Nefesimi seninle bitirirken sen bensiz nefes tüketmenin peşindesin, yüreğimi ayrılığın tozları ile kaplayarak gittin, yazıklar olsun sana söylediğim aşk dolu hecelere şiirler sen bir şey anlamadan edepsizliğinle çektin gittin...
Çektin gittin iki yıl sonra pişman olmuş döndün gözlerinde morluklar bedeninde kırıklarınla... Bakma yüzüme pişmanlıkla dayanamam, ama sana da dönemem, sana da gel diyemem, belki zalimlik olacak amma hatanı anlaman gerekir, pişmanlığınla gözyaşı dökerek yanman gerekir...
Sana gönül kapımı açarsam hakikate adalete ihanet etmiş olurum, yüreğinde yeniden aşk filizleri yetişmez ama ona hazır bir zemin hazırlayana kadar pişmanlığınla kal,
Anla...
Bil...
Gör...
Hisset...
Can çekişin nasıl bir duygu olduğunu gör, bana şimdi pişmanlık dolu gözlerle bakma, dayanamam yanman gerekir var git evine yan piş ondan sonra gel, tabi gönül kapım sana açık olursa, ya da açabilirsen...
Sen hislerimi karanlık gecede darağacına astın gittin, sende şimdi pişmanlığını gecenin karanlığında duygularınla darağacına as ve sadece kendini unut, yüreğinle gel...
Mehmet Aluç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder