında gezdirmeden suratının ekşi olup olmadığını hissedemez mi? Hisseder, ama sende his kalmamış.
-Sen yoksa benimi gizli gizli takip ediyorsun, hem karşımda her şeyi bilen bir görüntün imajında yok!
Kadın afalladı, çantasında küçük aynasını çıkardı, baktığı anda erkek bastı kahkahayı.
-Pişti oldu, nasılda kendi oyununla seni alnının ortasından vurdum.
Kadın başını öne eğdi, elindeki pahalı ayna yere düştü paramparça oldu. Erkek üzüldü, yere eğilirken kadın.
-Sakın dokunmayın elinizi kanatabilirsiniz, artık benim aynaya ihtiyacım kalmadı, sana ders vermek isterken ben dersimi aldım, özür dilerim sizden. Aslında daha öncesinde aynadan kurtulmak zorunluluğunu hissettim ama atmak o kadarda kolay değilmiş, belki de zamanı değildi.
-Aman üzülmeyin bakın ben üzüldüm mü sizin gibi?
-işte bazen bu söylediğiniz pek mümkün olmuyor, hep sözlerimle insanları alt etmeye alışkın olan birisi için çok zor.
-İnanın bu hadiseyi bir sır gibi saklayacağım, içiniz ferah olsun.
Kadın gülümsedi,
-Size inanabilir miyim? Gerçekten benim için... Yok, buna ihtiyacım vardı hatta hak ettim ben.
-Haydi, ama biraz önceki gibi gülümseyin haydi, size çok yakışıyor inanın. belirli ki uzun zamandır ciddiyetinizi takındığınızdan beri gülmüyorsunuz.
-O kadar belirli oluyor mu?
-isterseniz aynaya bakın...
-Yok, bu defa beni kandıramazsınız çünkü çok doğru söylediniz yani aynaya gerek yok.
-Öksüz kalmış çocuk gibisiniz gülmeye karşı, bakın az güldünüz öksüzlüğünüz gitti, dünyanın en zengini oldunuz.
-Sahi kuzum siz bu akşamın karanlığında bu barda tek başına nereden karşıma çıktınız?
-Bilmem! Güzelliğinize vurulmuş olamaz mıyım?
-Ben be güz... Beni kandırmayın, çöl gibi ıssız yüreğim benim.
-Oraya güller laleler diksem yeşermez mi diyorsun?
-Evet.
-Var mısınız bahse girmeye?
-Evet, karşılığı ne olacak?
-Benim için sizi kazanmak yetecek, sizi bilmem...
-Vay alçak gönüllüğünüz elinizde pekâlâ benim içinde sizi kazanmak yeterli olacaktır.
-Beyaz mavi veya sarı size çok yakışacak, önce kıyafetlerinizi değiştirelim.
-Hayatta kabul etmem ben o renkleri giyemem, siyah sade olacak benim için.
-Beyazlar hassas günler de...
-Onu da hal ederiz o günlerde siyah giyersiniz canım sizde. Şimdi ölü olmayan sizdeki bu ölü imajı değiştirelim.
-Ağzınızda çok güzel sözler çıkıyor yoksa siz beni tavlamak için mi geldiniz buraya?
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Devam edecek inşallah
__________________
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...
Mümin tövbe ile merhamet ister Rabbin'de affı için
Selam ve dua ile...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder