Gelir bir meyyit uzakta tabutta
O kadar ağır ki taşınmaz omuzlarda
Pişmanlıklar akıyor tabut aralarında
Gözyaşıyla yıkanmış sanki mezarı o anda
Bir ömür dediğin nedir bir tabuta sığan
Arkasında feryat figanla ağlanan
Çağıran Yüce Rahman çağırdığında varılan
Gözyaşıyla yıkanmış sanki mezarı o anda
Ayrılık dağlasa da vurulsa da sinelere
Varılacak gündü vardın işte bu günlere
Ne götürüyorsun giderken ötelere
Gözyaşıyla yıkanmış sanki mezarı o anda
Gezerdin bir gün viranelerde
Gezmek isterdin sen gönüllerde
Aklına pişmanlıkla Rahman geldi gözyaşıyla o anlarda
Şimdi o gözyaşıyla yıkanmıştı sanki mezarı o anda
Tabut bir anda olur kuş kadar hafif
Edemedi bunu omuzunda taşıyanlar tarif
Anlardı ancak bunu anlar o arif
Şimdi o gözyaşıyla yıkanmıştı sanki mezarı şu anda
İşte o gün gönlüne dokunmuştu Yüce Rahman
Demişti o gün neydi bu yaşadığım nasıldı bu zaman
Gönlü kuşlar gibi uçmaya başlamıştı o an
Şimdi o gözyaşıyla yıkanmıştı sanki mezarı o anda
Sonsuza açılır her zaman merhametin kapısı
Merhameti Yaratan Yüce Allah’ın kuldur yapısı
Şimdi tabutta o bir anı yaşatıyordu onu bu anısı
Şimdi o gözyaşıyla yıkanmıştı sanki mezarı o anda
Aradan birkaç gün geçmeden şimdi meyyit oldu tabutta
Şimdi neydi gördüğü bu güzellik o gün müydü yahutta
Şimdi yaşadığı bambaşka bir âlem bambaşka bir boyutta
Şimdi o gözyaşıyla yıkanmıştı sanki mezarı o anda
Kul Mehmet’im ölüm ne zaman gelir acaba hangi fırsatta
Gerçek hayat merhametli olup merhametle insanlarla yaşamakta
Gaye amaç arayarak âlemleri kendini yaratan yüce Allaha ulaşmakta
Gerçek pişmanlıkla tövbe kapısında bir damla gözyaşı akıtmakta
Şimdi o gözyaşıyla yıkanmıştı sanki mezarı şu anda
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Sitedeki yazıların tüm hakları ve sorumluluğu yazı sahiplerine aittir. Yazıların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Aksi davranışlara karşın yasal işlemlere başvurulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder