Karlar lapa lapa başına
yağdığında
Üşüyen gönlüne doğan sabah
güneş ben olsaydım
Ukbaya varmadan yürüdüğün
dünya yoldun da
Sana varan yol seni güldüren
ben olsaydım
Saçların rüzgârda dört bir
yana dağıldığında
Dağılan saçlarına sımsıkı
sarılan ben olsaydım
Hasretlik içinde bir damla
gözyaşı döktüğün anda
Gözünde akan hasreti silen
gözyaşı ben olsaydım
Bir an yürürken önün
karanlık olduğunda
Önünü aydınlatan ışık ben
olsaydım
Dertlerini gökyüzünde
yıldızlara anlattığında
Dertlerine derman olmak için
seni dinleyen ben olsaydım
Gönül evin çok sessiz olduğu
zamanlarda
Kapında oturan kapını her an
çalan ben olsaydım
Kahkaha ile gülmek istediğin
gülemediğin anda
O gamzene dolarak seni
güldüren ben olsaydım
Yanağına konan gülümseme
soğuduğunda
O gamzeni öperek sımsıcak
öpen ben olsaydım
Duymadan görmeden inanmayı
istediğin anda
Gönlünde aşk ile gönül
kapında ismini haykıran olsaydım
Aşk duygular ile anlatılır
bana anlatan yok dediğinde
Sana en güzel aşk
duygularını anlatarak sarılan ben olsaydım
Eğer bir gün yaşamak için
sebep arayıp bulamadığında
Binlerce yıl yaşaman için
yaşama sebebin ben olsaydım
Dudakların hicran ateşi ile
titrediğinde
O baldudaklarını öperek
titremesini durduran ben olsaydım
Dünyanın meşakkatinden
usanıp her şeyden vaz geçtiğinde
Bir vazgeçilmezin olarak bir
ben olsaydım
Kelimeler heceler sana sus
dediğinde
Sana kelime hece olarak
gönlüne doğan ben olsaydım
Şiirler yetim kalıp
kaleminden dökülmediğinde
Şiir şiir kaleminde yazan
kalem ile ilham prensi ben olsaydım
Her dokunan yüreğinde acılar
bıraktığında
Acılarını alan seni acısız
bir ömür boyu güldüren ben olsaydım
Hayallerin bir an solduğu
cansız kaldığında
Hayallerine can olmak için
tüm hayallerim bu canımla senin olsaydı
Kul Mehmet’im aşk böyledir
gönlünde vermeden yaşanılmaz
Bir şey verip yârden bir şey
almadan da sanmayın tat alınmaz
Bu dünya hanında bir
gülümseme olmadan canan ’sız yola çıkılmaz
Her sabah tatlı cananın
yüzüne bakarak gülümseyen ben olsaydım
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder