Bu Blogda Ara

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Yeter Artık Benden Bu Kadar



Ey nazlı yarim nedir havan
Bakışların pek yavan
Sev beni yap tavan
Yoksa bozuk mu kafan
Eline almışsın sapan
Elinde ekmeğini kimdir alan
Seni seviyorum inan
Sevmiyor diyenler söylüyor yalan
Dünyada iyilikten başka nedir kalan
Nefretle gönlü eyleme talan
Kesin söyle seviyor musun deme falan filan
Ben seni seviyorum inan her an
Sende niyetini söyle geçmiyor inan zaman
Ölümden başka dünya da her şey yalan
Birde sevgidir gönülde ömürde mezarda iman ile kalan
Seni seviyorum ulan
İnanmıyorsan gel gönlüm etrafında dolan
Yoksa alırım gönlünün havasını
Yersem de kafama bilmem neyin tavasını
Yerim gelmiş geçmişin anasını
Gel muhabbetle keselim ineğin danasını
Ben diyorum seni seviyorum
Sen diyorsun ben gidiyorum
Ben senin için ölüyorum
Sen diyorsun ben gülüyorum
Yollarına gül döküyorum
Sen diyorsun ben görmüyorum
Ben diyorum yanıyorum gönlüm sende var
Sen diyorsun bizim evde de lamba var
Dedim kalbimi sana açtım
Sen dersin bizim inekte dün kaçtı
Gel anlaşalım yeter ulan aklım çıktı
Biraz saçmaladım galiba olur o kadar
Nazlı yar gülmez bende bozuldu radar
Yeter artık benden bu kadar
Mehmet Aluç



Yüce Allah’ım sana şükürler olsun



Ol emriyle gönüllere huzuru dolduran
Ol emriyle gönüller bahar tohumları ektiren
Ol emriyle gönüllerde merhameti uyandıran
Yüce Allah’ım sana şükürler olsun

Ol emriyle gönüllerde renkli baharları estiren
Ol emriyle umutsuzluk fırtınasını,
Umudun bahar fırtınası ile  gönüllerin kapılarını açtıran
Yüce Rahman sana şükürler olsun

Ol emri ile tertemiz kalplerin duaları kabul eden
Ol emri ile mahzun gönülleri bayram çoskusu ile coşturan
Ol emri ile darda kalan kulun sıkıntısını bir anda yok eden
Yüce Rahman ve Rahim Allah’ım sana şükürler olsun

Ol emriyle yıkık gönül evlerini bahar çiçekleri ile inşa eden
Ol emri ile karlı dağlar ardında hasret ateşi ile yananları vuslat ile buluşturan
Ol emri ile duası kabul olan kulun gönlünde tebessüm çiçekleri açtıran
Her şeye kadir olan Mutlak üstün olan Rabbim sana şükürler olsun


Mehmet Aluç

Gönül Dostu Yunus Emre 3. Bölüm



-
Yunus Dedem :
Tabduk Emre bir gün müridlerine yani size, “Bugün hepiniz dağa çıkınız ve bana çiçeklerden demetler getiriniz. En güzel demeti hazırlayana bir hediyem olacak” dedi. Dervişlerin hepsi kırlara çıktı... Demet demet çiçekler hazırlayıp şeyhlerine koştular. Yunus en sona kaldı... Akşam üstü tek bir papatya ile çıkageldi. Yunus'a karşı gizli bir haset içinde olan bazı dervişler; “Şuna bakın hele!.. Bula bula bir tek papatya getirmiş.” diye fısıldaştılar. Taptuk, olayın hikmetini Yunus'tan sordu. Yunus da “Şeyhim” dedi. “Kırları dolaştım, hangi çiçeğe varsam Allah'ı zikreder buldum. Hiçbirini koparamadım. Akşama doğru bir papatya bana seslendi: "Gel derviş Yunus. Benim kellemi kopar. Ben bugün Rabbime zikirden gafil oldum. Ölmek bana haktır, beni götür şeyhine" diye inledi. Ben de size onu getirdim.” ***demeniz ne kadar gönl dostu olmanın ötesinde tabiat ilede dost olduğunu öğrendiğim an gözlerimden yaşlar aktı ve o gün bu gündür sizi hayatınızı okuyorum ve sizi görmeyi arzuluyordum,Günde beş vakit namazımda her anımda yüce Allah'a yalvarıyordum,çok şükür yüce Allah duamı kabul etti,seni görmemi nasip eyledi,çok şükür Rabbime.

-Evladım, Allah aşkında öylesine büyük güç vardır ki ve değerlidir ki onu ne namaz ne ibadetlerin zevki onun zevkine ulaşmaz, insan erir yok olur sadece Allah aşkı ile dolar coşar gönüllere koşar halden gönülden anlar olur.Kul olarak ben miskin Yunus kulların Allah ile olan kopuk bağlarını görmem,ve Allah aşkını gönlümde taze olarak yeşerterek filizlendirdim ve Allah'ın ayetlerini gönlüme kattım insanlara tüm kullara sundum evladım,gayem tüm ayrılıkları ortadan kaldırmak gönülleri Rahmanın etrafında birleştirmekti bunu da elimden yettiğince yapmaya çalıştım evladım.

Mal sahibi mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi
Mal da yalan mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan
demem insanları düşünmeye sadece kendini değil toplumu düşünerek sadece dünya için değil ahiret için çalışmalarını söyledim evladım.

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
dedim ve insanlığın ve müslümanlığın nasıl bir güzel din olduğunu ifade ettim.

Allah, bu teklik içinde iken dünyayı, insanları yaratmıştır. Bundaki İlahi hikmet de “Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeyi diledim ve bu Halkı yarattım. Onlar da beni benimle tanıdılar” (Buhari-Rikak,38)
-Ben miskin Yunus, Allah'ın delillerini aklım ve gönül gözümle ve vicdanımla Kuran ve Peygamberin yolunda yürürken öğrendim evladım
-Yunus dedem aklın fikrin kavrayamayacağı bazı hakikatler bulunduğunu ve bunların ancak izan ve ilhamla kavranabileceği bilinmesine rağmen bazen göremeyen insan bunu nasıl görebilir ve anlayabilir?
-Tabiki evladım önce Kurana ve peygambere iman ile bu yolda yürüme ile olur ve iman ile kişi gerçek huzuru bulur,ve gönlünün hakkın tecelli ettiği yerin gönül olduğunu bilir.

Gönül mü yeğ Kabe mi yeğ
Ayıt bana aklı eren
Gönül yeğdürür zirâ kim
Gönüldedir dost durağı

Gönül çalabın tahtı
Çalab gönüle baktı
İki cihan bedbahtı
Bir gönül yıkar ise
-Şimdi anladınmı evladım.
-Daha iyi anladım Yunus dedem.
-Dirlik ancak birlik olur,diri olan kul yüreği ile diri olur halden gönülden anlar sadece kendisi için değil toplum için yaşar evladım.İman gönülde sevgi var ise filizlenir yeşerir koca çınar olur gönüle sığmaz , gönüle sığmayınca dağıtmak paylaşmak gerekir. Doğru ve güzel ancak bu şekilde bulunur ve gönüllere sunulur evladım.İşte o zaman kul yıkılanı inşa eder, gönlündeki sevgi selini, bir pınar gibi gönüllere akıtır.Gönüldeki hayatımızdaki en büyük düşmanın kin olduğunu anlarsın, iman ile evladım.
Mehmet Aluç
Mustafa özçelik Bizim Yunus / Mustafa Özçelik

5 Mayıs 2015 Salı

Gönülleri Sevindiren Merhametli Dildir



 




Yürü ey gönül, Rahman’a iman aşkın ile
Gül kokan Resul çağırır seni, iman ile
Kadir kıymet bilmezlere de yürü, iman ile
Hicran gamı ile yananlara da yürü, güle güle

Soluk olup alemde nefes alamazsan, yürü nefes için
Kanında nerfet akanlara da yürü, dirlik için deme niçin
İman ile olan, kamildir
Gönülleri sevindiren, merhametli dildir
Hicran gamı ile yananlara da yürü, güle güle

İyilik güzelliklerin kapısını aç, gönüllere
Bırak karışma sakın, seni sevmeyenlere
Sen gülümse iman ile, seni sevmeyenlere
Gönülleri sevindiren, merhametli dildir
Hicran gamı ile yananlara da yürü, güle güle


Kul Mehmet'im, Rahmanın kapısında kanaat iste
Ne güzel mutluluk vardır, bir gülüşte
Bolluk bereket, Rahmana teslimiyette
Ol Resulde bekler cümle mümini, ol cennette
Gönülleri sevindiren, merhametli dildir
Hicran gamı ile yananlara da yürü, güle güle
Mehmet Aluç


 Not allowed! Not allowed!

İnsanlara Gönlünü Ver







Ey gönlüm sen aşk ile yürü
Nazlı yar sana canını verir
Merhametli ol her şey kolay gelir
İnsanlara gönlünü ver seninle ahirete kadar yürür

Dünya süsü ve makamından olmasın gözün
Kuran Resul iman ile olsun özün
Merhametle dilinde çıksın sözün
İnsanlara gönlünü ver seninle ahirete kadar yürür

Sen aşk ile ol harap olanlar kuş tüyü yastık verir
Gönülden sevenler olur seninle gülüşüne ortak olur
Başına tac et aşk’ı bundan güzel taç olmaz
İnsanlara gönlünü ver seninle ahirete kadar yürür

Bil ki aşk şaşkın değil hayran olana verilir
Gam gönüle verilir aşık olan’a gül gibi gelir
Canan aşkı ile ömür sanma züll ile horluk getirir
İnsanlara gönlünü ver seninle ahirete kadar yürür

Kul Mehmet’im gezme tenha koynunda
Var gir aşk ile yat yarin koynunda
Fazla gezme zevki sefa yolunda
İnsanlara gönlünü ver seninle ahirete kadar yürür
Mehmet Aluç


 Not allowed! Not allowed!

Seni Sevdim



Ölüm ile yaşamın iki arası
Yaktı beni kaşlarının karası
Merhemdir gönlüme sinenin tahtası
Cennet hurisine benzer yüzlerin

Yaz bahar ayı gibi gözlerin
Baldan tatlı  senin sözlerin
Cennetten yastıkmı dizlerin
Cennet hurisine benzer yüzlerin

Seninle gönlümü deryaya açtım
Nefret kinden uzak kaçtım
Cennet gözlerine hayran oldum baktım
Cennet hurisine benzer yüzlerin

Kul Mehmet der ki sinende gonca güller açılır
Açılırda cümle cihana saçılır
Seni sevdim cennet kapısı açılır
Cennet hurisine benzer yüzlerin

Mehmet Aluç

Gönlümü sana verdim




Gözlerimden akanı ,yağmur mu sandın?
Üzerime giydiğimi ,kefen mi sandın?
Batar gönül dikenin, gönlümü yayla mı sandın?
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!

Beni  çaylak sandın, ismim dillere doladın
Endamına güvendim, gönlümü gözyaşlarımla suladım
Bir gonca gül gibi soldum, gurbet illeri dolandım
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim ,sonunda yandım!

Kendini kıtlık için mi sakladın, böylesine hissiz'sin?
Kendini derya deniz mi sandın, çok mu değerlisin?
Elinde çekmediğim dert bela kalmadı, densiz misin?
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!


Aşk’ı nakış nakış örmek,  gülmek istedim
Bu fani dünyada, mutlu olmak istedim
Yanağımda açan gülleri, dermeni istedim
Gönül yıkan sana mı düştüm, alemde bilemedim
Ah seversin dedim, sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!

Kul Mehmet’im ,latif hoş eda ile sana yaklaştım
Kor alevde beni yaktın,  çöllere attın
Göklere çıktı avazım, avazım duymadın
Zemheride dondum, yüreğim ısıtmadın
Ah seversin dedim ,sana dil döktüm inandım
Gönlümü sana verdim, sonunda yandım!
Mehmet Aluç

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Sönüyor Ocak




Bilmem nedendir yakmak isterken ocağı
Sönüyor aşk ile yanmadan gönül ocağı
Bilmem ne zaman merhametle dolacak
Aşk merhametle yakarken sönüyor ocak

Akşam güneşi batıyor her nedense
Sabah güneşi ne zaman doğacak
Gönülleri sıkan hangi paslı pense
Sabah güneşi doğmazsa gönüle  bilmem ne olacak

Kollar sevgi ile ne zaman açılacak
Merhametli gözlerle ne zaman bakılacak
Hasret ocağında yananları kimler söndürecek
Aşk merhametle yakarken sönüyor ocak

Bilirim merhametle olunca gülümser gönül
Dert keder çözülür mutluluk yolu açılır
Merhametsiz gönüllere bulunur mu acil bir formül
Formül merhamette alınmaz gönül kapısı kapatılır

Kul Mehmet der ki zorumuz nedir gönül kırmakta
Gönüllere yakın olmak varken ne işimiz var uzakta
Ayrılık nifaktır nefret kin girer zemin hazırlamakta
Aşk merhametle yakarken sönüyor ocak
Mehmet Aluç


Aleme Güzellik Saçan Değil misin ?



Nedir gönül senin halin matemde misin
Gönül severek sevinç var iken başka alemdemisin
Rahman gönderdi aleme merhametle  adem değilmisin
Yakar yıkarsın sen söyle adam gönlü değilmisin
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik ile aleme güzellik saçan değilmisin

Ey gönül gezersin çamurlarda işin gücün hüzn-ü zan
Az ne olur merhamet ile ol rahat bir uykuya yat uzan
Ela gözlü yar değilmidir gönülde nazlı nazlı gezen suzan
Merhmetle ol gönüllerin derdine koş her şey olur ayan
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik ile aleme güzellik saçan değilmisin

Karanlık sokaklar dehlizlerde  kalmışsın doğmaz mı sana aftab (güneş)
Dört  kitap ta demez mi yıkma gönülleri yıkarsan Rahman bakmaz etmez hitap
Başka bir dine mi mahsususun ey gönül  değilmisin ehli kitap
Dönde bak aynaya  karanlıklarda gezer iken kalmışsın bitap
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik ile aleme güzellik saçan değilmisin

Kul Mehmet’im der ki ey gönül cehennem ateşi var firak’ta (ayrılıkta)
Sen neden dik başınla kaçar gidersin bakarsın ta ırak ta
Bak kainata varmı eksiklik yanlışlık hepsinde var cem ile iştirak (katılım
Haydi bırak benliği al merhameti yanına sende olsun  güzel bir inşirak (parlama)
Dirlik birlik gönül ile cem de değil midir ağlar gezersin
Rahmana şükür ile gönüllerde birlik ile aleme güzellik saçan değilmisin

Mehmet Aluç

Ara Bulabilirsen




Cihan içinde gönüller,gönül nedir bilmezler
Her şeyi görürüm bilirim der hiç görmezler
Acı sızı içinde yaşatırlar acıyı sızıyı sezmezler
Ara bulabilirsen cihanda gönülden seveni

Aşk ile seyreyle şafakta gör cümle alemi
Aşk ile eline al yaz kalemi gönüllere merhameti
Yaralı gönüllere derman ile koş ol tabip sür merhemi
Ara bulabilirsen cihanda gönülden seveni

Harap edilirse gönül yaşamanın ne faydası var
Merhamet yoksa arsız da ne arar namus ile ar
Arsızın başına yağsa da dağlar kadar kar
Ara bulabilirsen cihanda gönülden seveni

Kul Mehmet sen aşk ile ara gönülde keramet
Elbet bir gün bulursun sabırla bir alamet
Gönüller aşk merhametle bulur selamet
Ara bulabilirsen cihanda gönülden seveni
Mehmet Aluç


Uslanmazsın Bakarsın




Sen ne söylersin avaz avaz ey densiz gönül
Aşk ateşinde hiç sen yanmamışsın ağlarsın

gönül yıkar tarumar edersinde bakarsın
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın



Gör derim ben sızıyı dermansız o acıyı
Gördüm dersin uyursun seni gidi ah ayı

Burnun dikine gider aşk yoluna varmazsın
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın



Gözlerimde akan yaş ummanı inanyakar
Sen gibi edepsizler durmazanlamaz bakar

Bir damla su dökmezsin arsız hemen kaçarsın
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın



Sanmaki yaşadığın sonsuz gelmez devrandır
Aşkla yaşayanları gör hala meydandadır

Aşk ile bakanlarki alemi seyrandadır
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın



Kul Mehmetim aşk ile sevenin mercanı var

Aşkla gönül sevenin gönülde vardır yeri
Aşk ile sevmeyenin bir sıkımlık canı var
Uslan derim gönül sen uslanmazsın bakarsın


Mehmet Aluç

3 Mayıs 2015 Pazar

Artık Sen Mi Yok Sa Ben Mi (Hece şiir)




Gece gündüz aşk ile sana eyledim niyaz 
Anlamadın beni elinde boşa çaldın saz
Şimdi kaldık ikimizde yalnız  geçti  bu yaz
Sen mi  ben mi çekeriz artık biz  dertli avaz

Zaman durdu sanki geçmez bu ömrün saati
Acep bu ömrün biten vedasız son vaktimi
sevmezsek biz  bir daha bulamayız rahatı
Artık sen mi yok sa ben mi çeker  dertli avaz

Gece gündüz Rahman’a ederim aşk duası
Duymazsın sağır sultan duydu gönlüm salası
Gel gönlüme sığarsın gönlüm harran ovası
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz

Gel ne olur sen gönlüme ol sultan ya vezir
Gönlüm aşkınla dolu seni sevmeye hazır
Gözlerime bak gönlüme her an sana nazır
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel gir koynuma kaianatı sen seyreyle
Çıkalım ovalara baş başa mesireye
Sevelim gönlümüzü aşk ile sen seyreyle
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz

Ben sana oldum mecnun sen bana bildim meftun
Kul Mehmet sever seni çok inan sen çok memnun
Artık sen mi yok sa ben mi çeker dertli avaz
Gel birleşelim ne sen ne ben çeksin avazı
Mehmet Aluç








Artık Sen Mi Yok Sa Ben Mi( SERBEST ŞİİR)

Gece gündüz aşk ile gönlüm sana eyledi niyaz  
Sen anlamadın beni elinde boşa çaldın saz
Şimdi kaldık ikimizde yalnız boşa  geçti bu yaz
Artık sen mi yok sa ben mi çeker  dertli avaz 

Zaman durdu sanki geçmez ömrün saati
Acep bu ömrün biten vedasız son vaktimi
Eğer sevmezsek gönülleri bir daha bulamayız rahatı
Artık sen mi yok sa ben mi çeker  dertli avaz 

Gece gündüz Rahman’a gelmen için ederim aşk duası
Duymaz mısın sağır sultan duydu,duymazsın gönlümün salası 
Gel gönlüme sığarsın gönlüm benim harran ovası
Artık sen mi yok sa ben mi çeker  dertli avaz


Gel ne olur sen gönlüme ol sultan ya da vezir
Gönlüm aşkınla dolu seni her an sevmeye hazır
Gözlerime bak gönlüme bak her an sana nazır 
Artık sen mi yok sa ben mi çeker  dertli avaz 


Gel gir koynuma eyle gönlümü  kaianatı  seyreyle
Çıkalım ovalara kalalım baş başa çıkalım mesireye
Sevelim aşk ile gönlümüzü sen kainatı seyreyle
Artık sen mi yok sa ben mi çeker  dertli avaz 

Ben sana oldum mecnun
Sen bana  bilirim meftun
Kul Mehmet sever seni çok memnun
Gel birleşelim  ne sen ne ben çekelim avazı feryadı
Mehmet Aluç

Şimdi Sensiz, Ben Bensiz Yaşıyorum



Ah ne hayalim vardı bir bilsen,gözlerini gözlerime sabitleyip,gönlünü gönlüne yaslayarak seninle tek bir vucut olup,teninin sıcaklığında erimek isterdim,sensiz kuruyan sevdamı dudaklarında yeşertmek büyütmek isterdim,sana hasret dağların arasında sıkışmış iken sinene yaslanarak sana aşk şiirleri okumak isterdim ama olmadı,sen ah sen var ya sen vicdansız bir gün gülümsemedin çektin diyar illere gittin.

Paptyalardan sana taçlar yapmıştım,gönlümde sana saraylar kurmuştum sen tahtını boş bırakarak gittin vefasız!Benide kendinide hasretin prangaları ile karanlık hapishanelere gömdün,tahiiye edilmememeye mahkum ederek gittin!

Ney di seni benden soğutan? Ney di sımsıcak gülümseyen gönlümün gülüşünü beğenmemene sevk eden?Gönlümdeki bahar mevsimlerini kışa çeviren sen neden mevsimlerimi beğenmedin anlamış değilim!dilimde ahlar,hayal kırıklığında gülümsemeyen mevsimler saatler bırakarak beni canlı mezarlara gömdün,arkana bakmadan beni derin sancılı kederlerin içinde yalnız bırakarak çektin gittin...

Sana ben, kaprislerin,anlaşılmayan tutarsız  net olmayan sözlerin yüreğimi yakıyor dedim az kendini toparla dedim çok şey mi istedim? Az biraz gülümseyerek bana baksın gözlerin dedim,sen kaprislerin kıskançlığına takıldın beni terk ettin gittin...
Biraz aşkıma saygılı olman çok mu zordu ?Sana kucak açmış seni her hatanla seven gönlüme değer ver demem çok mu zoruna gitti?

Gidene git demek bana yakışmazdı,sana aylarca yalvardım, seninle ben umut doluyum ne olur sözlerimi yanlış anlama ,yıkma dedim seni seven gönlümü,gönül evimi sen inat ettin gideceğim dedin ve gittin,ne diyebilirdim ki ? Cümlelerin  hecelerin sözlerin bittiği andaki çaresiz mısraların çağlamayan, fayda sağlamayan anlamsız sözlerin  uçurumunda gezmenin çaresizliğinde ellerinde tutmak çok zordu!

Bana kızgın gözlerinin alevini özür dilemenin çağlayan ırmağında söndüremedim,umutsuz bakışını özür dilemenin gülümseyen deryasında özür dilemenin  gülümsemesinde gezdiremedim, bel ki haklısın sana dedim hata ettim dedim, sen af etmedin çektin uzak diyarlar gittin...Arkandan sana dilenciler gibi yalvardım,gönül köprümüzü yıkma dedim yalvardım dönüp yüzüme bakmadın cehennem alevleri içinde bıraktın gittin!

Şimdi sensiz , ben bensiz yaşıyorum,senli gülümsemesemde, umutlara ağır aksak yürüsem de...Gitmen mi gerekiyordu suratıma bir tokat atsaydın,bir süre konuşmasaydın bilemiyorum ! Kapatıyorum, çekiyorum senli düşlerin anıların yarınların fişini...

Mehmet Aluç

İman İle Olan Güzelliği Tadar



Kullar iman ile yatar
kullar iman ile kalkar
iman ile olan kulları satmaz
iman ile olan güzelliği tadar

iman yolu mezara oradan ahirete uzar
iman ile olmayan nefis şeytan ile azar
imansız olan ateşten kendi mezarın kazar
iman ile olan güzelliği tadar


Şair iman ile gönüllere sevgiler yazar
sevgiyi bulamazsa gönüllerde arar azar azar
gönlünde coşan sevgiyi duyguyu yazar
iman ile olan güzelliği tadar

kulun üzerinde olsada eski bir çul
imanı sen ey kul arada bul
iman sana dünya ve ahirette lazımdır ey kul
iman ile olan güzelliği tadar

nefis şeytan kul ile açar arayı
seçemez kul o zaman akla karayı
yıkılır o an gönül tahtı sarayı
iman ile olan güzelliği tadar

kul mehmet yaralı gönüllere ol merhem
iman ile merhametle ol her dem
iman ile kul olur erdem
iman ile olan güzelliği tadar

Mehmet Aluç

Yayınlarım

Bugünü Elinden Alına Adam Geleceği İçin Ne Yapabilir?

  Bugünü Elinden Alına Adam, Geleceği İçin Ne Yapabilir? Cevaplarınızı bekliyorum. Mehmet Aluç