Islak gözlerimde akan
yaşlarda kendini arama, kendini arayacaksan hançerlediğin kalbimde akan kanın
içinde ara, ıslak gözyaşlarımda hayal kırıklıklarımı, kendi kendime olan
pişmanlıklarım var, sana ait bir şey arama, arayacaksan yalnızlığımda,
ıssızlığımın karanlık gölgelerindeki feryadında ara kendini, kendini oralarda
vefasızlığının kollarında gezerken elindeki paslı kan damlayan hançerini,
elinde iken kan damlarken bulacaksın...
Ben yorgun ayaklarımla hayatta
kalmaya çalışırken, sen bilmem hangi yüreği elindeki kanlı hançer ile saplarken,
vefasızlığınla sahte gülüşlerinle olacaksın ve mutlu olmayacaksın, gülümseyen
yüreğimi, gözlerimi, yarınlarını paramparça eden sen, tüm sevgimi hayatımı sana
adamışken, sen ihanetinin etrafında dönerken beni sırtımdan ve yüreğimden vurur
iken nasıl mutlu olacağını sanıyorsun?
Sen viran olmuş sokaklarda viran halinle gezerken,
ben yine gülümseyerek gezeceğim, umut yapraklarım yeniden yeşerirken, senin tüm
umut yaprakların kurumuş olacak ve tüm sevgi ağaçların birer birer yıkılacak,
benim yıkılan sevgi ağaçlarım yeniden dikilecek ve taptaze yeniden yeşerecek...
Islak gözlerimde kendini arama seni kalbimin başköşesine koyuşumun pişmanlığı akıyor,
sana sığınak diye güvenmenin hayal kırıklığı akıyor, arama ıslak akan gözlerimdeki
yaşlarda kendini bulamazsın...
Mehmet Aluç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder