Lapa
lapa kar yağarken yürümeyi çok severim. Kâinat bembeyaz nura döner, ölümü ve
hayatı hatırlatır bana. Daha dün yemyeşil olan dünya bir anda kurudu bembeyaz
kefen ile öldü ve yazın tekrar dirilecek… Yeniden yeşermek dirilmek için ölmek
gerektiğini hatırlatır bana. Ölüm değil mi beyaz kefen giyerek yeniden dirilmek
için tane tane birer birer toprağa yağarak, gömülerek ahirete göçmek değil midir?
Çocukların
kardan oyun oynama sevinci ise ayrı bir mutluluk benim için. Hele mikropları
yok eden bu kar Rahmanın hikmeti biz kullarına sonsuz nimeti bilirim.
Toprak
yeniden meyve vermek için kar ile ölecek, yazın meyve vermek için dirilecek, akıl
gönül gözü ile budur hakikat… Bugün sen yaşayan kul yarın beyaza bürüneceksin
öleceksin der Rahman tüm kullarına, anlayana, anlamayana ne söylesen kar etmez.
Çiftçi
için bir umuttur kar, kuraklıktan dolayı çiftçinin büyük bir tedirginliğine
çaredir Rahmanın gönderdiği kar.
Yüreklerin
ayağına, iman etmenin bilmenin yağına yağan kar ölüm gerçeğini hatırlatır kula.
Anlatır
kar bir bir anla beni der ey kul…
Nedir
gamın kederin tertemiz olacaksın, nimetlere erişeceksin beni gönderen Rahmanın
keremi Lütfü… İle der yağan kar her kula.
Toprak
beni içine çeker kana kana derman için, ölümde seni çekecek toprağa hatırla ey
kul der gibi yağan lapa lapa kar, Rahmanın izni ile.
Mehmet
Aluç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder