Bu Blogda Ara

10 Şubat 2016 Çarşamba

Sanki Biraz Geç Kalmış




Her şeyi ben bilirim kim demiş
Kendini bilmez o halt etmiş
Aradım buldum ben her şeyi bilen kimmiş
En sonunda buldum her şeyi bilen Rabbimmiş
Ben her şeyi bilirim diyen kul kafayı yemiş
Aklını yerken peynirle uçurumda boşluğa dalmış

Biriside demiş ben herkesten fazla severim demiş
Aradım buldum baktım kendi çıkarı için demiş
Herkesten fazla sevene Rabbimmiş bilememiş
Yüce Rabbime yaklaşmayınca sevgiyi görmemiş
Bilmeyen ne bilir Rahmanı hissiz kalmış hissetmemiş
Aklını yerken peynirle uçurumda boşlukta kalmış

Biriside demiş çekilin yoldan ben nefretle geliyorum
Sakın ola önümde sizler durmayın
Döşüyorum yollara mayın sakın basmayın
Yüce Rahman der kul canı size haramdır dokunmayın
Nefis şeytan sizi yoldan çıkarır yanaşmayın
Nefretle olanı yola getirin gözüne gerçeği saplayın
Aklını yerken peynirle uçurumda kendini boşluğa salmış

Rabbim der sakın ola harama yanaşmayın
Haksızlık için sakın kulların canını yakmayın
Nefis şeytan ilerde çağırırsa sakın yüzüne bakmayın
Sakın ola çaktırmadan sessizce kolunuzu koluna takmayın
Günah deryasına dalarsanız gören yok sanmayın
Günaha bir an dalarsanız tövbe kapısı var sakın unutmayın
Bundan sonra bir daha günah deryasına dalmayın
Aklını yerken peynirle uçurumda kul boşlukta yanmış

İman var iken imansızlıkla yol almayın
Sakın ola Nur Kur’an sünnetsiz kalmayın
Kem gözlerle insan namusuna sakın bakmayın
Derya deniz diyerek nefretle içine dalmayın
Nefis şeytana uyar onu imanla bağlayın,
Tek başına yola sakın salmayın
Aklını yerken peynirle kul uçurumda boşlukta her şeyi anlamış
Anlamış anlamışta sanki biraz geç kalmış
Uçurumdan düşerken aşağıya o an soluksuz kalmış

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

9 Şubat 2016 Salı

Ey Putin Ey Zalim İt



Ey Rusya halin çok müşkül
Yaktın onca masumu çıkardın fasikül
Parçalanacaksın molekül molekül
Senden eser olarak kalmayacak kül
İman karşısında olamazsın herkül
Müslümanları sen koru yüce Rabbim

Ey zalim Rusya
Sen imanı yıkamazsın karşında var tevhit
Sen ancak kalleşlikle vurusun yıkılmaz mücahit
Cümle âlemle Rabbim zulmüne şahit
Gebereceksin sen ey it
Nefretinle boğulacaksın siktir ol git
İman karşısında olamazsın herkül
Müslümanları sen koru yüce Rabbim




Ey zalim Rusya ey dingil it
Öksüz yetimlerin ahı sizi boğacak
Soluksuz kalacak güneşiniz doğmayacak
Cehennem çukuru sizin için açılacak
 İman karşısında olamazsın herkül
Müslümanları sen koru yüce Rabbim
Cehennem zebanileri sizinle olacak


 Cehennem sizin sıktığınızdan fazla sıkacak
Cehennem ateşinde kızaracaksınız
Olmayacak ey zalim size acıyacak
İman karşısında olamazsın herkül
Müslümanları sen koru yüce Rabbim

Ey putin ey zalim it
Yıkılır mı binlerce yiğit
Vurulacak sana açılmaz kilit
Ey it oğlu it
Boynunuza geçecek ecelden yağlı ip
Siz adam değilsiniz bulunmaz sizde tip
İman karşısında olamazsın herkül
Müslümanları sen koru yüce Rabbim

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Vatanını Sev Az Ol İnsan



Vatanını sev az ol insan
İnsanlık biterse biter zaman
Nefret ile yaşayamaz insan
Hilal uğruna insan olmaz mı şehit
Vatan uğruna temizlen mi havlayan onca it
İman ile yaşa iman ile ahirete git

Millet ile şaha kalkar bayrak
Merhametle gönüller olur ak
Merhametli olana yaklaş yakından bak
Merhametli ile nefrete bir yumruk çak
İman ile yaşa iman ile ahirete git

Ey milletim Rahmandan biter mi ümit
Fazla sıkmayalım bitmesin tahammül limit
Temelsiz evin üstüne serilmez ki kiremit
İman ile yaşa iman ile ahirete git

Vatansız minarelerde okunmaz ezan
İnsan canı dediğin canlara candır can
Ey nefret sahibi nefretinle yan
Nefis çıkarı için akıtılmaz kan
İman ile yaşa iman ile ahirete git

Vatan toprağında camiler dolar oluk oluk
İman ile olunca kul alır her an soluk
İman ile yaşayana yok ki yoksulluk
Zenginlik dediğin paraya kulluk
Ancak Rahmana edilir kulluk
İman ile yaşa iman ile ahirete git


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Az Gül İnsanları Gülümset



Ey kul değimli geliş maksadın ibadet
Sende ne gezer yakıp yıkan nefret
Gece gündüz çalışmazsın edersin şikâyet
Sende neden bulunmaz davan için az gayret
Az gül insanları gülümset
Seni gülüşünle bekler Nur Peygamber ile ahiret

Sonra beklersin boş gönülle hidayet
Gönül kapın kapalı kapıya gelmez davet
Oturur halin görmez insanlara edersin hayret
Gönüllere etmezsin hiç hicret
Az gül insanları gülümset
Seni gülüşünle bekler Nur Peygamber ile ahiret

Şeytan ile yaparsın ticaret
Şeytan ile olan kazanır nefret
O halde var git cehennemde halini seyret
Dert sıkıntı sabırla biter elbet
Az gül insanları gülümset
Seni gülüşünle bekler Nur Peygamber ile ahiret

Dünyayı âlemi iman ile gülümset
Dünya âlem imanına etsin hayret
Haydi, kardeşim ay gayret ile sabret
İman yolu ile sabır yolunda bekler cennet
Az gül insanları gülümset
Seni gülüşünle bekler Nur Peygamber ile ahiret

Cümlemiz kardeşiz kimedir bu kin nefret
Bak haline her şeyin tastamam az şükret
Nimetlerin bol ise birkaç fakir sofrana et davet
Al yanında dursun harca merhamet
Koparsa merhamet lazım olur koparsa kıyamet
Az gül insanları gülümset
Seni gülüşünle bekler Nur Peygamber ile ahiret

Kul Mehmet’im iman olacak ki gökten ine Rahmet
Âlemlere Rahmet Nurdan Muhammed Ahmed
Nur Kur’an ile Nur Resulü et takip etme sakın Rekabet
Akşama olunca sabah olacaktır elbet
Az gül insanları gülümset
Seni gülüşünle bekler Nur Peygamber ile ahiret
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Türkmen Dağlım Yıkılmazsın



Gönlünde iman var Türkmen’im yıkılmazsın
Göğsünde iman ile bayrağın var yok olmazsın
Zalimler şerri ile gelirken vatanı vermezsin
Zalimin şerlerini yanına sizler bırakmazsın
Cenk meydanında şerleri içinde boğarsınız

Ey Türkmenlim vatan için ölenler olur şehit
Aransa bulunur mu sizin gibi yiğit
Yetersi vatan ezilmesin zalim ayağı ile solmasın
Ülkenin ufkuna zalimin karanlığı konmasın

Türken dağlım cenk meydanında imanın sana siper
İmanın o zalimleri bir bir toprağa gömer
Yurt elden gitmesin ecdadın sana küser
Sanmayın hesap bu dünyada biter
Ahirette sorgu devam eder

Yalnız değilsin Türkmen Dağlım Allah sizinle
Şahadet cenneti yazdı alnınıza ne mutlu size
Koşamadık size yüreğimizdesin dua ile ederiz hizmet
Şahadet ki Âlemlere Rahmete komşu eden bu ne büyük saadet
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-


Çözemedim!



Bir kıpırtı mıydı, yüreğimin yerinde kopuşu muydu, bilmem seni severken duyduğum hissettiğim. Tarifi mümkün olmayan sen miydim? Yüreğindeki aşk mıydı? Sadece aşk mıydı? Yoksa delicesine seven yüreğim miydi? Çözemedim ama aşk ile sevişin ile düğüm düğüm olan gönlüm çözüldü, gerisi de sadece teferruat onunla da fazla uğraşmadım.

Daha düne kadar çıkmaza çıkan yollarım şimdi hep sana hep gülüşüne gönlüne çıkıyordu. Bom boş avuçlarıma zülfünden kokan mutluluk dolu bereket ile doluyordu, ben o mutluluğu yudum yudum içtikçe yeniden doluyordu.

Gönlümde tüm sokaklar yollar çukurdu, bir köprüm bile yoktu, oysa şimdi sana çıkan binlerce köprüm var ve her köprünün başında gülümseyen kollarını açmış olan sen varsın. Hayat beni yormuştu sen güldürdün, gülmek bu gönlüme yasaktı sen zincirlerini kırdın güldürdün. Yollarım ve sen, köprülerim ve sen hep bana gülümseyen gülümseten…


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Türkmen’im Siz Güleceksiniz



Türkmen dağım korkma yıkılacak o zalimler
Parça parça parçalanacak zalimle beraber gülenler
Cehennemde yanarken nefretleri
Cehennemden fazla yakacak
Müslümanlar cennete giderken
Zalim geberip cehenneme odun olacak
Türkmen dağım siz güleceksiniz
Zalimler ağlarken sizler cennette gezeceksiniz
Türkmen dağında siz güleceksiniz
Ey zalim
Sizlerde olmaz huzur
Olmayanı kime vereceksiniz
Kendi nefretiniz içinde gebereceksiniz
Türkmen dağım siz güleceksiniz
Zalimler ağlarken sizler cennette gezeceksiniz
Türkmen dağında siz güleceksiniz
Ey zalim
Nefretiniz çekecek sizi cehenneme
İmandır hakikat hayatın en güzel dalı
Siz bilmezsiniz imanı dalı
Yersiniz nefretinle yalı
Yerken inek yalı dersiniz getirin bu balı
Türkmen dağım siz güleceksiniz
Zalimler ağlarken sizler cennette gezeceksiniz

Türkmen dağında siz güleceksiniz
Hayatın temel yapısıdır iman
Sende var Türkmen’im her an
Zalim senin için cehennemde çalıyor çan
Cehennemde kızar doya doya yan
Bitti sizin için artık zaman
Türkmen’im verir mi size toprak ey avanak
Zalimler ağlarken sizler cennette gezeceksiniz
Türkmen dağında Türkmen’im siz güleceksiniz
Ey zalim Avrupa ile Amerika güzel ilişkin
Zamanı gelir elbet biter pilin
Kesilir kökünde dilin ey zalim       
Türkmen’im ecelin için çalar zilin
Ağlamayın nefreti tutmasaydı elin
İşte Türkmen’im geliyor kırıldı belin
Zalimler ağlarken sizler cennette gezeceksiniz
Türkmen dağında Türkmen’im siz güleceksiniz

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Sende Olmayanı Arama Bende



Neydi bende yıllardır amaçsızca aradığın
Arayıp ta bende seni hiç bulamadığın
Yıllardır bağırdım gönül çağrımı duymadın
Bende olmayan suretini arama sen boşuna
Yıllardır sende olmayan nasıl gitti bak hoşuma
Sende olmayanı arama bende sen boşu boşuna

Yollarım hep yokuş ettin
Bir gün beni mutlu mu ettin
Az gülümse dedim suratını ekşittin
Şikâyet dolu suretine nasıl tahammül ettim
Yıllardır sende olmayan nasıl gitti bak hoşuma
Sende olmayanı arama bende sen boşu boşuna

Çekip gitme sakın sen boşuna
Başkasının gitmesin sen hoşuna
Seni sevdim ben lafların gelemese de hoşuma
Hiç demedim ben yaşıyorum boşu boşuna
Yıllardır sende olmayan nasıl gitti bak hoşuma
Sende olmayanı arama bende sen boşu boşuna

Ömür geldi geçti geldi sona
Varamadım bir gün koynunda şampiyonluğa
Varmak istedim yanına soluk soluğuna
Bir gün sevmedin bir kere tepeden tırnağa
Yıllardır sende olmayan nasıl gitti bak hoşuma
Sende olmayanı arama bende sen boşu boşuna

Kul Mehmet’i sen sevmedin geçti sevme vaktim
Yıllarca aşk ile çiçekler yetiştirdim yoluna döktüm
Bir gün seversin diye kırk bin duaları gönülden ettim
Artık sevmene gerek yok ben zaten sende bittim
Sende olmayanı arama bende sen boşu boşuna

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Şiirin Başlama Ve Bitmeme Anı Hakkın Da Röportaj –Monolog



Şiir, okuyucuların gönlünü hecelerle okşamak, gönlündeki dertleri yok ederek az gülümsetmek, bir folklor anlatımı ile yani geçmişten gelen ve onu yarınlara taşıyan değerlerine sahip çıkarak, onun güzelliğini anlatan inançlarına pranga vurmadan, şair kendi gözlemleri ile gönlün pınarından yıkayarak, okuyucusuna sunduğu edebiyatın bir kolu, güzelliği neşesi ve gülümsemesidir. Hecelerin tonunu ahengini seçerek gönlü ile okuyucuya sunması ve okuyucularına şiiri ile gülümsemesi, gönül kapısını açtırarak okuyucu ile düşünceler arasında bağlar kurdurarak, değişik düşünceleri birbirine bağlanması güzelliğin fark edilerek anlaşılmasıdır. Nefeslerimin kesildiği bizi sıktığı anlarda, şiirler ile hava almaktır, havayı derin derin çekerek rahatlamak huzura varmaktır şiir.
Sayın okuyucularımız bugün Kul Mehmet ile olan sohbetimize hoş geldiniz. Geçenlerde benimle sohbet ederek bu sohbeti röportaja çevirerek sesimi siz gönlü güzel okuyucu kitlesine ulaştıran bu yazar kardeşimizle uzun uzun sohbet ederek gönlünden geçenleri siz değerli okuyucularımıza sunacağız.
Nöbetçi Şair: Sayın kul Mehmet hoş geldiniz sizi herkes tanıyor geçmişinizden bahis etmeden direkt sorulara geçeceğim, öncelikle hoş geldiniz.
Kul Mehmet: Teşekkürler ederim kardeşim bana gönül kapınızı açarak bu fırsatı verdiğiniz için teşekkürler ederim. Gönlümde saklı kalan hislerimi duygu ve düşüncelerimi açık bir şekilde anlaşılır bir şekilde değerli gönlü hoş okuyucularıma açtığınız için teşekkürler ederim.
Nöbetçi Şair: Öncelikle hayatınızı etkileyen şekillendiren edebiyat yani şiir öykü makale ile başlamak istiyorum. Bunlar hayatınızı ne kadar etkiliyor?
Kul Mehmet: Gündüz herkesindir yani ayık olanların, gece ise uyumayanların edebiyat ile haşır neşir olup bir şeyler yazmaya kendisini adayanların olduğu gibi gece nasıl uyumayan ben gibilerinin ise, şiirde beni böylesine etkileyerek geceleri herkes uyur iken gönül ferahlığı ile yazmaya davet ediyor. Allah insanın kalbine dokunur ve bu yazma işini sevdirirse insan hiç gocunmadan gece gündüz Allah’ın yardımı ile yazabiliyor.
Nöbetçi Şair: Geceleri daha çok sessizlik olduğu için mi yazmak bu saatlerde size huzur veriyor.
Kul Mehmet: Evet aynen dediğiniz gibi, duygu ve düşünceler sessizliğin huzurunda dillenerek gönlümü okşayarak kâğıda dökülüyor sessiz sessiz. Kelimeler heceler daha anlaşılır oluyor. Gündüzün o kalabalığından insanların koşturmasında ki acelelik evdeki işyerindeki telaş, onları hisseden gönül ve kalem gecenin huzurundaki gibi yazamıyor, düşünüyorsun etrafındaki insanların koşturmalarını hissedersin kaleme almak isterken, evin içinde çocuklar veya eşiniz hayatın ucunda tutmanız için sizden yardım ister ve bu nedenle o hisleri sakin bir kafa ile kâğıda dökemezsiniz, her şey yarım kalır. Ama gece öyle değil herkes tatlı uykusunda siz uykusuz kalsanız da eserlerinizi meydana getirirken, gündüz kaçırdığınız hedefinize ulaşmanın sevinci şimdi ulaşarak varırsınız ve yazarsınız. Yazdıklarınız o sessizliğin huzurunda kulaklarınıza ahenkle konuşur ve kendinizi yalnızda hissetmezsiniz. Siz bunu daha iyi bilirsiniz siz ki nöbetçi geceleri yazan şairsiniz.
Nöbetçi Şiar: Size katılmamak mümkün değil, Sözcükler ve düşünceler dünyayı değiştirebilir mi?
Kul Mehmet: Dünyayı değil de önce ilk basamağı çıkalım, sonrasında çıkmaya gücümüz olursa en son basamağa çıkar dünyayı seyrederiz. İlk önce okuyucuyu sözlerin hecelerin okşayan elleri ile gönlünü okşayarak değiştirmek o okuyucunun monoton dünyasını şiirlerle daha doğrusu edebiyat ile süsleyerek değiştirdikten sonra gerisi basamak basamak gelir, geç gelir ama bir gün gülümseyerek gelir, gülümseyerek dünyayı kucaklar, bizim öncelikli amacımız yazarken okuyucuyu gülümsetmek, okuyucunun da arkadaşını eşini dostunu gülümsetmesini sağlamaktır.
Nöbetçi Şair: Çok güzel söylediniz sözleri ağzımdan benden önce aldınız ve söylediniz. Keşke şair olmayla hecelerle tanışmamış olsaydım, geceleri yatar dinç biri olarak uyanabilirdim dediğiniz oldu mu hiç?


Kul Mehmet: Zaten yazmak dinç olmaktır içindekileri saklamadan ortaya samimi bir dil ile aktarmaktır. Çoğu insan stresten kurtulmak için terapistlere para aktarırken sen gülümseyerek hecelerle dost olarak gönlündeki birikmiş olan sıkıntı ve dertleri hecelerin gülümseyen gülümsemesi ile okuyucularına anlatıyorsun. Sigara içer bırakırsınız, bir meyveyi çok seversiniz yarın usanırsınız yemezsiniz, ama yazmak bırakmazsınız, yolda iki adım yürürken aklınıza gelir birkaç mısra bir köşeye çekilir cebinizde hazır olan birkaç kâğıt ile kalemi alır oturur hatta duvara yaslanır yazarsınız. Allah'ın yardımı ile her gün her saat yazma ile usanılacak bir şey değildir buda Allah'ın hikmeti olarak biliyor ve ben böyle hissediyorum. Mesela aşkın başladığı anı ve bitiş anını insan bilir hisseder ama yazmak edebiyat ya da şiir öylesine güzel gülüşü vardır ki ve okuyucuyu öylesine memnun eder ki o güzelliğinden vazgeçemesin, kâğıda kaleme dökmesen de içinde gönlünde yazarsın, bazen de yazmak istersen yeter ki elinde kırık bir kalem küçük bir kâğıt parçası geçsin yetiyor yazmaya...

Devam edecek inşallah

Mehmet Aluç-Kul Mehmet

8 Şubat 2016 Pazartesi

Cennete Düşenler Güler imiş-2-



Dünya dediğin iki kapılı bir han

İçinde yaşar cümle şirin can

Kapının birisi giriş birisi çıkışmış

İster güzelleştir gül oyna

İster yık otur ağla

Birisi gülerken biri ağlar imiş

Cennete düşenler güler imiş

Cehennem düşeni hiç sorma demiş


Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Cennete düşenler güler imiş-1-



Kâinatın sahibi yüce Rahman bak gör

Merhametli ol gönüllere ör

Rahman ile olmayan zaten kör

Sen sakın ola hiç olma nankör

Malın varsa dağıt ol bonkör

Cömert olanı cennete sen hayranlıkla gör

Cennete düşenler güler imiş


Cehennem düşeni hiç sorma demiş

Mehmet Aluç-Kul Mehmet-

Can dediğin nedir ey can




Can dediğin nedir ey can
İnsanların içinde gezdiği bir han
Sen onu bir et parçası san
İçinde dünya dolu sır saklı
Bu sır kâmili irfan kul için menzil imiş

Sanma sen kendini insanlardan ayrı
Gönül’e sokmamalı o asalakları
Bazen yüklenir o efkârı
Önünde durmaz yıkar dağları
Bu sır kâmili irfan kul için menzil imiş

Menzil dersen ötelere hayranlıkla yürüyüşmüş
Ötelere varmadan geniş yolda düşünüşmüş
Ölmeden önce gerçekten dirilişmiş
Merhametle sevip merhametli görünüşmüş
Bu sır kâmili irfan kul için menzil imiş

Kâmili irfanlı kul yolu görür hayran kalır
Diğer kullar aşırı sevgisiyle deli sanır
Kul değimliyiz bizler düşünmeden yanılır
Sarp yollara ancak iman ile dayanılır
Bu sır kâmili irfan kul için menzil imiş

Haktan ayrı yolar dikenli çamur imiş
Hakkı görmeyen göz yanılır imiş
Bazı kullar aklını peynirle yemiş
Hak yolunu gören kâmili irfan kul durmadan yürümüş
Bu sır kâmili irfan kul için menzil imiş

Kul Mehmet’im durma ara dost yüzünü gör
Dostun gönlündeki merhameti al gönlüne ör
Hak yolunda yürümeyenler zaten kör
Malını gönülde ver ol sen bonkör
Bu sır kâmili irfan kul için menzil imiş
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-






Şair işte buralarda başlar öykün




Bu işin okulu yok
Şiir yazan dersen çok
Okuyan ara bulamazsın yok
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok

Yaz yaz kalemin gönlün olsun tok
Yamuk olsa da neremiz düzgün çok
Heceler olmasın sana küskün sanma yok
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok

Sen gönülleri sev yazmaya ol düşkün
Ancak yazmak böyle olur mümkün
Haydi, yazarak nefreti dünyada sökün
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok

Şair işte buralarda başlar öykün
Eteklerindeki taşları durma dökün
Gönülde hissederek yazmak mümkün
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok


Derdi alır şair dertli yazar
Neşeyi alır şair neşeli yazar
Gönlünde  ne varsa azar azar yazar
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok

Dünyanın her köşesi şaire zaten alan
Şair şiirleri heceleri gönlü ile gönüllere dolan
Ara bak incele hecelerinde hiç bulunmaz yalan
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok

Günlerden ne olursa yazar bilmez o Pazar
Gönlünde halkın derdini hece hece yazar
Gece uykusu gelince sanmayın odur yatan
Üzülmeyelim bir gün olur mu okuyan çok

Kul Mehmet’im gönlümüzü elimize aldık yazdık
Rahman gönül’e dokundu yazdık sanmayın yolda kaldık
Sevdik yazdık yazdık sevdik kalemle gönlümüzü elimize aldık
Üzülmeyelim bir gün olur okuyan çok hem de çok çok
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-




Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç