Meçhul diyarlara yürüyorum adım
adım
Karanlık olsa da önüm ufukta bana
doğru yansıyan bir ışık var
Belki benim için yakıldı o ışık
bana özel
Varıp o ışığın kaynağını görmeli
Can evime belki bir dosttur ya da
bir yarendir
Ya da mum ışığında yolcu bekleyen
hancıdır
Bekleyeni bekletmemek gerekir bu üç
günlük dünya hanında
Bir ses bir nefes olmak gerek gönül
hanlarına
Dertli isen önce derdi olana ulaş
sonra derine çare ara bul
Belki de sevdaya ait bir soluktur
beni meçhul diyarlarda bekleyen
Bir el kırmadan kapısını varmalı
görmeli
Ya da meçhul diyarlara çıkmadan bekleyen
ışığa varmadan yaşamalı
Hey hat ışıksız nasıl yaşar insan
kör karanlıkta
Karar kara gelen ümitsizlik gibi
solmamalı insan
Bekleyen kapının önünde bekleyerek
kapısını çalmalı
Yoksa adım atmaya dermanın
karanlığın kör kuyusunda yaşamalı
Gökyüzüne bak güneş karanlıktan
sonra neden çıkar
Kuşlar neden kanat çırpar ufuklara
yorulmadan
Sancısı olan neden koşar hasta
hanelere
Bak gör karanlığa ışık olan
güneşteki azmi
Kuşlardaki bitip tükenmeyen sabrı
Şifa olan ellerdeki çabayı
Önünde geçilmedik bir duvar
Bahçesinde çiçek açan gülleri bülbül
süz bırakmamalı
Hüzün dolsun yeter ki geceleri yüreğimize
Arkasında gülümsemesi bekler
Çek sevdanın esen rüzgarında bir
nefes ciğerlerine
Devam et meçhule giden yolunda seni bekleyene
Vazgeçmek neye çare
Yürümemek intihara çıkarmaz mı
davetiye
Kurursa dallarında yapraklar
Meyve vermemek neye yarar
Ağaç olmak neye çare olur
Kırılmış dallarda bekleyiş kırılmış
sallanırken
Gülümseyerek hayal kurmak bekleyişe
olur mu çare
Yıkmalı umutsuzluğun tüm dallarını
Yeniden umudun tohumları ekilmeli
ovalara yaylalara
Başında beklemeli sulamalı
Yoksa
Semaya haykırmak
Ekilmeyen ümit tohumlarına ne çare
sunar
Devam et meçhule giden yolunda seni
bekleyene
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder