Umutsuzluk denilen his, insanı kemiren başını taşlara vurduran, çaresizlik onu takip eden elini kolunu bağlayan ve ardında ölüm gibi sessiz bırakan bu üç hal durum kelime mümin için hiçbir anlam taşımaz. Umutsuzluk, çaresizlik ve ölüm üçlüsü mümin için anlam ifade etmeyen Âlemleri yaratan yüce Allah(C.C.) teslimiyet ile anında yok olan bir olgu ve histir… Umutsuzluk müminde yoktur, olamaz her derdin çaresi umudu, sabır ile Rahmanda vardır bilir. Çaresizlik ise zaten kul çaresiz olduğunu bildiği ve Rahmana sığındığı anda çaresizliğine dertlerine, yine sabır ile çareler bulur, ölüm denilen inançsız kulların korkulu rüyası, mümin için yeniden sonsuz hayatın köprüsüdür. Rahman ve gül kokan Resul ile buluşma visaldir.
Mümin yüreğinde, hain düşüncelerin çırpınışlarına hiçbir zaman inancı gereği yer vermez, hatta fırtınasını estirtmez, hasret yüreğinde sahilde kayaları vuran dalgalar gibi yüreğini vursa da vuslatın en sonunda geleceğini bilir, fazlası ile üzülmez ve yine sabır dua ile Rahman’dan yardım ile bekler. Hayatın her anına birlikte rahat uyuyarak aralarında çelişki, vesvese katmadan her an yakalanmış bir sevda gibi, Rahmana teslimiyet ve ondan gelecek her türlü yardımı, sabır vadisinde denizinde yüzerek, sabırla ömrünü tamamlamanın ve beraber yaşadığı insanlara da, yardım ederek merhameti ile derman olmanın, peşinde hayatına devam eder.
Hem kendisi hem de diğer insanların geleceği için, güzel hayaller kuran ve bu yolda çalışan kulun haline inançsız olan, hiçbir zaman akıl ve sırrına erişemez, boş gözlerle anlamsız gözlerle bu halini anlatan, boş sözlerin sahilinde şaşkın gezerek bakar. Tabi idrak ederde imanı anlamaya gönlüne almaya kalktığı anda her şeyi anlar tebessüm ile gülümser, gözlerinde sevinç ve mutluluk yaşları şükür ile dökülür. Artık o kulda her an çaresine derman geleceğini ve âlemler yaratan yüceler yücesi, kerem Rahmet sahibine teslimiyet ile anlar ve o anlamsızlıklar ve kaos dolu başka düşüncesizlik, anaforunda kurtularak her an gülümseyerek hayatına devam eder.
Her gün artık yeni bir gülümseme ile uyanır, hayatın ne kadar kolay olduğunu-zorluk olsa da her zorluktan sonra kolaylığın geleceğini bilerek- anlar ve zorda olanlara yardım eli uzatır ve her an gülümser. Hayatın sonuna doğru gittiği ve bitmeye doğru gittiğini ve sonucunda yok olmayacağını ve yeni hayat ile hayat bulamayacağını bilir, eski anını unutur yeni hayatın başlangıcı ve vuslat ve visal ile karşılaşacağı ölüm için iyilikler yaparak, hayat heybesinin içini doldurmanın peşinde gülümseyerek koşar koşar koşar.
Artık nedensiz değildir, öylesine sakindir çıkarsız her şeyi sevmenin ikliminde diğer insanlar ile gezmenin, güzel ve çıkarsız hayaller ile el ele omuz omuza yaşamanın tadını çıkarır, işte iman ve teslimiyet böylesine güzel ve mutluluk vericidir. İşte bu nedenle şeytan ve yardakçıları kulun bu mutluluğu yaşamasına izin vermemenin telaşında olduğu gibi, kendisi de yaşayamaz! Sen anlarsın koskocaman âlemlere sığmayan iman aşkını yaşarsın ve ötelere taşırsın, bundan başka mutluluk var mıdır? Yüreğinde kıpır kıpır yarına koşturan sözlerin umutların sokağında huzur içinde yaşamaktan daha güzel ne vardır?Selam ve dua ile kalın kardeşlerim,muhabbetle kucaklarım cümlenizi.
Mehmet Aluç (Kul Mehmet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder