Şimdi şöyle hayatımızda geriye dönüp baktığımızda, hiç olağan üstü ve olağan şeyler yaşadığımız aklımıza geliyor mu acaba? Bu yaşadığımız olağan üstü veya olağan olan bizim gönlümüzde, bir kıpırdanma hissettiriyor mu acaba? Kişinin kendini ve geriye dönük, kendini sorgulayarak yarınına bakmak için yaptığı bu sorgulama ile aklıselim davranarak, hayatını yaşayıp yaşamadığını, hayatımızı nelerin kontrol altına aldığı meydana çıkarken, pişmanlık mı duyuyor yoksa sevinç mi duyuyor bunu bilmesi öğrenmesi çok önemlidir. Şimdi bunu göz önüne alarak sorgulamak istersek, inanın ki Âlemlerin Rabbi olan Yüceler yücesi Allah c.c. ile günde beş vakit namaz olmazsa gönlümüzde ömrümüzde anımızda, inanın ki sanki boşa yaşıyoruz ömrümüzü, bize bir şeyler hissettiren boş anların bomboş düşüncesizliği ile yaşayamadığımız hissettirmesi ve yaşadığımız anı Yüceler yücesi Allah ile doldurmak, günde beş vakit ile bize zamanı hatırlatan var olduğumuzu hissettiren ve Salih amel ve merhamet duygusu olunca insan bu hayatta yaşadığını anlaması işte aradaki fark ve hayatın sırrı ve anlamı ve manası burada gizli…
Yüceler yücesi Allah c.c. teslimiyetle, hayatın değerini yaşadığı anın içinde Yüce Allah c.c. olmasının huzurunu şükrünü Nur Kur’an ile Nur Resulün izinden giderek, birazcık huzur ve cennet esintilerini hissetmesi ve vicdan denilen duyguyu hissetmesinin değeri, hiçbir altın elmas dünya malı ile boy ölçülemez. Eğer bunlar yok ise her gün hayatımızda ömrümüzde gönlümüzde, bizim boşa yaşadığımızı hissettiren bir sızı ile yaşarız ve de hiç farkına varmadan ömrümüzü boşuna heba etmiş oluruz. Hayatımız sonsuz Rahmet merhamet sahibi yüceler yücesi Allah c.c. ile örülü değilse az veya çok, inanın yaşadığımızı ve soluk aldığımızı bile hissetmeyiz… Çünkü boş olanı yaşayınca, boş olanda hissiz anlamsız değersiz olunca bir anlam mana ifade etmeyeceği için, boş olan boş bir adımlarla ömürler haliyle boşa geçip gidecektir. Günde beş vakit, âlemi yaratan Yüceler yücesi Allah c.c. huzurunda var olduğunu hissetmek, cennetin huzurunu kokusunu duymak, bu dünyada yalnız olmadığını hissetmek, yarın elimizden imanımızın gereğince Salih amel ve darda kalmış bir komşumuza dostumuza vatandaşa elimizden geldiğince yaptığımız iyiliklerle, Allah c.c. kavuşmanın huzuru bu âlemde hiçbir altın elmaslarla ölçülmez, onlar bu güzelliğin yanında, sönük ve değersiz kalır.
Bu beden ve içindekiler, boş dünyanın, boş anlamsız sadece kendimize sadece ben dedirttiren geçici hevesleri ile hükümdarlık kurmasına izin vererek, nefsi ve şeytani hislerle sadece kendimiz ve ailemiz için yaşamamız gerektiğini hatırlatanın peşinde sürükleyen, boş işlerle olmanın pişmanlığını duymamak için günde beş vakit secde ile Yüce Allah’a teslimiyet ve Salih amellerle olmamız gerekir. Gönlümüz boş olursa dışa yansıması da boş olarak yansıyacaktır ve bize bir değer ve anlam katmayacaktır hem kendimize hem de topluma. İstek arzu ve dürtülerimiz, sadece dünya için çalışmamız gerektiğini çok çok fazla dünya malı kazanarak ,kasalarda boşuna yığmamız gerektiğini söylerken, yarın ölünce elimizden alınacağı gerçeğini bize unuttururken, günde beş vakit namaz ise bize, dünya arzu ve dürtülerine kulak asma, rızkından çok ama çok olanı boşuna saklama sadaka ile zekâtını ver kazancı sana veren Yüceler yücesi Allah c.c. ihtiyacı olanların rızkını da senin kazancının içine katmıştır ve senin bu imtihanla, bunu yapıp yapmadığını görmek için içine gizlemiştir. Eğer sen bunu hatırlar ve iman ederek bilirsin ve verirsen, imtihanını kazanmış kazancının hakkını şükrünü yerine getirmiş olursun. Haliyle sen kul olarak hem bunu yerine getirerek ihtiyacı olanların ihtiyacını gidermenin sevabını-düşünebiliyor musunuz az bir kazançla hem sen kazanıyorsun, hem de sevap kazanıyorsun Yüce Allah’ın hikmetindeki sırrı anlaya bildik mi acaba-kazanarak toplumda ihtiyaç sahiplerini sıfırlayarak, rahat huzurlu bir yaşantı ile birlik ve beraberlik içinde yaşamanın cennet kapısını açmış oluyoruz, Allah’u Ekber…
Ayrı ayrı yaşamak yerine, birbirimizin gönül kapılarımızı açarak hatta dünyalık vuslata kavuşarak, iman etmenin boyutunu aşarak bu âlemde yaşadığımızı ve var olduğumuzu ancak bu şekilde hissedebilir ve yarınlarda veya seksen doksan sene sonra geriye doğru, nefis muhasebesi yaptığımızda gönlümüzde bunlarla bir kıpırdanma sevinç var olmanın yüce Allah c.c. ile olmanın sevincini coşkusunu her an hisseder ve yaşarız.
Yüceler yücesi Rabbim her an kendisi ile olan, günde beş vakit namazını kılarak zekât ve sadakasını vererek, yaşadığını anlayan hissettiren bu güzellikler içinde olmayı bize nasip etsin-tabi biz az ister isek az birazcık bu yolda niyetimizi olur ise-Cümlemize kardeşlerim. Allah c.c. emanet olun, selam ve dua ile.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Devam edecek inşallah
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder