Canan
yoksa aşk ne arasın gönülde
İman
yoksa Allah’a teslimiyet ne arasın kulda
Vatanın
yoksa arama yatacak bir ocağın
Cananın
yoksa taş ile doldur sen kucağın
Vatanı
olup sancağı ile yaşayan
İmanı
olup imanı ile yaşayıp uyuyan
Cananı
olup aşk ile konuşan
Taşa
gerek yok
İman
ile sancak ile aşk ile dolu kucağın
Merhametsiz
olanı Mevla ne diye kayıra
Cehennem
mekânın da ona yer ayıra
Merhametli
olan cennette düşe yata çayıra
Zengin
vermez zekâtını onu kar sanır aklı sıra
Merhametsizi
salsan yola
İnsan
göre dersin merhametli ola
Merhameti
görünce salak salak der bu ne ola
İşte
sana merhamet kalbin bunun ile dola
Abdest
almak için bilmez sanki suyu
Şeytandan
almış inkâr için huyu
Önüne
gelene eşer kuyu
Anlamaz
inkâr ile kapalı bütün duyu
Okumayı
bilmez bir Fatiha
Fetva
verir durmaz her bir kula
İpek
elbise giyer değer vermez çula
Daha
dün çul ile gezen çıkma sen yola
Okuması
yok cahil konuşunca dersin dekan
Burnu
havalı insanla arasına çeker camekân
Ramazanda
oruç tutmaz kalbim der temiz sırıtkan
Kalbi
temiz olmak nasılmış cehennem gösterir o an
Ramazanda
oruç tutmaz derken
Hasta
olanı söylemedim anlayan anladı erken
Sen
gittiğin yolda biz daha dönerken
Önce
farz sonra sünnet sonra nafile budur erkân
Ağlamaz
ki beraber ağlayasın
Çağlamaz
ki beraber çağlayasın
İster
ki hep çalıp çırpasın
Çalıp
çırpma ile cennete yol alamazsın
Zengin
merhametsize yalaka olan
Üç
kuruş para kazanırım diye dolanan
Para
yerine fırça alıp dayakla kovulan
Sende
çalış kazan ihtiyacı olana ver
Kul
Mehmet’im aklına geleni söyledi
Sanmayın
doğru var iken yalanı söyledi
Gönlünde
geçeni söyledi oh hafifledi
Yalan
bir saat doğru söz söylenir ebedi
Mehmet
Aluç-Kul Mehmet-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder