Sırat
köprüsü değil mi ey kul kıldan ince
Gönül
yıkmadıysan geç sen sıratta güzelce
Yıktı
isen gönül ah aldınsa sen kendince
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Hakkın
olmayanı sen alma ha önün sıra
Ecel
vakti gelince azabınla çağıra
O
anda sen olursun bak inan bahtı kara
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Beklemezsin
edeple utanmazın adamı
Rahman
alır senden o çıkan feryadı ahı
Sızlanırsın
ah ile dersin acı eyvahı
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Yaptığın
zulüm gitmez ise senin ağrına
Kim
gelir kötü günde dermansız o çağrına
Hançer
değsin dermansız lanetli o bağrına
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Sende
nefret gönlünde gitmez baki oldukça
Merhameti
gönlünde yıkmadan durmadıkça
Çığlıkları
sen tatlı çalan müzik sandıkça
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Koltuğunun
altında hazır ise yalanın
Nefretle
yapar isen sen utanmaz talanın
Ecel
gelir eline bak nedir ki kalanın
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Gezdiğin
o yerleri neden viran eylersin
Kimi
kendine hayran kalmasını istersin
Geçmiş
birde yıktığın sen seyranda eylersin
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Değil
miyiz dünyada cümlemizde hep konuk
Sanki
senden başka tüm kulun niyeti bozuk
Kendin
bak var mı senden fazla niyeti bozuk
Sırat
bil kıldan ince düşersin yeterince
Kul
Mehmet’im yaptığın gider bak çok ağrıma
Neden
kulak vermezsin Rahmanın çağrısına
Merhametli
ol sende dağıt ’ta sevabına
Gönüller
yıkmadıysan eğer geç sen güzelce
Mehmet
Aluç © (Kul Mehmet)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder