Her gece ölüp ölüp dirilirken canım
Şaştım kaldım geceleri sensiz kaldım
Gidişin mi bela sensizliğin mi çözemedim
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Muhalif fikirlerin rüzgârı mı esti etrafında
İspat için soru sormadın kaçtın yanımda
İkna edemem diye mi korktun vurdun sırtımda
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Mümkün olan bendeki duygularımdan mı korktun
Bende mümkün olanlar senin için eksik miydi vurdun
Karşıma geçip yanlış giden hakkında bir sorumu sordun
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Zihninde kabul edemediğin neydi neden söylemedin
Hata bende ise kabul eder düzeltirdim sevdiğimi görmedin
Yeterlilik derecesin den mi korktun kendine değer mi vermedin
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
İstek ve arzularına yetişemedim ise arzularına sınır çekeydin
Birbirimize yeterdik yetersizliği aşardık bana bir söyleseydin
Küskün gecelerimizde bana gönülden sen bir gülümseseydin
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Tam mükemmel insan ararsak yalnız kalırız işte kaldık
Neden acaba gönlünün kapısını yüzüme kapattın biz olamadık
Giderken neden güzel aşkımız hatırına demedin Allahaısmarladık
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Var olanı kabul etmek insanlığın gereği olsa diye düşünürüm
Var olandan daha güzelini el ele yapmak gerekir derim
Benimle yol almayanı ben sanma bir daha düşünür üzülürüm
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Kul Mehmet’im bal damlama dı bir gün dudaklarında
Her gün gezdim etrafında kaldım bir sığıntı yanında
Bir ateş değdi yaktı bu bedenimi san her yaklaştığımda
Kaldım bin bir çözümsüz belaların içinde
Mehmet Aluç-Kul Mehmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder