Birbirine
zıt batık bir görünüm sergileyen bireysel fikir ve yaşantı içinde yaşarken, yatay ve
dikey sıçramalarla değişen yolunu kaybeden aklın ve düşüncenin anaforunda
kalarak, hem üşüyoruz hem de çaresizlik uçurumuna düşüyoruz. Batık bireysel
fikir ve düşüncesizlikle, hayatımıza prangalar vurarak hep batmanın peşindeyiz
nedense! Bir birini bütünleyen tahammül ile doğru olan ile olmaktan hep kaçarak,
bu dermanı almaktan kaçıyoruz! Doğru olan nedir, doğru neye göre doğrudur ölümlü
olanın ve her an yok olmaya mahkûm olan insanın düşüncesi mi doğrudur? Yoksa
ölümsüz olan kâinata hâkim olan bizleri âlemi yaratan sonsuz Merhamet sahibi
Yüce Allah c.c. söylediğimi doğrudur? Elbette ki, merhameti sonsuz bizi ve âlemi
yaratan yüce Allah c.c. söylediği doğrudur.
Öyle
ise biz, kendi ve şeytanın hırçınlığı ile neden doğru olanın peşinde değiliz? Bu
hırçınlık ve yanlışlık bize ne kazandıracak? Mezarda bize yardımcı olacak mı? Elbette
ki hayır! Doğru olan, hak olan düşünce ile düşüncelerimize hayatımıza canlılık
kazandırmak yerine, onu yakarak hem dünyamızı hem de ahiretimizi yakıyoruz. Canlılık
yani ruh can, insanı canlı tutan hayat verendir, bilinmez ki neden cansızlık
peşinde koşarak, cansız duygusuz hissiz yaşamaya çalışıyoruz muamma!
Aktif
olarak, hak yolda imanla kıvılcımlar hayat saçan hak ile doğru ile olsak,
canlara canlı can olsak beraber gülsek, yarınlara beraber yürüsek kötümü olur
acaba? Elbette ki çok güzel enfes olur. Bireysel yaşayarak, bireysel düşünce
hırçınlık ile en düşük seviyesizlikle, yok olmanın sokaklarında sürünerek
yaşamayı neden seçeriz? Yeniden dönüş yaparak, doğru olan yola girerek
kentsel dönüşümler gibi dönüş yaparak, hak olan yola düşünceye göz kırpmayız,
gülümseyerek bizi sarmasına müsaade etmeyiz hala anlamış değilim!
İçimizde bizi yakan, bireysel düşünce anaforu,
bizi yakarken karşıda akan nehirde içimizdeki yanını söndürmeye koşmaktan, çok
mu aciziz acaba? Bu ayaklar koşmak varmak için değil midir? Neden varmak
için olanı, kaçmak için kullanırız? Anlayan bunu anlatacak olan var mı
acaba? Sancılarla yaşamak, çok mu cazip geliyor bize acaba? Demek ki sancılar
sürünmeler bize çok güzel yakışıyor da, onula gönlümüzü süslüyoruz ve yol
alıyoruz! İçimizdeki ıstırabın feryadı âlemi yıkarken, neden duymayız
hissetmeyiz, çare işte karşımızda az tahammül hak olanın hak yolunda buluşmak
bizin doğrumuz doğru olamaz, Yüceler yücesi Allah c.c. söylediği doğrudur
diyerekten ona teslim olmaktır, bu çare öylesine çok çok pahalıda değildir, kendi
dünya ahiret ve ömrümüz için çok güzel ve en doğru olan, bir yaşamdır
mutluluktur.
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder