İnsan yaşarken bu hayatın içinde kayıtsız kalabilir mi? Hissiz olabilir mi? Duygusuz olabilir mi? Olsa olsa ölen bir bedende bunlar olabilir, öyleyse dünyamızda onlarca insan katl ediliyorken, hakkı olmayan hakkıymış gibi bir ülkeyi işgal ederken, insanları acımadan katl ederken, bizler buna kayıtsız hissiz duygusuz kalarak izliyorsak ses çıkarmadan yaşıyorsak bakıyorsak tabi bakmakla hiç alakası yoktur bu bakmanın, öyleyse bizler yaşayan insan değil ölmüş fakat farkında olmayan insanlarız!
Fazla para kazanma hırsına sahip olma, tüm gücünü sağlığını mutluluğunu elinden alır sakın bu hırsla sararıp solma.
İnsan, arzularına hırsına egosuna kendisi köle olur bir ömür boyu ona çalışır, kendisi için bir şey kazanmaz hep kaybeder. Eğer kişi, ben köle olmam diyerek arzu hırsına ihtirasına egosuna sırtını dönüyorsa, onlar kaybeder, iyilik yolunda hep kendisi kazanır.
Özgürlük ateşiyle yayan bir yüreği ve bu yüreğe yani gönüle sahip bir insanı, köle yapamazsınız, köle yapsanız da o özgürlük yolunu bulmak için gece gündüz çalışır ve köleliğin zincirlerini parçalayarak özgürlük yolunda tek başına koşar. Önemli olan hangi yolu hangi duyguları kim için taşıdığınız yanınızda gezdirdiğiniz önemli. İnsan tek başına özgür yaşasa diğer insanlar köle olsa bu özgürlük, bir mana anlam taşımaz, ama toplumun özgürlüğü için mücadele ederse, toplumca özgür olurlar, özgürlüğün yolunu kapatanları bu hayatta yok ederek, özgürlüğün yolunu açmış olurlar.
Kendi arzumuz çıkarımız ekseninde, sadece kendi yaşantımızı idame etmek için çalışmak, toplumumdaki bireyleri önemsemeden kazanmak, bir süre sonra bize sıkıntı verecektir. Kendini düşünerek diğer insanları önemsemeden yaşamanın monotonluğu ıstırabı, yalnızlığın sancısıyla kaplanmış bir odada kendisini sıkışarak hapis ederek, bu monotonluk anlamsızlıklarla dolu dünyasında, kendi eliyle kazandığı sancılarını bir ömür boyu yaşarken, karşısındaki insanlarında mağdur ederek, o sancıyı kendisiyle beraber olanlarda çekecektir haliyle. Ruhuna işleyen bu benlik egosu arzusu kazanma hırsı kendi çıkarını düşünme saplantısı, özgürce yaşamasına izin vermeyerek modern anlamda, modern köle yapacaktır. Terk edip gitse kazancım kaybolacak eriyecek korkusu saplantısı, bedensel özgürlüğünü etkisi altına aldığı gibi alan etkisi teorisi denilen teoriyle bulunduğu alandaki insanları da etkileyecek, etrafındaki insanları da bir köle gibi gösterecektir, işte bu saplantı aslında köle olanın kendisi olduğunu her zaman unutturacaktır.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder