Umut
tükenince bedenden yarınlar üryan kalır, üryan kalan beden hayâsız olur, hayâsızlık
vefasızlığın zehirli oku ile vurur kalpten, ömrü viran eder günahların
okyanusunda boğar bedeni…
Ruhun
merkezinde asılı günahların feryadı, insanlığı bitirir. Cana can katan
birlikteliği sevgiyi, aşkı yok eder öldürür.
Dünya
dediğimiz bu güzel anın içinde, sönük mumların altında ya da projektör gibi
ışıldayan hayatın yolunda yanık gönülle yol alırken, dağınık masalarda kalan
mutluluğumuzu ararken, yolda ayağımıza taş takılabilir ve ağız üstü yola düşer,
ağzımız burnumuz kırılabilir, kanayabilir…
Gelip
geçen bu zamanın içinde acele ile koşmak bir an önce hedefe ulaşmak isteriz. Lakin
bu yolda hezeyanları yaşamayı hiç düşünmeden sadece kendimize ait mutluluğun
peşine koşarken etrafımızdakileri es geçer ve sonunda hezeyanları yaşarken şok
olur şaşırır, hatta apışır kalırız.
Aslında
çevremizde yardım istesek anında yardım alınacak bir konu lakin bu yolda yürürken
onları es geçince gerisin geriye dönmek çok zordur insanoğluna.
Duygularımızı
akıl ve kalp ile yaşamak yerine bir yere ulaşmada vasıta olarak gören insan
hezeyan karşısında, bazen isyan merdivenlerine tırmanarak Rahmana karşı
gelebiliyor.
Gülüşün
resmini görmeden, mutluluğun resmini gönlümüzden çizmeden hemen yaşamanın
peşine koşmak ve sonucunda hezeyan isyan…
Şiir
gibi seçilmiş hecelerin seçiciliği ile gönlü yıkamak gerekir ki, mutlu bir
hayat ömür sunasın karşındakine ve kendine…
Elem
fırçasını at elinden al mutluluk sabır fırçasını eline gönlünü onunla temizle
mutluluğun resmini gönlüne çiz ondan sonra peşinden koş ey insan…
Sallanmasın
umutsuzluklar darağacında, umutlar yeşersin gönlümüzde birbirimizi severek
kusurlarını gizleyerek…
Devrilmesin
bedenlerimiz asude gölgelerin üstüne, kanatmasın ruhumuzun kanadını bu asude
yaşamlar, az zahmete düşünce az sabırla devam etmeli yoluna ve az ilerde, seni
her zaman bekleyen Rahmanı bulacaksın, az sabırla…
Günah
çukurunda gezdiğimiz yeter, Rahmanın tövbe kapısına varalım acizliğimizi
bildirelim, yüreğimizi yakan sürgün ahları yakalım, tövbe ile…
Ey
gönül yönünü aşka sevgiye çevir
Kin
nefreti sevgi birliktelik ile devir
Eyle
sen artık mutluluğu seyir
Sevgiye
varmadıkça huzuru bulamazsın ey gönül
Mehmet
Aluç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder