Acaba
tekrar Yunus Emre yi rüyamda görür müyüm diye Mehmet yatağa
uzanarak uyumaya gayret etti.Uykuya daldıktan bir süre sonra
gönüllerin dostu Yunus Emre yi karşısında gördü.
-Evlat
nereye gittin birden bire?
-Bilmiyorum
Yunus dedem!Çok şükür sana yine kavuştum.Bir şiirinizde:
Pâdişâhın
kudreti gör neyledi
Od u sû toprâğ u yele söyledi
Od u sû toprâğ u yele söyledi
Bismillah
deyip getirdi toprağı
Ol arada hâzır oldu ol dağı
Ol arada hâzır oldu ol dağı
Toprağ
ile suyu bûnyâd eyledi
Âna Âdem demeği âd eyledi
Âna Âdem demeği âd eyledi
Yel
gelip ardınca dağıttı anı
Andan oldu cism-i Âdem bil bura
Andan oldu cism-i Âdem bil bura
Od
dahi geldî vü kızdırdı anı
Çünki kızdı cisme ulaştı canı
Çünki kızdı cisme ulaştı canı
Surete
girmeğe can ferman olur
Pâdişâh emrî anâ ferman olur
Sureti can girdi pûr nûr eyledi
Suret dâhi canı mesrur eyledi
Pâdişâh emrî anâ ferman olur
Sureti can girdi pûr nûr eyledi
Suret dâhi canı mesrur eyledi
Hamd
û şekr etti dedi ey Zû'l-celâl
Bin benim bîğî yaratsan ne muhâl
Bin benim bîğî yaratsan ne muhâl
Toprağ
ile bile geldi dört sıfat
Sabr u iyi hû tevekkül mekrümet
Sabr u iyi hû tevekkül mekrümet
Suyıla
geldî bile dört dürlü hâl
Ol sefâdur hem sehâ lûtf u visal
Ol sefâdur hem sehâ lûtf u visal
Yel
île geldi bile bil dört heves
Oldurur kizb û riyâ tizlik nefes
Oldurur kizb û riyâ tizlik nefes
Od
ile geldi bile dört dürlü ded
Şehvet û kibr û tama' birle hased
Şehvet û kibr û tama' birle hased
Cân
ile geldi bile uş dört hısâl
İzzet û vahdet haya âdâb-ı hâl **
İzzet û vahdet haya âdâb-ı hâl **
-Bunu
açıklarmısınız? Bir de akıl dersiniz üç çeşit akıl var
dersiniz:
-Evladım
Akıl, pâdişâhın kadimliği pertevindendir; akılde üç
türlüdür: Biri Akl-ı maâş'dır; dünyâ tertiplerin bildirir;
biri de Akl-ı Maâd'dır, âhıret ahvâlin bildirir; biri de Akl-ı
Kûllî'dir; Allâhu tâlâ ma'rifetin bildirir, iman, pâdişâhın
hidâyeti nûrundandır; îman da üç düriüdür: Biri
ilm'ûl-Yakıyn-dir ve biri Ayn'ül-Yakıyn'dir, ve biri
Hakk'ul-Yakıyn'dir.Fakat o! îman ki ilm'ül-Yakıyn'dir akılda
yerlidir ve ol îman ki Aynül-Yakıyn'dir, gönülde yerlidir ve ol
îman ki Hakk'ul -Yakıyn'dir, canda yerlidir. Can ile olan îman
canla bile gider. Uçmak pâdişâhın fazlı pertevindendir; tamu
Pâdşâhın adlı pertevindendir. Toprak, pâdşâhın nuru
pertevindendir; Su, Pâdişâhın hayâtı pertevindendir. Yel
pâdşâhın heybeti pertevindendir. Od, pâdşâhın hışmı
pertevindendir. Toprak ile su uçmakta yerlidir, od ile yo! tamuda
yerlidir. Od ile ve yel ile gelen dokuz kişidir ki bunlar,
binbaşlarıdır; biner erleri vardır, kime gelseler kendi makamına
iletme olurlar. Toprakla, suyla gelen on üç kişidir; bunlar de
binbaşlarıdır; biner erleri vardır, kime gelseler uçmaya
dartarlar. Can ile gelende dört kişidit, bunlar canla geldi, canla
gider. Bunlarında biner erleri vardır. Bunlarınla olanlar dîdâra
müstuğrak olasılardır. Toprakla, suyla gelen, uçmakta
olasılardır, odla, yelle gelen, tamuda kalasılardir, canla bile
gelen Hazretde müstağraktır. İmdi bilgi! kî hangi yoldasın;
hangisinin sözün tutarsan, onun bölüğündensin; Vallâhu a'lem.
**
-Allah
razı olsun Yunus Dedem adeta bir dantel gibi imanı sevgiyi hoş
görüyü işleyip o güzel dil ve edebi ile anlatmanız biz
okuyucularını okur iken iman sevgi hoşgörüyü yudum yudum
içerek tadıyoruz, Allah sizden razı olsun.
-Şimdi
dinle evladım:
Her
davadan geçen kişi Hak’tan yana uçan kişi
Aşk şarbın içen kişi kâh esrik(sarhoş) kâh mestan( Cüret sahibi) ola
Örmez misin sen arıyı er bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya
Âşıkların halini âşık olanlar bilir
Aşk bir gizli hazinedir gizli gerektir sırlar
Etmiş iki millete birlik ile bakmayan
Halka müderris( Ders veren ) ise gerçekte asidir
Akar yaşım sele benzer ömür geçer yele benzer
Güler yüzün güle benzer ne bilsin geçe bu çağlar
Aşktır âşıklar dermanı aşktan hâsıldır muradı
Aşksız kişinin sohbeti aşksız kişiye benzer
İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül benzetsen taşa benzer
Aşk şarbın içen kişi kâh esrik(sarhoş) kâh mestan( Cüret sahibi) ola
Örmez misin sen arıyı er bir çiçekten bal eder
Sinek ile pervanenin yuvasında bal olmaya
Âşıkların halini âşık olanlar bilir
Aşk bir gizli hazinedir gizli gerektir sırlar
Etmiş iki millete birlik ile bakmayan
Halka müderris( Ders veren ) ise gerçekte asidir
Akar yaşım sele benzer ömür geçer yele benzer
Güler yüzün güle benzer ne bilsin geçe bu çağlar
Aşktır âşıklar dermanı aşktan hâsıldır muradı
Aşksız kişinin sohbeti aşksız kişiye benzer
İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül benzetsen taşa benzer
-Şimdi
yaşadığımız zamanda aynen dediğiniz gibi Yunus Dedem gönlümüz
taşa dönmüş durumda:Anadolu üç önemli hadiseyle
karşı karşıya gelir. Bunlar, “Haçlı seferleri, Moğol
saldırıları ve Babailer isyanı”dır. Bu üç hadise,
Anadolu’da çok büyük çapta sosyal, siyasal ve dinî kargaşalığa
sebep oldu. Böylesi olumsuz hadiselerin önünde savrulup gitmemek,
güçlü kökleriyle toprağa tutunarak ayakta kalmayı başaran
asırlık çınarlar gibi olmak, bunun için de sağlam bir düşünceye
yaslanmak gerekiyordu. Sizde öyle yaptınız. Yeni bir felsefe
ortaya koymadınız. Yeni bir fikrî, sosyal ve siyasî hareketi
başlatmadınız. Mutlak Hakikat’e tutundunuz. Sadece Allah'a
inanıp bağlandınız ve ona yeniden çağırdınız insanları. Bir
“davi”nin değil, adına “sevi” dediği bir gayenin insanı
olarak hareket ettiniz. Unutulan bir gerçeği yeniden ama yeni bir
dille hatırlattınız. Yani onu bu anlamda Mutlak Düşünce’nin
bir “yenileyicisi”, “ sizi yeni bir yorumcusu” olarak görmek
gerekir. Sizin , gönül büyüklüğünüz işte buradan
gelmektedir. Böyle zamanlarda ortaya konan her iddia,
benimsenebilmek için bir karışıklığı, kavgayı ve
mücadeleyi de beraberinde sevgi iman dolu şiirlerinizle yok
ettiniz. ***
KİBRİN
(BÜYÜKLENMENİN) HİKÂYESİ (1-20. BEYİT) ***
198Eğer
dinlerisen haber vireyin Akıl câsûsı ne dir göstereyin
190Kanâ'at
geld'oturdı tahtı aldı Haramiler hemân yollarda kaldı
191Tururlar
tag başında yol ururlar Komazlar yolcıyı yolda dururlar
192
Akıl dir casusa yort imdi girü Kanâ'ata haber benden degirü
193
Di otursun ki tâc u taht anundur İlahi devlet-ile baht anundur
194Nice
tura harami tag başında Girür bir gün ele yol savaşında
195
Kibir dirler ana bilürler anı Ana uyan imansız vire canı
196
Özinden gayrı kimseyi beğenmez Yüce yirde turur aşaga inmez
197
Nice tahta binenler yire düşdi Nice benin diyene sinek üşdi
198
Sana uğratma kibrün endîşesin Uyarsan kibre ırağa düşesin
199
190. Eğer dinlersen haber vereyim. Akıl casusu nedir göstereyim.
Türkçe
191.
Kanaat geldi oturdu tahtı aldı. Yol kesenler o an yollarda kaldı.
192.
Haramiler dağ başında yol keserler. Bırakmazlar yolcuyu yolda
beklerler.
193.
Akıl habercisine şimdi geri git, kanata benden haber (ver) der.
194.
Söyle otursun taç ve taht onundur, İlahi devlet ile talih onundur.
195.
Yol kesen ne kadar durabilir dağ başında. O elbet bir gün yol
savaşında ele geçer... 196. Ona kibir derler. Onu herkes tanır.
Ona uyan canını imansız verir.
197.
Kendinden başka kimseyi beğenmez; yükseklerde durur, hiç aşağı
inmez.
198.
Nice tahta çıkanlar yere düşüp tahtından oldu. Nice benlik
davasında bulunanlar da (Nemrut gibi) sineğe yenildi.
199.
Kibir düşüncesini yanına yaklaştırma. Kibre uyarsan,
(Allah’tan) uzak düşersin.
216
Irak düşenlerün îmânı yokdur Ki zîrâ suretinde canı yokdur
200
Gerek canlu kişi canın sakına Ki taksîr itmeye kendü hakına
201
Tekebbür eyleme kim sevrikesin Sevürkmişler yolma birikesin
202
Kapu gözet kapu ko dip gözetme Ki devlet kapudadır koma gitme
203
Dilersen devleti kapuda turgıl Umarsan hil'ati tapuda turgıl
204
Beğenme gel seni ırak düşesin Kalup dermânde ucb-ile kalasın
205
Tekebbür sözi her nireye vara İşiden la'net okur ol habere
206
Sakıngıl olmagıl kibr-ile yoldaş Kibir kandayısa anufila savaş
207
Kogıl kibri vefa sana ne kıla Vay o gün kim suret nakşı yıkıla
208
Suret yıkılmadan kibri yıkagör Bu düşvarlık makamından
çıkagör
209
200. Allah’tan ırak düşenlerin imanı yoktur. Çünkü suretinde
can yoktur.
Türkçe
201.
Can sahibi olan kişi, kendi kendine kusur etmemek için, canını
korumalıdır.
202.
Kibirlenme, varlıktan vazgeç. Varlıktan vazgeçenlerin (benliğini
öldürenlerin) yolunda toplanasın.
203.
Kapıyı gözet (mütevazı ol) dibi (yüksekleri, baş köşeyi)
gözetmeyi bırak. Ebedî mutluluk, kapıdadır, onu bırakıp gitme!
204.
Ebedî mutluluğu istiyorsan kapıda dur. Hil’ati (padişah veya
vezir tarafından giydirilen elbise) istiyorsan, huzurda dur.
205.
Gel, kendini beğenme! Yoksa Allah’tan uzak düşersin. Acze düşer,
kendini beğenmişliğinle kalırsın.
206.
Kibirlenen insanın sözü, nereye giderse gitsin; işitenler, o söze
lanet okur.
207.
Sakın, kibir ile yoldaş olma. Kibir, neredeyse onunla savaş.
208.
Kibir vefasızdır, onu bırak. Suret nakşı yıkıldığı gün
(vücudun toprak olduğunda) vay hâline..
209.
Vücudun yok olmadan kibri öldürmelisin. Bu zorluk makamından
(kötülük ortamından) hemen çıkmalısın***
-Yunus
dedem sen gel şimdi kibir neymiş bizlerde gör, cümlemizde kibir
gurur var.
-Birer
umut güven insanları azalınca bunlar hep olur evlat.İktidar
olanlar sadece kendisini düşünür ve halkı düşünmezse bunlar
hep olur evlat.
-Söyle
ne yapmalı Yunus dedem?
-Toplum
kendi mutluluğu için değil ,toplumun mutluluğu için çaba sarf
etmedikçe bundan kurtuluş yok evlat.Umutsuz,kırık gönülleri
merhametle iman ile sarmak gerekir evlat, bundan başka kibir ,benlik
sevdasından kurtuluş olmaz evlat.
Mehmet
Aluç
Kaynak:**
http://kitapbilgisi.blogspot.com.tr/2012/12/risaletun-nushiyye-yunus-emre.html#.VUOJfo7tmko
Mustafa özçelik
Bizim
Yunus / Mustafa Özçelik
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder